AÇELYA...
Islandıkça tenimize yapışan ince kıyafetlerim içinde ellerim yüzüme siper olmuş halde yatıyordum. Sergen'in sıcak buhar üfleyen ağzı ısıttığı tenimde kıpırdadığında yerden kalkmaya henüz yeltenmemiştik.
Sergen göbeğime kayıp burnuyla usulca badimi ittirdiğinde çıplak tenime değmesiyle nefesimi tuttum. Elim kafasına gitmişti hemen. "Sergen?"
"Bir dakika izin ver." Dedi boğuk boğuk.
Saç uçlarından akan yağmur damlaları göbek deliğime doluşurken Sergen, dudaklarını öperek o noktaya kadar kaydırdı. Eteğimin altında endişe yaratan o his yeniden canlanmıştı. Ondan etkilenmemeliydim...
Dili tam bir nokta atışı yaparak göbek deliğime daldığında başımı otların içine itip elektrik dalgası yemiş gibi titremesine tepki olarak, "Tenin nasıl bu kadar tatlı olabilir?" Diye yakındı.
"Tanrıya olan inancımı arttırıyorsun..."
Kara kışa rağmen boynuma ateş basıyordu ve dahası Sergen ellerini de kullanmaya başlamıştı. Badimin içine girip çıplak belimi kavradı, kendine yükseltmek ister gibi sıktığında nefes alarak ıslak dudaklarımı yaladım.
Sergen yeni bir hız kazanan soluklarıyla üstüme tırmanıp boğazıma dudaklarını bastırdığında boğukça inlemişti. O ses beynimin loblarında yankılanıp kıvrımlarından aşağı akarken yerin dibine girmeye hazırdım. Dünyanın çekirdeğine dalıp düzeni alt üst etmeme ramak kala kotunun dikişlerini fermuar kısmıyla kadınlığıma bıraktığında dilimi sertçe ısırdım. Elini kalçama koyup daha da bastırdığında aceleyle, "Durmalısın..." Dedim.
Göğüs oluğuma değecekken dudakları durdu, elleriyle belimi kavramayı ve kendini bana bastırmayı kesti.
"Sarışın..." Diye soludu. Sözcükler dudaklarından çaresizce döküldüğünde saçlarındaki elimi kaydırarak çektim. Islak çimin içine yanmasını alabilirmiş gibi bastırdım.
"Daha fazla ıslanmak istemiyorum." Dudaklarımdaki suları yuttum.
Başını kaldırıp göğe ve sonra bana baktı. "Romantik bir ortam yarattığını düşünmüyor olamazsın?"
Kaşlarımı kaldırdım. "Üşüyorum ve ıslanmaktan hoşlanmıyorum."
"Seni ısıtabilirim, biliyorsun." Yavaşça süzdü dudaklarımı.
"Sergen."
"Benim güzel çiçeğim..." Sırıttı.
Kaşlarımı çattım. "Üstümden defol!"
Dudaklarını büzdü ve iki göğsümün arasına eğilip bastırdıktan sonra, "Üstünden kalkacağım ama-" Parmakları kalbime kapandı. İfadesi durağanlaşmıştı. "Buranın kapısında yatmaya hazır olduğumu bil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S O N B A K İ R E
Teen FictionDişlerinde dilini gezdirirken dudakları karanlık bir gülümsemeyle yavaşça kıvrıldı. "Düşündüm de, seni sevişmeye ikna etmek, sevişmekten daha keyifli olacak... "