Fotoğrafta Kaan ve Hira var. Ay ısıracağım sizi ben ama. *-*
Bölüm Kaan'ın ağzından. İyi okumalar...
Mutfakta volta atarken telefonu elimde evirip çeviriyordum. Bakışlarım benden bağımsız davranarak yukarı kattaki Hira'nın odasına tırmandığında duraksadım. Hazır Ata yokken onunla daha fazla vakit geçirmek istiyordum. Onu biraz daha fazla görmek... Ama bahane bulamıyordum bir türlü.
İki parmağımla şakaklarımı ovarken gözlerimi kapatıp kendi kendime mırıldandım. "Of Kaan, of. Bozdu bu aşk meşk işleri oğlum seni."
"Kime aşıkmışsın bakayım?"
Hira'nın sesiyle yavaşça kapıya döndüm. Halüsinasyon görüp görmediğimi netleştirmek için koluma çimdik attıktan sonra onun gerçek olduğunu anlamamla nefesimi tuttum.
"Hiç kimseye."
Bana inanmadığını belirten bakışlar atıp tezgaha yaklaştığında onu incelemeye başladım. Topuz yapmasına rağmen dağınık duran saçları, uykulu ela gözleri ve üstündeki kırmızı pijamayla güzel gözüküyordu. Gereğinden fazla güzel...
Yüksekteki rafa ulaşamadığını ancak fark ettiğimde yanına yaklaşarak elinin üstüne elimi koyup indirmesini sağladım. Bakışlarının yüzümde gezindiğini hissederken çabalamayı bırakmıştı. Aldığım bardağa sürahiden su doldurup gülümseyerek ona uzattım. Teşekkür edip sakince suyunu yudumlarken dikkatim kapının önünden geçen Ural'a kaymıştı.
Gideceği sırada bir şey fark etmiş gibi ağır çekimde geriye doğru adımladı. Göz göze geldiğimizde sırıtıp mutfağa doğru birkaç adım atmış, kapının arkasındaki anahtarı kapmış ve sırıtmasını genişletmişti.
"Beni uğraştırmadığınız için teşekkürler canlarım."
Kaşlarım çatılırken kapıya doğru ilerlesem de o çoktan kapatıp kilitlemişti. Açmayı denerken bir yandan da Ural'a sesleniyordum fakat nafileydi. Hira da durumu idrak ettiğinde yanıma gelip kapıya vurmaya başlamıştı. Pes edip sırtımı kapıya yasladım.
"Yorma kendini boşuna, açamayız."
Önüne gelen saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırıp kafasını salladı. Sonra aklına bir şey gelmiş gibi gözlerini kısarak bana baktı. "Bu arada az önceki yanıtın hiç inandırıcı değildi, söyleyeyim."
Güldüm. "Biliyorum."
Kaşlarını kaldırdığında omuz silktim. "Telaşlandım öyle pat diye gelince. Ama evet, biri var."
"Anlatmak istersen dinlerim. Sen beni dinlemiştin."
Sandalyeye oturduğunda gözlerimi bir süre yüzünde gezdirdikten sonra sessizce yutkunup tavana baktım. "Biri var. Gidemediğim, gidemeyeceğim biri. Olmayacağını biliyorum fakat kalbime söz geçiremiyorum. Hoş, geçirmek de istemiyorum zaten ama geri durmak zorundayım."
"Neden olamasın ki?"
Meraklı gözleri yerinde duramazken elimi saçlarıma daldırıp karıştırdım. "Çünkü başkasını seviyor."
Gözlerini kaçırıp arkasına yaslandı. "Ona söyledin mi?"
"Hislerimi mi? Hayır."
"O zaman başkasını sevip sevmediğinden emin olamazsın. Belki sadece kafası karışıktır."
![](https://img.wattpad.com/cover/197575054-288-k537324.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIK | Yarı Texting
Teen FictionHira: Yaptıklarımdan hoşlanmıyor olabilirsin. Evet, belki ikiyüzlüyüm. Belki bencilim. Ama inan bunlar umurumda değil. Hira: Çünkü henüz çocuğum ve bunları düşünerek vakit kaybedemem. Hira: Fakat sandığının aksine mükemmel bir hayatım olduğu ya da...