Ecem: Doğan
Doğan: Efendim gün ışığım, yaşama sevincim, gönlümün premsesi, birtanem
Ecem: Yavşama lan
Ecem: Neyse önemli bir şey diyeceğim
Ecem: Hira'yla Ata'yı ayırmamız lazım
Doğan: Ayırırız gülüw
Doğan: Yeter ki sen iste
Ecem: Ciddi ol iki dakika aq
Doğan: Hira böyle mutlu değil mi?
Doğan: Niye ayırıyoz
Ecem: İyiliği için tabii ki
Ecem: Ata piçin teki bilmiyor gibi konuşma
Doğan: İyi de
Doğan: Ata kötü diye Hira onu sevmekten vazgeçecek diye bir şey yok ki
Ecem: Vazgeçmesi lazım
Doğan: Nasıl?
Ecem: :)
Doğan: Hayda
Doğan: Bu gülücük hiç iyiye işaret değil
Doğan: Güzelim, ne var aklında?
Ecem: Anlatırım
Ecem: Tunç'u ayartmamız lazım
Ecem: Planın işlemesi için ona da ihtiyacım var
Doğan: O biraz zor işte
Ecem: Zor olduğunu biliyorum
Ecem: Sen de tam olarak burada devreye giriyorsun :))
Doğan: Anneeeeeeğ
Doğan: Oğlun piyon olmuş gidiyor yardım et
Ecem: Geri zekalı
Ecem: Burada sadece ikimiz varız
Doğan: Ne demek istiyorsun Ecem? :o
Doğan: Ben imanlı bir çocuğum
Doğan: Sapık isteklerini benden uzak tut
Ecem: Sen beni sinir etmek için mi yaratıldın ya
Ecem: Beni iyi dinle
Doğan: Nasıl dinleyeyim aq mesajlaşıyoruz
Ecem çevrimiçi
Ecem yazıyor...
Doğan: TAMAM DUR SÖVME
Ecem: Aferin, adam ol
Ecem: Her neyse
Ecem: Tunç'un evine gidip onu dışarı çıkmaya ikna edeceksin
Ecem: Artık bunu hangi yolla yaparsın orası sana kalmış
Ecem: Sonra da sana birazdan atacağım konuma getireceksin
Doğan: Planı ne zaman öğreneceğim?
Ecem: Tunç'u getirdiğinde
Doğan: Ama bu haksızlık
Doğan: Nerede işbirlikçilik?
Doğan: Nerede eşitlik?
Ecem: Götünde Doğan, götünde
Ecem: Şimdi kes sesini ve söylediğimi yap
Ecem: Tunç'a da ağzından bir şey kaçırma
Doğan: Tamam gülüm, hallettim say
༄
Tunç'un kapısının önüne geldiğimde sigaramı yere atıp ayakkabımın ucuyla söndürdüm. Üf ne havalıyım he.
İşaret parmağımı zile yaslayıp kapıyı çaldım. Yaramazca sırıtıp elimi çekmeden bunu devam ettirdim. Sevdiğim insanları, özellikle mavişi sinir etmeye bayılıyordum. Gerçi, son zamanlarda yeterince sinirliydi ama olsun.
Kapıyı açtığında parmağımı çekip ellerimi arkama saklayarak ıslık öttürmeye başladım. Kapüşonumdan tutulup Tunç tarafından küfürler eşliğinde içeri çekildiğimde kıkırdadım.
Bu da bana aşıktı.
"Şu kapı zilini söküp sana takacağım Doğan. Zile basıp elini çekmek bu kadar zor bir şey mi lan?"
Beni umursamadan içeri ilerlemeye başladığında peşinden gidip kollarımı boynuna doladım. Beni üstünden silkelediğinde saçlarımı düzeltip önünü kestim.
"Seni kaçırmaya geldim mavişim."
Bana bön bön baktıktan sonra kendini koltuğa bıraktı. Yanına gidip dizimle bacağını itekledim. "Seni kaçırmaya geldim diyorum, sen hâlâ oturuyorsun. Hadi kalk, hazırlan."
"Siktir git kendini kaçır."
Gözlerimi kısıp uzaklara bakarak düşünmeye başladım. "Onu nasıl yapacağım?"
Böyle bir şeyin olmayacağını anladığımda Tunç'un kolundan çekiştirmeye başladım. Hayvan gibiydi çocuk, kıpırdamıyordu bile.
"Tuş hadi!"
"Doğan, sal beni."
Kolunu bırakıp ofladım. "Lan gelmen lazım!"
Alttan bakışlarını bana yolladı. "Sebep?"
Güzel soru.
"Çünkü... erkek erkeğe takılmayı özledim. Kız keseceğim biraz. Tek başıma olunca canım sıkılıyor. Hadi abiciğim ya, fazla durmayız zaten."
"İnandırıcı gelmedi."
Gözlerimi kısarak ellerimi belime koydum ve ona kınayan bakışlarımı yolladım. "Hemen kalkmazsan seni annene şikayet ederim. Ve bilirsin Semra teyzeciğim pek sever terlik fırlatmayı."
Annesinin adını duyunca koltukta dikleşti. Aynı şekilde gözlerini kıstığında bunun bir bakışma yarışı olduğunu biliyordum.
"Yapamazsın."
Piç sırıtışımı takınıp cebimden telefonumu çıkardığımda yerinden sıçramıştı. Telefonuma yöneldiğinde havaya kaldırarak merdivenleri işaret ettim.
"Hadi aslan, göreyim seni."
Yenilgiyle merdivenleri çıkmaya başladığında bana sövmeyi de ihmal etmiyordu. "Amına koyayım, Doğan!"
"Ben de seni seviyorum aşkım."
༄
Devam edecektim ama üşendim. İdare edin.
Hadi bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIK | Yarı Texting
Teen FictionHira: Yaptıklarımdan hoşlanmıyor olabilirsin. Evet, belki ikiyüzlüyüm. Belki bencilim. Ama inan bunlar umurumda değil. Hira: Çünkü henüz çocuğum ve bunları düşünerek vakit kaybedemem. Hira: Fakat sandığının aksine mükemmel bir hayatım olduğu ya da...