"Eve gidip sıcak yatağımızda sevişelim." Dedim beni yiyip yutmak isteyen dev bedene.
Dudaklarımı küçük bir an bırakıp nefes alırken çok ateşliydi. Benimle çiftleşmek istediği anlarda sanki gözüme daha iri görünüyordu. Altında küçücük kalmaya bayılıyordum doğrusu. Beni istediği biçimde yönlendirip pozisyonların en iştahlısını bedenime sunması aklımı uçuruyordu. Şimdi anlıyorum ki ona büyük haksızlık etmişim...
"Yeni fanteziler keşfetmenin sence de zamanı gelmedi mi?" Alt dudağımı tadını çıkararak emdi ve alnı alnıma düştü.
"İktidarsız tek bir günün olmayacak değil mi?" Dedim alayla.
"Aklını böyle imkansız şeylerle meşgul etme."
Gururlanarak güldüm. Gülüşümü yakalayıp öptü.
"Senin için yanıp tutuşuyorum." Yutkundum. "Görebiliyorum ayrıca küçük Cerrahoğlun beni taciz ediyor." Deyip sırıttım.
"Küçük demek!" Onu bana daha fazla bastırdı, göğüslerim sızlıyordu. Eğilip çenemi yaladı ve duvara sıkıştırıp kaslarıyla göğüslerimi ezip yukarıdan onlara baktı.
Elleri büstiyeri aşağı çekmesiyle dışarı taşan göğüslerime acı ve dokunaklı bir bakış attı. Gelmişime geçmişime sövmek ister gibi...
"Özür dilerim." Dedim hemen.
"Sikerim ama böyle işi. Beni neyden mahrum ettiğinin farkında mısın?"
Yanaklarını tuttum. "Biliyorum biliyorum çok üzgünüm."
"Bedelini fena ödeteceğimi biliyorsun değil mi yavrum?" Bu arzuyla harmanlanmış daha çok tahrik edici tehditine karşın, "Lütfen elinden geleni ardına koyma." Diye fısıldadım dudaklarına.
Deliler gibi öpüşmeye başladık, yangın çıkmış gibi davranırken alevler içinde kalmıştık.
'Her şey çok güzel olacak' zırvalığı yerine, 'kötü şeyler de olacak ama ben yanındayım' diyebilecek açık sözlülükte bir adam tanıdıysam eğer bu dünyada, o da Cesur Cerrahoğlunun ta kendisiydi. Söylemese de oluyordu zaten.
O benim ailem olmuştu.
Her şeyi açık açık yaşamaktan zerre utanç ya da korku duyduğunu görmemiştim ve ben bu utanmaz adamı seviyordum...
Ayaklarımı tek koluyla yerden kesecek biçimde belimi sardığında mermerin üstüne kalçam yerleşmiş tırnaklarım saç köklerinde küçük ve biraz da hırçın hareketlerle gezinirken ikimizde pantalonlardan sıyrılıp iç çamaşırını yarıya kadar indirmekle kalmıştık. Ensemden aşağı akan ihtiras ve onun bana dokunması için açtığım bacaklarımı beline dolarken göğüslerimi sert ısırıklarla cezalandırıyordu.
Şiddetli inlemelerimi ağzımı dayadığım kulağına bırakıp bu koca adamı daha beter gaza getiriyordum. Adeta freni boşalmış kamyon gibi yoldan çıkmıştık. Tıpkı iki ergenin buluştuğu ilk fırsatta tek düşüncesi olan seks'i alelacele halletmek istemesi gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S O N B A K İ R E
Teen FictionDişlerinde dilini gezdirirken dudakları karanlık bir gülümsemeyle yavaşça kıvrıldı. "Düşündüm de, seni sevişmeye ikna etmek, sevişmekten daha keyifli olacak... "