Lucas hastahaneden çıkalı bir hafta olmuştu. Sağlığı her geçen gün iyiye gidiyordu. Ben ise bir haftadır eve uğramamıştım. Jacob'tan benim için birkaç parça eşya getirmesini istemiştim ve bu süre içinde babamla tek kelime bile konuşmamıştım. Annemle de yalnızca telefonda görüşüyorduk. Şimdilik eve dönmeye hiç niyetim yoktu. Burada Lucas'ın yanında çok mutluydum. Onunla birlikte yaşamak çok harikaydı ve Eva da bana çok iyi davranıyordu. Artık iyice aileden biri olmuştum. Lucas evlendikten sonra yaşayacağımız evi bile araştırmaya başlamıştı. Birlikte internetten ev ilanlarına bakıyorduk ve bolca da nasıl bir düğün istediğimizden bahsediyorduk. Her şey bir rüya gibiydi. Fakat her rüya gibi bu da kısa sürmüştü. Ameliyattan bir hafta sonra, hayatlarımızı alt üst edecek o günü yaşadık; geçmişten gelen bir ziyaretçinin hayatımıza girdiği gün.
O sabah Lucas'ın telefonuna gelen mesajın sesiyle uyandım. Lucas hala uyuyordu. Uzanıp telefonu elime aldığımda mesajın "V" diye kayıtlı birinden gelmiş olduğunu gördüm. Ekran kilitli olduğu için mesajın yalnızca yarısı okunabiliyordu. Okuyabildiğim kısımda yazan şuydu; "Merhaba Lucas, Nasılsın? Bazı ortak arkadaşlarımızdan sağlığınla ilgili problemler olduğunu duydum. Senin için endişeleniyorum. Bana hala kızgın mısın bilmiyorum ama..." devamı gözükmüyordu. Kimdi bu V? Lucas ona neden kızgın olacaktı ki? Bu soruların cevabını fazlasıyla merak ettiğim için mesajın devamını da okumaya karar verdim. Lucas'ın şifresini biliyordum ama daha önce hiç telefonuna böyle izinsiz şekilde bakmamıştım. Yaptığımdan utanarak şifreyi tuşladım ve telefon açılır açılmaz yaptığım hatanın farkına vardım. Eğer mesajı okursam "görüldü" olarak işaretlenirdi ve Lucas kendisinden önce bir başkasının bu mesaja bakmış olduğunu anlardı. Lucas'ın yanımda kıpırdandığını fark edince hemen telefonu kapatıp yerine koydum. Lucas'a yakalanmaktan son anda kurtulmuştum. Gözlerimi kapatıp uyuyormuş gibi yaptım. Lucas uyandı, yanağıma bir öpücük kondurdu ve arkasını dönüp yatağın kenarına oturdu. Gözümü aralayıp ne yapıyor diye baktığımda telefonuna baktığını gördüm. Mesajı okuyor olmalıydı. Bir süre sonra telefonu tekrar yerine bıraktı ve banyoya gitti. Artık mesajı okuyabilirim diye düşünmüştüm telefonu alıp mesajlara girdiğimde V'den gelen mesajın silinmiş olduğunu gördüm. Neden böyle bir şey yapmıştı ki? Cevap yazmamış mıydı? Belki de cevabını da silmişti. Telefonu yerine koyduktan sonra kafamda bu sorular dolaşırken yatakta öylece oturuyordum ki Lucas banyodan çıktı ve yanıma geldi.
"Günaydın güzellik. Erkencisin bu sabah." Lucas'a mesajı ve V'nin kim olduğunu sormamak için kendimi zor tutuyordum. Yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirmeye çalıştım.
"Sana da günaydın."
"Bir şey mi oldu? Yüzün bir tuhaf sanki sinirli gibisin."
"Yoo, nereden çıkardın? Ben bir yüzümü yıkayayım." Hızlıca banyoya gidip kapıyı arkamdan kapattım. İçimde tuhaf bir his vardı. Bu mesajın gizemini çözmem gerektiğini hissediyordum sanki. V'nin kim olduğunu ve Lucas'la arasında ne geçtiğini öğrenmeliydim. Doğrudan Lucas'a sormaya karar verdim. Sonuçta bu güne kadar bana karşı hep son derece dürüst olmuştu. Elimi yüzümü yıkayıp tekrar Lucas'ın yanına döndüm. Üstünü değiştirmeye çalışıyordu fakat ameliyat yarasından dolayı hala hareket ederken canı yanıyordu. Gidip tişörtünü başından geçirmesine yardım ettim.
"Teşekkür ederim sevgilim, hala kollarımı kaldırınca canım yanıyor."
"Bugün dikişlerin alınacak değil mi? Eminim daha iyi hissedeceksin."
"Umarım öyle olur."
"Sana bir şey sormak istiyorum Lucas. V kim?"
"Ne? Sen... mesajı gördün değil mi?"
"Bildirim sesine uyandım ve kimden geldiğini merak ettim. Soruma cevap vermedin. V kim?"
"Şey... ee V benim liseden bir arkadaşım. Victor. Futbol takımından." V bir erkek miymiş yani? Bunu niye düşünememiştim ki. Kendi kendime kıskançlık yapmıştım ama yine de içimde bir şüphe vardı.
"Peki ne geçti aranızda? Ona kızgın olmanı gerektirecek ne yaptı ki sana?"
"Uzun hikaye Cara, gerçekten önemli değil. Tamamen geçmişte kaldı. Hastalığımı duymuş ve nasıl olduğumu merak etmiş o kadar."
"Peki, sen öyle diyorsan mesele yoktur. Hadi aşağı inelim, sana kahvaltı hazırlayayım."
Kahvaltı boyunca normal davranmaya çalıştım ama içimdeki şüphe bir türlü geçmiyordu. Belki de paranoyakça davranıyordum ama içimden bir ses V'nin Victor değil, başka biri olduğunu söylüyordu.
Kahvaltıdan sonra Lucas ve ben hastahaneye Lucas'ın dikişlerini aldırmaya gidecektik. Eva iş yerinde bazı sorunlar olduğu için bizimle gelememişti. Yoldayken Sam aramış ve hastahaneye gittiğimizi öğrenince o da bizimle gelmeye karar vermişti. Lucas dikişlerinin alınacağı odaya girdiğinde Sam ve ben dışarıda bekliyorduk. Sam'in V'nin kim olduğunu bildiğine emindim bu yüzden ağzını aramaya karar verdim.
"Bu sabah Lucas'a tuhaf bir mesaj geldi Sam. V diye birinden." Tepkisini ölçmek için yüzüne baktığımda telaşlandığını gördüm. Kesinlikle bir şeyler biliyordu.
"Öyle mi? Ne yazıyordu?"
"Tamamını okuyamadım. Ama Lucas bana her şeyi anlattı. V'nin kim olduğunu biliyorum."
"Gerçekten mi? Her şeyi anlattı mı?"
"Evet, neden saklasın ki? Değil mi?"
"Tabii saklanacak bir şey yok. Birbirinizin geçmişini bilmeye hakkınız var."
"Bak ne diyeceğim Sam, sence Lucas olanlar yüzünden hala kızgın mıdır?"
"Bilmem, ben onun yerinde olsaydım kesinlikle hala kızgın olurdum. Yani bir düşünsene Veronica Lucas'ı, takım arkadaşlarından biriyle aldattı. Bu kolayca affedilecek bir şey değil. Öyle değil mi?"
"Ne dedin sen? Veronica mı? Veronica Lucas'ın eski sevgilisi mi?"
"Nasıl yani? Ağzımdan böyle laf almaya çalıştığına inanamıyorum Cara. Hani Lucas sana her şeyi anlatmıştı?"
"Yalan söyledi, bana V'nin, Victor diye biri olduğunu söyledi Sam. Lucas bana yalan söyledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON ŞANS
General FictionÜniversite son sınıf öğrencisi Cara 22. doğum gününde bir karar alır. Hayatından o kadar sıkılmıştır ki eğer bir sonraki doğum gününe kadar hayatında, hayatına anlam katacak bir şey olmazsa ve kendine yaşamak için bir neden bulamazsa bir sonraki doğ...