46.Bölüm/•

452 44 12
                                    


İyi okumalar canımcımlar💛

Yazım yanlışı varsa affola🙆🏼‍♀️

"Sisil," diyen sesi duyduğumda homurdanmıştım. "Kalk artık okula geç kalacağız he!"

"Okula gitmeyeceğim," dedim homurdanarak. Çünkü gece beşe kadar Gururla konuşmuştuk ve üç saatlik uykuyla okula gitmek istemiyordum.

"Ne demek okula gitmeyeceğim? Deli misin kızım? Dün değil evvelsi günde okula gitmedin! Senin devamsızlıklarından, derslerden ne kadar geri kaldığından haberin var mı? Şimdi kalkıyorsun ve hazırlanıyorsun. Eteğin ve gömleğini ütüledim ve sandalyenin üstünde. Beş dakika sonra gelicem kalkmazsan üstüne buz gibi suyu dökerim." Dedi Onur. Acaba annem Onur'un içine kaçmış olabilir mi? Bence kaçmış. Bu kadar dırdır etmesinin başka sebebi olamaz çünkü.

Sinirli bir şekilde üstümdeki yorganı atıp Onur'a ters ters bakmaya başladım. "Onur. Tepemde biraz daha kalırsan seni boğarım! Anladın mı? BOĞARIM." Dedim. Sonda bağırarak.

Onur sırıttığında sinirlerim tepemde zıplamaya başladı. "Tamam ya ne kızıyon? İki çift laf ettik hemen yok boğarım yok döverim yok bıçaklarım yo-" yataktan kalktığımda Onur odadan fırlamıştı bile.

Arkasından sinirlice bakıp omuzlarımı düşürdüm. Uykusuzluktan ağlayacak dereceye gelmiştim.

"Ya! Bana ne! Ben okula gitmeyeceğim!" Diyip omuzlarımı silkmeye başladım. "Bana ne? Bana ne? Bana ne?" Ama kime naz yapıyorum ki!

Uyuşuk hareketlerle odadan çıkıp lavaboya girdim. Yüzümü yıkayıp dişimi fırçaladıktan sonra enseme buz gibi suyu döktüm.

Eh kendime biraz gelmiş gibiyim.

Gece saat beşe kadar gururla konuşursan böyle olur!

Gururla saat beşe kadar konuştuğum için hiç pişman değildim. Yine olsa yine yapardım yani. Çünkü bana küçüklük anılarını anlatıp kahkahalara boğduğu anları, liseye ilk geldiğinde yaptığı şapşallıkları, beni ilk gördüğü anı, lisedeyken tek isteğinin benle aynı okulda olmak istemesi, Bir süre sonra beni lisede aynı okulda gördüğündeki şaşkınlığı, Benle iki yıl boyunca lisede okuması... ve bir çok şey. Beni güldürmüştü.

Gururla iki yıl boyunca aynı lisede okumuştuk! Ve ben bunu daha yeni öğreniyorum. Gerçi önceden de bilsem gururun kim olduğunu bilmediğim için 'Gurur şu kişi miydi?' Diyemezdim. Fakat baya şaşırmıştım.

Okul formamı giyip aşağı indiğimde aşağı çok güzel kokuyordu. Mutfağa girdiğimde masanın üstündeki hazineyi gördüğümde ağzım beş karış açılmıştı. Mükemmel!

"Ağzını kapa, ağzını." Diyip kıkırdayan Oya'ya baktığımda şaşkınlığım artmıştı.

Yenge de pek bi marifetliymiş valla!

"Oya sen mi hazırladın bu hazineleri?"

"Tabi ki ben hazırladım. Onur'un hazırlayacağı yok ya." Diyip kıkırdadı.

Kıkırdama vicdansız insanız bizde!

"Beni gömdün mü sen şimdi?" Diyen Onur'a baktım. Oyaya bakıyordu. Oya omuz silkip şirin şirin sırıttığında lafa ben daldım. "Tabi ki seni gömdü. Hatta ilk toprağı ben attım üstüne." Diyip sırıttım. Allahım çok tövbe. Allah korusun, düşünmesi bile berbat!

Onur bana şokla baktı. "Aa-aa!" Dedi mahalle karısı gibi. "Üstüme iyilik sağlık! Sen her akşam kimin elinden yemek yiyorsun he? Kimin elinden?"

Gurur | Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin