"Evet! Evet! Binlerce kez evet, tabii ki seninle evlenirim." Aklımdan geçen cevap kesinlikle buydu ama o kadar şaşkındım ki, ağzımı açıp tek bir kelime bile edemedim. Göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken tek yapabildiğim kafamı evet anlamında sallamak oldu.
"Bu evet demek mi oluyor? Kabul ediyor musun Cara?"
"Evet, evet kabul ediyorum." Tam o sırada kapı açıldı ve başta Lucas'ın annesi olmak üzere Edward amca, Emily ve Sam içeri girdiler. Dördü de Lucas'ı gördüklerine çok sevinmişlerdi. Odada bir şenlik havası vardı sanki. Bir hemşire gelip fazla kalabalık olduğumuzu ve dışarıda beklememiz gerektiğini söyleyince dışarı çıktık ve içeride yalnızca Bayan Green kaldı. Ben hala az önce yaşananların şokunu üzerimden atamamıştım. İçim içime sığmıyordu. Bir an önce birileriyle mutluluğumu paylaşmak istiyordum. Sam'e başımla işaret verip koridorun sonuna doğru yürüdüm o da peşimden geldi ve merakla sordu;
"Ne oldu Cara?"
"Sana bir şey söyleyeceğim ama şimdilik aramızda kalması lazım tamam mı?"
"Tamam, kimseye söylemem."
"Siz gelmeden önce Lucas bana evlenme teklif etti ve ben de kabul ettim."
"Ne!" Sam o kadar yüksek sesle bağırmıştı ki Edward amca ve Emily bize bakmaya başlamıştı. Edward amca bize doğru seslenip "Her şey yolunda mı çocuklar?" diye sorunca ikimizde aynı anda elimizle okay işareti yaptık.
"Biraz daha bağırsaydın ya üst kattakiler duymadı sanırım."
"Cara, bu harika bir haber. Tebrik ederim. İkiniz adına o kadar mutlu oldum ki anlatamam."
"Ben de çok mutluyum. " O esnada odanın kapısının açıldığını ve Bayan Green'in dışarı çıktığını gördüm. O da beni gördü ve bana doğru yürümeye başladı. Yanımıza geldiğinde kibarlıkla Sam'den bizi yalnız bırakmasını istedi ve konuşmaya başladı.
"Lucas şimdi uyuyor, ağrı kesiciler etkisini gösterdi. Uyumadan önce biraz konuştuk. Lucas sana evlenme teklif etmiş ve sen de kabul etmişsin."
"Evet, öyle Bayan Green."
"Lütfen bana artık sadece Eva de olur mu?"
"Nasıl isterseniz."
"Bak Cara, Lucas benim tek çocuğum, bu hayatta sahip olduğum en değerli şey. Benim tek isteğim oğlumun mutlu olmasıdır ve Lucas'ın seninle ne kadar mutlu olduğunu görmemek için ancak kör olmak gerekir. Oğlum seni çok seviyor, sen de onu seviyorsun. Şunu bilmeni isterim ki evlenmeniz beni çok ama çok mutlu eder. Aynısını az önce Lucas'a da söyledim. Ailemize katılmandan mutluluk duyarım."
"Çok teşekkür ederim Bayan.. af edersiniz. Çok teşekkür ederim Eva. Ben de ailenize katılmaktan mutluluk duyarım."
Gece yarısına kadar hastahanede kalan Edward amca ve Emily yarın tekrar gelmek üzere çiftliklerine dönmeye karar verdiler, giderken Sam'i de evine bırakmak için yanlarına almışlardı. Yan odada hasta olmadığı için oda boştu ve hemşireler birimizin orada kalabileceğini söylediler. Eva her zaman ki gibi anlayışlı davranıp yan odada kendisinin kalacağını ve benim Lucas'la kalabileceğimi söyledi.
Lucas her geçen saat kendisini daha iyi hissediyordu. Daha rahat konuşuyor, hatta şakalar yapıp gülüyordu.
"Eee, ailene sen mi söylersin yoksa ben mi gelip babandan onay isteyeyim?"
"Bilmiyorum, önce ben söyleyeyim. Babam ne tepki verir bilemiyorum."
"Nasıl yani? Karşı çıkmaz değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON ŞANS
General FictionÜniversite son sınıf öğrencisi Cara 22. doğum gününde bir karar alır. Hayatından o kadar sıkılmıştır ki eğer bir sonraki doğum gününe kadar hayatında, hayatına anlam katacak bir şey olmazsa ve kendine yaşamak için bir neden bulamazsa bir sonraki doğ...