Fotoğrafta Gece, Doğan ve Ecem var.
maNga - Ben Bir Palyaçoyum
Bu şarkıyla okumanız çok çok çok önemli, lütfen öyle yapın. Özellikle rüzgâr işaretinden sonra. (༄)
İyi okumalar!
Aynaya bakıp beyaz gömleğimin yakalarını düzelttim. Dur bir dakika, neden inek öğrenciler gibi boğazıma kadar ilikledim lan ben bu gömleği?
"Boğuluyorum anasını satayım," diyerek gömleğin iki düğmesini açtım. Tunç, ışıkları söndürüp yanıma geldiğinde ona döndüm. Bugün gösteri günüydü ve mekana kızlarla buluşup öyle gidecektik. Vakit kaybetmemek adına Tunçlarda hazırlanmıştık. Olması gerekenden fazla heyecanlıydım. Sanırım sahne korkum vardı ama bu mantıksızdı. Neyse inşallah gebermem, amin.
"Hazırsan çıkalım, kızlar gelmek üzere."
Normalde biz onları almaya gidecektik ama gösteri yapılacak yer Tunç'un evinin önünden geçtiği için onlar buraya gelmeyi teklif etmişlerdi. Sırıttım. "Çok yakışıklı olmuşsun hayatım. Düğünümüzde de böyle ol, tamam mı?"
Tunç küfür mırıldanarak anahtarı kafama attığında dışarıya kaçtım.
"Iskaladın tuş." deyip dil çıkardığımda sabır çekerek anahtarı yerden aldı ve kapıyı kilitledi. Apartmandan dışarı çıktığımızda kızların buraya yaklaştığını gördüm. Bok suratı gören boktan kalbim hızlanırken yüzüme her zamanki çapkın sırıtmamı yerleştirip duygularımı içime gömdüm. Alt tarafı bir bok surattı ama âşık olmuştum işte.
Ecem yanımıza geldiğinde "Selamünaleyküm." dedi. Tunç'la birlikte "Aleykümselam." diyerek karşılık verdiğimizde güzelliğine bakmamaya çalıştım fakat başaramadım. Bir insan beyaz gömlek ve siyah etekle bile mi güzel olurdu anasını satayım?
"Heyecanlı mıyız Bayburt?"
Saçma sorumla birlikte herkes bana tuhaf tuhaf bakarken Ecem "Yo." diye karşılık verdi.
"Aman, bir şeyi de bozmasan olmaz."
Homurdanarak önüme döndüğümde göz ucuyla sırıttığını görmüştüm. Sırıtışına kurban olduğum be. Havadan sudan laflayarak gösterinin yapılacağı yere vardığımızda içeri girdik. Sahnede hazırlıklar yapıldığını görerek kulise ilerledik. Ata özürlüsü direkt Hira'nın yanına gelirken göz devirmeden edemedim. Sülük herif.
Köşedeki bateriye zarar gelip gelmediğini kontrol ederken Ata'nın boğuk çığlıyla kafamı kaldırıp o tarafa baktım. Ecem, Ata'nın ayağına basıyordu. Kasten. Tunç yanımda gitarının akorunu yaparken birbirimize bakıp güldük. Bu kız işini biliyordu.
Kaan ve Yankı kulisten içeri girdiğinde Kaan'la bakışlarımız kesişti. Ellerimi cebime koyup sırıttığımda yanıma geldi. Bana Ecem'le ilgili öğüt vermesinden sonra adeta kanka olmuştuk. İyi çocuktu. Ama Yankı'yı hâlâ sevmiyordum.
"N'aber?"
Ellerimizi tokuşturup erkekçe selamlaştıktan sonra geriye çekilip ona baktım. "İyidir. Senden?"
"İyi. Konuştuğumuz gibi, değil mi?"
Kafamı salladım. "Konuştuğumuz gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIK | Yarı Texting
Teen FictionHira: Yaptıklarımdan hoşlanmıyor olabilirsin. Evet, belki ikiyüzlüyüm. Belki bencilim. Ama inan bunlar umurumda değil. Hira: Çünkü henüz çocuğum ve bunları düşünerek vakit kaybedemem. Hira: Fakat sandığının aksine mükemmel bir hayatım olduğu ya da...