Bölüm şarkısı:
•Sufle ft. gökcan sanlıman, kayboldum.
•Bağzıları, Zaten kırılmış bir kızsın.
İyi okumalar🧡
— — —İçimde bir yerlerde her zaman olduğu gibi bir his vardı. Hüzün ve huzursuzluk. Bugün eve gitme vaktiydi. Bugün babam ve annemi günler sonra görmek zorunda kaldığım gündü. Bugün bağırış ve çağırışları duyup uyuyamama günüydü. Bügün Onur'un annesi Filiz teyze ve Ahmet amcanın gelme vaktiydi.
Önünde durduğum kapı zilini çalamıyordum. Çalmak istemiyordum. Onların yüzüne bakmak istemiyordum. Onlara kırgındım ben. Belki de kızgın. Ama çokça küstüm onlara.
Anahtarımı almayı da unuttuğum için geriye sadece zili çalmak kalıyordu.
Ve sonunda elim zile varmıştı.
Zili bir kez çaldıktan Sonra bir iki adım geriye attım. Kafamı iki yana salladım. Şaka gibiydi! Evime girmek istemiyordum. Bir yabancı gibi.
Kapı açıldığında yere diktiğim bakışlarımı kaldırdım. Babamdı.
O çok sevdiğim. Her kızın çok sevip hiç bir zaman o kişiden ayrılmak istemediği kişi, Babası. Benim babam. Küs olduğum babam.
Babam beni görünce gözlerinin ışıldadığını gördüm. "Hoşgeldin, kızım." Dedi. Dedi ve benim yüreğim yanmıştı. Şimdi ona sarılmak istiyordum. Onun kollarında ağmak istiyordum. Ama bir senedir olduğu gibi bunu yapmayacaktım. Babama sarılmayacaktım. Küstüm ben babama.
Suratsız bir şekilde ayakkabımı çıkarmak için eğildim ve "Hoş buldum," dedim. Hiç hoş bulmamıştım ya o da ayrı bir konuydu.
Ayakkabımı çıkardığımda babam kenara çekilmişti ve ben içeri girmiştim.
Gözlerimin yine dolması benim bir sulu göz olduğumu yine kanıtlamıştı. Babama arkamı dönüp elimdeki ayakkabıyı, ayakkabı dolabına koydum. Gözümden bir damla yaş akmasına engel olamamıştım. Ve tabi ki burnumu çekmeye de engel olamamıştım.
Merdivene doğru ilerlerken bir şey oldu. Etrafıma iki kol sarmaladı. İşte şimdi çok güvendeydim. Şimdi ben mutluydum. Şimdi ben özgürdüm. Şimdi ben kayıp yavru kediydim. Etrafıma dolanan kollarla ailesine kavuşmuş, yavru kediydim.
Babam beni sımsıkı tutmuş bırakmıyordu. Bırakmalıydı. Ağlardım!
"Ağlama kızım. Babanın yüreği sızlıyor senin ağladığını gördüğünde." Sesi titriyordu.
Bir kaç dakika hiç bir şey diyemedim.
"Ağladığımı duyduğunda yüreğin sızlıyorsa niye hiç bir şey yapmıyorsun, baba?" Dedim Titrek çıkan güçsüz sesimle."Bazen babalar çok çaresiz kalır. Hiç bir şey yapamayacak kadar yorgun düşerler. Bu yüzde babalar bir şeyler yapamazlar." Dedi.
Artık ağlıyordum. Gözlerimden dökülen damlalar babamın etrafıma dolanmış kollarına damlıyordu. Derin nefes aldım. Güçlü olmam gerekiyordu değil mi?
Babamın kollarını etrafımdan çekmesi için kolunun üstüne koyup çekiştirdim. Bırakmasını sağladığımda, "Demek ki çok sevmiyormuşsun." Diyip ona bakmadan merdivenlerden çıkmaya başladım.
"Baba," dedi küçük kız. Genç adam küçük kızına döndüğünde gülümseyip "Efendim kızım?" Dedi.
"Baba, bak orada yavru bir kedi var." Dedi ve parkta mavi kaydırağın altındaki kediyi gösterdi. Muhtemelen kaybolmuştu. "Gördün mü, baba?"
"Evet, kızım gördüm." Dedi genç adam. "Hadi gel yavru kedinin yanına gidelim."
Küçük kız korkarak babasına baktı. "Olmaz baba, olmaz!" Dedi ve babasının bacağına yapıştı.
Adam şaşırmıştı. Normalde küçük kızı hayvanları çok severdi. "Niye kızım?"
"Ya annesi babası gelipte bize kızarlarsa? Bizi tırmalarlar," dediğinde Adam gülmüştü.
"O küçük kediye zarar vermediğimiz sürece annesi babası bize kızmazlar." Adam kaydırağın altına saklanmış kediye baktı. "Ve sanırım annesi babası yok onun."
Küçük kız duyduğu şeyle çok üzülmüştü. Annesi babası olmadan nasıl yaşardı, yavru kedi! "Ama nasıl, baba?! Kayıp mı olmuş? Niye annesi babası yanında değil ki?"
"Bazen anne ve babamızı bulamayız. Onları yanımızda çok isteriz ama her zaman yanımızda olamazlar." Dedi.
Küçük kız korkuyla babasına sarıldı. "Sen beni bırakma, baba. Tamam mı? Ben seni hiç üzmem hep severim seni. Sen yeter ki beni bırakma."
Adam bacağına sarılan kızına kocaman gülümsedi. Ve eğilip kızını kuçağına aldı. "Ben seni hiç bırakır mıyım, sisilim?" Dedi ve Küçük kız sisilin, yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. "Sen benim yavrumsun. Ne zaman istersen her zaman yanında olacağım."
"Ya kaybolursam? Ya senle annem giderseniz benden?"
"Benle annen asla senin kaybolmana izin vermeyiz. Ve benle annen senden hiç gitmeyeceğiz." Dedi adam.
Küçük sisil çok mutlu olmuştu babasının sözlerini duyunca. Babasına kocaman sarıldı.
Fakat,
Büyük sisil artık mutlu değildi. Babası ve annesi gitmişti ondan ya da Büyük sisil kaybolmuştu.
"Hatırlıyor musun, baba? Senle parkta yavru bir kedi bulmuştuk. Babası ve Annesi yanında yoktu. Sende, 'Benle annen asla senin kaybolmana izin vermeyiz. Ve benle annen senden hiç gitmeyeceğiz.' Demiştin."
Merdivenlerin üstünde durmuştum. Babama döndüm. "Ben kayboldum. Ve siz de gittiniz benden." Dedim.
Arkamı yine döndüm babama.
Ben kaybolmuştum. Onlar beni aramamışlardı bile.
Onlar gitti, Ben bittim.
— —
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gurur | Texting (TAMAMLANDI)
Historia Corta•Eğlence amaçlı yazıldı. Gül, geç.• Anonim: Teoride aşk güzel bir şeydir fakat pratikte acı vericidir. __ 0539*******: Seni seviyorum, bunu bilmen gerek. Biliyorum, bana karşılık vermeyeceksin. Karşılık beklemeye değil seni sevmeye geldim. Yüzünde...