24. BÖLÜM

268 71 59
                                    

Kulaklarıma inanamamıştım. Karşımdaki bu güzeller güzeli kız adının gerçekten de Veronica olduğunu mu söylemişti? Lucas'ın eski sevgilisi, lisedeki büyük aşkı Veronica. Burada ne arıyordu ki? Kalakalmıştım. Beceriksizce, bana uzatılan eli tuttum ve hızlıca tokalaştım. Dudaklarımın arasından ise kısık sesle ve yarım yamalak bir "merhaba" döküldü. Lucas şaşkınlığımı fark etmiş olmalıydı ki, bana durumu açıklamaya çalıştı;

"Veronica beni ziyarete gelmiş, hasta olduğumu öğrenince..." Lucas sözünü tamamlayamadan Veronica araya girmişti;

"Sen gelmeden önce, habersiz geldiğim için Lucas ve Bayan Green'den özür diliyordum Cara. Kusura bakmayın. Geçen gün bir arkadaşımla konuşurken Lucas'ın hasta olduğunu öğrendim ve gerçekten çok üzüldüm. Mesajıma ve telefonuma cevap vermeyince de merak ettim ve gelip kendi gözlerimle nasıl olduğunu görmek istedim."

"Üzülmene gerek yok, gördüğün gibi Lucas gayet iyi. Tedavi işe yarıyor, her geçen gün daha da iyi olacak." Veronica'nın yanından geçip, Lucas'ın yanına oturdum ve elini tuttum. Neler oluyordu bana böyle? Sanırım kıskançlık krizine girmiştim. Veronica da karşımızdaki koltuğa oturdu. Oturmadan hemen önce, Lucas ve benim birbirine kenetlenen ellerimize kaçamak bir bakış atması dikkatimden kaçmamıştı. Belki de bu kız hala Lucas'a karşı bir şeyler hissediyordur diye düşündüm ve Lucas'a doğru iyice sokuldum. Ortamdaki gerginlik sanki elle tutulur, gözle görülür bir hale gelmişti. Sessizlik fazla uzayınca, ilk konuşan Eva oldu;

"Ziyaretin bizi çok memnun etti Veronica. Görüşmeyeli epey uzun bir zaman olmuştu. Annen ve kız kardeşin iyiler mi?"

"İkisi de çok iyiler Bayan Green ve ben de sizi gördüğüme çok memnun oldum. Ama sanırım Lucas ve Cara aynı fikirde değiller."

"Sanmıyorum canım, eminim Lucas da kendisini görmeye geldiğin için memnun olmuştur. Öyle değil mi Lucas? Siz keyfinize bakın, ben içecek bir şeyler hazırlayayım çocuklar." Eva, üçümüzü salonda bırakıp mutfağa gitti. Sanki kimse ne söylemesi gerektiğini bilmiyor gibiydi. Bir süre sonra Lucas konuşmaya başladı;

"Geldiğin için teşekkür ederim V. Yıllar oldu görüşmeyeli. Nasıl gidiyor hayat? Neler yapıyorsun? Anlatsana biraz."

"Aslında bu aralar zor bir dönemden geçiyorum. Biliyorsun, annem ve babam sürekli kavga edip dururlardı. En sonunda boşanmaya karar verdiler, davaları hala devam ediyor. Bir yandan bunlarla uğraşırken bir yandan da okulu bitirmeye çalışıyorum. Güzel sanatlarda son senem, oldukça yoğun geçiyor. Mezuniyete az bir zaman kaldı. Siz de bu yıl mezun olacaksınız değil mi?"

"Annen ve babanın anlaşamadığını hatırlıyorum, boşanacaklarını duyduğuma üzüldüm. Oldukça zor bir süreç olmalı. Ama sen fazlasıyla yeteneklisin, sorunsuz bir şekilde mezun olacağına eminim. Ben okulu dondurmak zorunda kalacağım sanırım, tedavi sürecinde neredeyse hiç okula gidemedim ama Cara mezun olacak."

"Anlıyorum, bu arada şunu söylemeliyim ki, ikiniz birbirinize gerçekten çok yakışıyorsunuz. Böyle güzel bir ilişkin olduğunu görmek beni çok mutlu etti Lucas."

"Teşekkür ederiz, biz yakında evleneceğiz." Lucas bunu söylediği anda Veronica'nın yüzündeki ifade gözümden kaçmamıştı, gözleri mi dolmuştu yoksa bana mı öyle geliyordu? İçimden bir ses bu kızın kesinlikle hala Lucas'a aşık olduğunu söylüyordu. Konuşmaya başladığında titreyen sesi ise şüphelerimi doğrular nitelikteydi;

"Gerçekten mi? Ben...eee tebrik ederim. Çok sevindim."

"Teşekkür ederiz." dedim, sesim planladığımdan daha sert çıkmıştı. Bu saçmalığın bir an önce sona ermesini istiyordum. Lucas ise sohbeti devam ettirmeye niyetli gibiydi.

"Peki ya sen? Travis'le hala birlikte misiniz?"

"Travis mi? Hayır, hayır tabii ki. Sana o zaman da söylemiştim Lucas. Ben Travis'e karşı hiçbir zaman bir şey hissetmedim, o yalnızca tek gecelik bir hataydı. Hayatımda kimse yok yani şeyden beri.."

"Lucas'la ayrıldığınızdan beri mi?" diyerek cümlesini tamamladım. Bu kız artık iyice sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

"Evet, şey... Sen, bizi biliyor musun? Yani demek istediğim.."

"Biliyorum tabii ki, Lucas bana her şeyi anlattı."

"Öyle mi? Ne güzel. Birbirinize karşı dürüst olmanız ne kadar hoş."

"Evet, biz bazılarının aksine ilişkimizde dürüstlüğe çok önem veriyoruz."

"Ne demek istediğini anlamadım Cara."

"Şaşırmadım, ilişkide dürüstlük kavramı sana epey uzak olduğu için anlamaman normal." Kendime hakim olamıyordum. İçimde Veronica'ya karşı yersiz bir öfke vardı. O da bunu hissetmiş olacaktı ki, gitmek için hareketlendi.

"Ben artık gitsem iyi olacak sanırım." Veronica çantasını ve montunu eline alıp ayağa kalktığı sırada Eva elinde kahvelerin bulunduğu tepsiyle içeri girmişti.

"Nereye gidiyorsun V? Kahveni içmeden mi gideceksin?"

"Teşekkür ederim Bayan Green ama gitmem gerekiyor, özür dilerim." Veronica kapıya doğru yönelince Lucas da ayağa kalktı ve Veronica'nın peşinden gitti. Bu hareketi beni çok kızdırmıştı. Tam yukarı çıkmak için salonun kapısından çıkacaktım ki Lucas'ın, Veronica'ya "Cara adına özür dilerim." dediğini duydum. Ben özür dilenecek ne yapmıştım ki? Koşar adımlarla odaya çıkıp, kapıyı arkamdan büyük bir sinirle kapattım. Odanın içinde dört dönüyordum. Kısa bir süre sonra kapı açıldı ve Lucas içeri girdi.

"Gitti mi?"

"Evet gitti. Neler oluyor sana böyle? Bu kadar kaba davranmak zorunda mıydın Cara?"

"Kaba mı? Ne yaptım ki ben? Ah çok özür dilerim ya, yoksa eski sevgilinin yanında seni utandırdım mı?

"Kendine gel, bu saçma kıskançlık krizine bir son vermen gerekiyor."

"Saçma falan değil. Sana nasıl baktığını gördüm. O kız hala seni seviyor. Evleneceğimizi söylediğinde yüzünün aldığı şekli görmedin mi gerçekten? Neredeyse ağlayacaktı, bunu fark etmemene imkan yok. Dur biraz, belki de fark etmişsindir. Hoşuna gitmiştir belki de, erkeklik gururun okşanmıştır."

"Sana inanamıyorum. Neler söylediğinin farkında mısın sen? Şuanda seni tanıyamıyorum Cara. Daha fazla konuşmak istemiyorum." Arkasını döndü ve kapıdan çıkıp gitti. Gözlerimin yaşlarla dolduğunu hissettim, yanaklarım alev alev yanıyordu. Gözüm gardırobun kapağındaki aynaya takılınca, yansımama bakıp ben de bu kızı tanımıyorum diye düşündüm. Daha önce hiç böyle şeyler hissetmemiştim. Yatağa oturup dakikalarca ağladım. Zaman geçtikçe öfke, yerini pişmanlığa bırakmıştı. Anlık bir kıskançlıkla bana yakışmayacak şeyler yapmıştım ve sanırım Lucas'ın da kalbini kırmıştım. Durumu nasıl toparlayacağım hakkında ise hiçbir fikrim yoktu.



Arkadaşlar,

Tahminen 30 veya akışa göre 32. bölümde final yapmayı düşünüyorum. 

Ancak final konusunda, kararsız kaldığım bazı noktalar var ve sizlerin de önerilerinizi merak ediyorum. Yorum kısmına 1-2 cümleyle, Lucas ve Cara için nasıl bir son hayal ettiğinizi yazarsanız çok memnun olurum. Örneğin; evlenip mutlu olsunlar veya Lucas Cara'yı aldatsın, ayrılsınlar ve mutsuz sonla bitsin gibi gibi :) Kim bilir belki de sizin yazdığınız son çok hoşuma gider ve finalde kullanırım.

Şimdiden teşekkürler... 

SON ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin