Bölüm 42

120 14 6
                                    

Hera

Jonghyunun mesajindan hemen sonra dersi mersi bosverip eve gelmistik. Zaten birkac saat bos dersimiz vardi ve bence buyuk cocunluk daha sonraki dersi bekleden giderdi. Iste bu yuzden hyunun ya da annemin derse girmedigimi ogrenmesini goze alabilmistim.

Once elele tutusarak romantik bir film izledik. Simdiyse Jonghyun bizim icin yiyecek birseyler hazirlarken ben amerikan tarzi mutfagin biraz onundeki koltugun arkasina kollarimi yaslayip onun sirtiyla bakisiyordum. Buyuk ihtimalle onu izledigimin farkinda degildi, dergi falan okudugumu zannediyordur. Ama dogruyu soylemek gerekirse onu bu sekilde izlemek buyuk zevk. Arada dolaba ilerlerken yuzunun bir kismini gorebiliyordum ve surekli bir seyler mirildanip tekrarlayan agzini. Tarif? Evet buyuk ihtimalle.

Biraz daha onu izledikten sonra yavasca yerimden kalktim ve istemeye istemeye onu orada birakip odasina dogru ilerledim. Amacim uzerime daha rahat birseyler giymekti ki, neden bunu iki saat kadar once dusunemedigimi cidden merak ediyordum. Resmen saatlerdir su kisacik etekle duzgunce oturmak icin bir taraflarimi yirtiyordum.

Dolaba uzanip kapagini yana kaydirdim ve esofman tarzi seyler aramaya basladim. Birazcik deseledigimde siyah bir canta farkettim. Sanirim icinde kucuk bir fotograf makinasi vardi. Gulumseyerek makinayi elime aldim. Vayy acaba Jonghyun beyimiz nasil fotograflar cekmis?

Makinanin acilmasini beklerken kapi zilini duydum. Aman ya, kim geldi ve beni burada gormesi ne kadar sorun? Oflayarak odanin kapisina dogru ilerledim. Kapinin onunde durdugumda salonu goremiyordum fakat eger ki birsey konusurlarsa duyabilirdim.

"Ne isin var burada?" Jonghyunun sesi fazla mi sinirli? Ahh, yakalanma korkusu. Anliyorum.

Makina sesli bir sekilde acildiginda yuzumu burusturdum. Az sessiz ol ya!

"Vazgecmeni soylemek icin geldim. Ne pesindeysen vazgec jonghyun." Duydugum tanidik sese karsilik omzumu silktim. Birkac kera Jonghyunla Gikwangi konusurken gormustum zaten. Umarim kisa tutarlar.

Derin bir nefes alip galariye girdim. Hihh? En son bir video cekilmis. Makinanin sesini tamamen kisip merakla oynat tusuna basti-

Gozyaslarim gorusumu kapatirken bogazimda olusan yumruyu gondermek icin yutkunmaya calistim. Ellerim titrerken zorla parmaklarima hakim olup videoyu durdurdum ve yere cokup makinayi da bir yere biraktim.

Ben hic boyle tahmin etmemistim. Hic! Tamam yasadigimiz sey yanlisti belki ama ikimizde istemistik. O zaman bu video niye? Neden, neden bu cocuk odanin bir tarafina yerlestirdigi kamerayla- Dizlerimi kendime dogru cekip derin derin nefes aldim. Aciklamasi vardi! Mutlaka bir aciklamasi olmaliydi! Eger yasadigimiz o geceyi kameraya aliyorsa mutlaka ama mutlaka bir aciklamasi olmaliydi.

Cenemden akmakta olan yaslari silip ayaga kalktim ve kapiyi actim fakat o sesleri yeniden duydum.

"Ne istiyon lan Chunji den? Rahat birak artik cocugu, arkadasiymis gibi davranip evine girip cikma ya da ailesiyle yakinlasma! Hera ne is ya? Nasil bu kadar got olabilirsin oglum?"

Kwangin siddetli sesine ragmen fisildayarak cikan bir ses: "Hayir, durmayacagim. O listeyi buluncaya kadar akla gelebilecek her turlu boku yerim ama yine de vazgecmeyecegim. Istedigim kisiyle yakinlasirim ya da istedigim kisiyi harcarim. Ve sen asla bana karisamazsin."

***

Chunji

Changmini bir odaya almislardi. Doktor kapidan ciktiginda hemen yanina kostum.

"Nasil?"

"Nesi oluyorsunuz?"

"Kardesiyim." Yavasca basini salladi.

"Evet sey... aslinda Changminin durumu biraz karisik. Bunu size anlatmak-"

"Kanser oldugunu biliyorum." Kaslarini kaldirip yuzume saskinca baktiginda yuzumdeki ciddi ifadeyi bozmamaya calistim. Karsimdaki ellilerinde oldugunu tahmin ettigim doktor derin bir nefes aldi.

"Kimseye soylemedigini soylemisti. Hep yalnizdi ve hic refekatcisi olmadi."

"Bana soylemisti." Aciklasam daha kolay sanirim. "Hafizami kaybetmistim. Gecen seneden itibaren hicbirseyi hatirlamiyordum. Birkac gun once bir anda hatirladim ama Changmine onun hastaligini hatirladigimi hafizamin geri geldigini soyleyemedim. O... cok mutluydu." Doktor gozluklerinin uzerinden bakarak gulumsedi.

"Öyle. Hoslandigi biri varmis sanirim. Ah her neyse, bundan sonra yalniz olmayacagina sevindim. Durumuysa... almasi gerekenden biraz daha agir bir ilac vermistik. Iyilesmek istiyordu ve o ilaci duydugunda almak istedigini soyldi. Hastahaneden de cikisini olmasi gerekenden iki gun once yaptirmis. Aslinda hastanemizin sucu uzgunum. Fakat durumu suanda gayet iyi, sadece fazla yorulmus." Derin bir nefes aldim ve basimi hafif egdim.

"Tesekkur ederim efendim." Doktor onumden ayrildiginda hemen karsimda kisa boylu bir hemsire belirdi. Elinde bir koli tutuyordu.

"Bunlar Changmin beyin esyalari. Refakatcisinde kalmasi daha uygun sanirim, uzun bir suredir hastanemizdeydi.

Kutuyu alip arkamdaki sandalyeye yeniden oturdum. Belki de Changminin uyanmasini odasinda beklemeliydim ama onu o halde gormeye hazir olup olmadigimi bilmiyordum. Yavasca kutunun uzerindeki karton kapagi indirdim. Birkac parca kiyafet, saat, kitap... Kitabi gordugumde istemsizce sirittim. Cunku Changmin her yerde Changmin. Birakmaya en cok korktugum insan. Ya da benden kacmasindan. Icimdeki tuhaf durtuyle kitapin kapagini actim. Organik? Iyy! Tam yerinde kalmissin kardesim.

Bir sayfa daha gittim ve bir tomar fotografla siritmam biraz daha genisledi. Cunku en ustte bizim fotografimiz vardi. Ikimizin. Kolumu onun boynuna dolamis cekistirirken... ikimizin de agzi kulaklarinda. Diger fotografa gectim. Changmin annem ve ben... buyuk ihtimalle bu buyuk yatak annemin yatagi ve biz de kadincagiza ahtapot gibi kollarimizi sarmisiz. Diger fotogr- Jieun, myungsoo ve ben. Jieun elindeki spatulayla kaslarini catmis bize bakarken Myungsoo ve ben siritip kameraya bakiyoruz.

Mantiksizdi degil mi? Ben unutuyorum bisseyleri ve unuttuklarimdan hicbir iz kalmiyor. Ama vardi! Odamdaki gratel fotografi, bu fotograf... Changminin ne bildigini bilmiyorum ve de bu fotografi ndden sakladigini. Ama en mantikli aciklama o zamanlarki cokusumu gormus olmasiydi. Bir yandan onun hastaligi bir yandan onun hastane masraflari icin babamin odasini karistirirken ogrendigim gercek... Benim icindi tahmin edebiliyorum. Bilmese de ne bildigimi, bana aci veren seyleri hayatimdan cikarmak istedi; hastaligi gibi , bu fotograf gibi... Gozyasimi silip kutuyla beraber ayaga kalktim ve karsimdaki kapiya dogru yurumeye basladim.

Beraber asalim... kardesim. Sen ben ve Gratel.

BÖLÜM SONU


Sen de beni bırakırsan...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin