GURSİL🖤

256 25 17
                                    


"Bende seni seviyorum konferansçı." Kahkaha attığında bende güldüm. Gurur gülümsemesine devam ederken konuşmaya çalıştı. "O değil de beni hiç sevmiyordun sen kızım!" Dediğinde dudak büzüp omuz silktim.

"Ne yapayım yani? Koridorda havalı havalı yürüyüp ego kasıyordun! Hele yanına gelen kız sayısı! Sanki kim geldi okula da etrafını sarıyorlar."

"Kızım ben havalı olmak ve egolu davranmak için hiç uğraşmadım ki! Ruhumda var!" Dediğinde omzuna hafifçe vurup güldüm. "Al işteee!" Dedim. "Sonra neden sevmiyorum!"

"Hatta hiç konferanslara gelmezdin! Ben seni görmek için neler neler yapardım!" Dediğinde dudak büzük 'yaaa' diyerek üzüldüğümü belirttim. "Ama şimdi seni çok seviyorum yetmez mi?" Dedim çok kelimesindeki o'ları uzatarak. Gözlerinin parladığına şahit oldum. Ve ardından o kadar güzel gülümsedi ki içim gitti.

Bana yaklaştığında gözlerimi kapattım. Dudağıma yaklaşacağını zannederken gözlerimdeki baskıyla mutluluktan sertçe yutkundum. "Gözlerinde yaşayayım yeter." Nefesi suratıma değerken benden hafifçe uzaklaştı. Gözlerimi açtım. Baktım karşımdaki Aşk'a.

Gurur, sevdiğim. Aşk'sın sen. Aşk üç harfli bir kelime ama hayatımda sen oldukça aşk benim için beş harfli olacak. O da sensin, Gurur.

— — — — —

3 ay sonra
———————

Yine günlerden bir gün ders bahanesiyle gururlara gelmiştim. Alışmıştım buraya gelmeye. Sanırım utanmazda olmuştum ama bana ne. Eşyalarımı buraya mı taşısam? Hep git gel yoruluyorum.

Aynen canım, yoruluyorsun. Bahanen zaten hep hazırda bulunsun Sisil!

Üç ay önce annem ve babam boşanmışlardı. İyileşmeyeceklerini kabullenmiştim artık. Eğer iyi olacaklarda boşansınlar demiştim. Çok üzüldüm hala da üzülüyorum ama onlar için yapacağım tek şey iyiliklerini isteyip duygularımı içimde yaşamaktı. Eskiden babam ve annem benim için aşkın tanımıydı. Onların birbirlerine bakışı benim için işte aşk bu dememi sağlardı. Ve benim bu inancımı yıkmışlardı. Bu hayal kırıklığım beni kendimi tanımayacağım bir hale getirmişti. Bir ara onlar yüzünden benim için Aşk yoktu. Aşk bitebilecek bir şeydi. Bu inancım içime yerleşirken gurur geldi kapımı çaldı. Ve benim için aşk artık sonsuzdu.

Hatta babam ve annemle gururu tanıştırmıştım, Doğum günümde. Babaannem zaten ilk geldiği gün öğrenmiş gururu. Ve o günden beridir damadım damadım diyerek dolaşıyordu. Bazen benden çok sevdiğini düşünüyordum ama bir şey olmaz. Sonuçta gurur benim için aileydi. Ailemin, ailemi sevmesi hoşuma gidiyordu. Annem ve babamla aram mükemmel değil ama idare ediyorduk. Babam gururu öğrendiğinde kıskandığını -annemle boşandıkları için yeni eve taşınmıştı- babamın evinde kaldığım zaman gururla buluşturmamasından anlamıştım. Sanırım bir daha babama gitmeyi düşünmüyordum. Bir hafta boyu işe gitmeyip yamacımda dolanıp durmuştu. Ama tabi gurur durur mu? Asla! Her gece kaldığım odanın penceresinden içeri girer ve birlikte uyurduk. Gururda böyle işte. Neyse neyse çok konuştum.

Onur ve Oya... Birbirlerine ilk gün gibi aşıklar. Her günü birlikte geçiyordu. Ve daim mutluluklarını istemekten başka bir şey yapamıyordum. Daim olsunlar!

Onur'un anne ve babası eski aşklarına devam etmişti. Ve bu olay beni daha da mutlu etmişti. Çünkü Onur 'Ben daha annemle babamla mutlu olamıyorum nasıl Oya'yı mutlu edeyim?' Düşüncesi uçup gitmişti. Ve barışmalarının sebebi de oyaydı! Onur Oya'yı anne ve babasıyla tanıştırdı günün bir hafta sonrasında araları düzelmişti. Neyse işte öyle.

Anneannem geri memlekete dönmüştü. Bir ay bizle kalmış ve ardından dayanamayıp geri dönmüştü.

Alphan. Gururun kardeşi. Benim neyim oluyor? Bacanak mıydı? Neyse işte alphanda mutluydu. Sınavına çalışıyordu. Ve Alp yüzünden ben bu seneden başlamıştım sınava hazırlanmaya. Ona her zaman 'sen git ders çalış ezik' dediğimden dolayı bunu sindirememiş ve bir gün gururla konuşup beni bu senemde hazırlığa başlatmıştı. Gururu nasıl ikna etti hala şaşırıyorum.

Ve! ARKADAŞLAR MÜDÜR BEYCİĞİMİZ BENİM KAYINPEDERİMMİŞ! Anlayabiliyor musunuz? KAYINPEDERİM! Yani Gururun babası. Ama şok olmadınız mı?! Ben hayatımda bu kadar şaşırdığımı hatırlamıyorum. Sevdiğim adamın babası, laf soka soka bir hâl olduğum müdür beyciğim, Gururun babasıymış. Şok! Neyse gidip elini öpeyim çok özledim kayınpederimi...

Kendi kendine gelin güvey olmak buymuş demek ki...

Gururun odasından çıkıp salona doğru ilerledim."Müdür beyciğim!" Diyerek kayınpederimin yanına hızlı adımlarla ilerledim. Bana gülümseyerek baktı, canım müdür beyciğimiz. "Çok özledim sizi bir tane öpeyim diye geldim." Diyip sırıttım.

"Yalakalık kokusu mu alıyorum ne?" Dediğinde yüzüm düştü. Dudak büzdüm. "Ama ben ciddiyim!" Diyip üzüldüğümü belli ettim.

"Şaka şaka gel yanıma bende seni özledim." Diyerek yanındaki boş yeri gösterdi. Salak bir şekilde sırıtıp koşar adım yanına gittim ve oturdum. Elini tutup öptüm. Yanağına da kocaman bir öpücük kondurduğumda, müdür beyciğim gülüyordu. Haluk beyciğimde beni öptüğünde kahkaha attım. Kolunu omzuma atıp beni kendine yasladı ve izlediği filme devam etti.

"Bak bu filmi hep izlerim ben." Cümlesini kurdu ve Gurur onun odasında olmadığımı fark etmiş olacak ki evde deli dana gibi bağırmaya başladı.

"Sisil! Neredesin Sisil? Bak kaçtır dersin başından kalkıyorsun Sisil! Çabuk dersinin başına geç!" Diyerek azarlamaya başladı.

Hayy Sisil kadar başına taş düşsün!

"Haluk amca senin ders konusundaki azarlarından kurtuldum diyordum. Gurur başladı. Ailecek kafayı yedirdiniz bana." Diyerek Haluk amcadan ayrıldım ve koşarak salondan çıktım. "Geldim aşkım, geldim!" Diyerek merdivenler tırmanmaya başladım.

Ve işte duyduğunuz gibi gururun yanında ders çalışmaya gelmiştim. Saat altı gibi gururlara gider ders çalışırdım. Sabahta okulda ders çalışırdım bazen kendim bazen gururla. Neyse işte. Ders sonrasında gurur bana mükemmel bir makarna yapıp karnımı doyurmuştu ve yemekten sonra ben biraz gururla uğraşıp biraz gülüp biraz trip atıp biraz da cilve yapıp sonunda gururla evden çıktık. Saat gece on birdi. Beni eve bırakacağını zannederek evden çıktığımızda arabada bana 'Sahilde biraz takılalım mı?' Diye sorması üzerine dalgaların şiddetle vurduğu taşlarda oturuyorduk. Eli omzuma sarılıydı. Elinde sigara vardı. Sigara içmesi hoşuma gitmediğini belirttiğimdr bana geçmişte kurduğu hayali söyledi. 'Sigarayı çok içmiyorum. Sadece sensiz geçen günlerime, dertli gecelerime bir yoldaş.' Demiş ve hayalini anlatarak devam etmişti. Bana güzel gözleriyle dünyasıymışım gibi baktı. 'Eskiden hep umut vardı içimde senin karşına çıkacağım ve aşkımı haykıracağım diye. Bazen bu hayalim sadece hayal olacak kalacak desemde hep bir umut diyerek yola devam ettim. Ve bir gün sigara içerken gök'yüzümün gözlerinin içine bakarak sigarayı yakacağım ve bitecek demiştim. Bu benim sadece bir tane Hayalimdi ama ben bütün hayallerimi bütün umutlarımı gerçeğe dönüştürdüm.' Demişti. Yani bu son sigarasıydı. Rahatsız etmiyordu çünkü Onur hep yanımda içer zaten. Ama ciğerlerine zarar verdiğini bile bile içmesi canımı yakıyor ve rahatsız ediyordu. Gözlerimin içine bakarak içti sigarasını ses etmedim sabırla bekledim onu. Sigarasını betona bastırıp söndürdü ve kayalara doğru attı. Bana dönecekken hemen yanağına bir öpücük kondurdum. "Seviyorum seni, gökyüzü kadar çok."

Elini saçıma uzatıp okşadı. "Seviyorum seni, hep seveceğim. Gökyüzü kadar çok, maviş."

Gökyüzü kadar çoktu bizim aşkımız. Bana ilk gökyüzü kadar çok dediğinde üstünde çok düşünmeyerek geçmiştim ama şimdi benim hayat felsefem gibi oldu artık.

Gökyüzü kadar çok, yoldaşlar!

Kendinize iyi bakın, daim olun. Sevgi ve saygıyla Allah'a emanet olun♥️

— — — —

|Son.|

🌹

Gurur | Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin