3. "Paramparça"

169 18 11
                                    

3. Bölüm

"Paramparça"

"Paramparça"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

..

Nisan 2017

Silahını beline yerleştirirken Cem, "Her şey hazır mı?" diye sordu ciddi bir sesle. Genç kız maskesini düzelttiği sıra, "Hazır. Bu gün bu iş bitecek," Dedi onunki gibi bir sesle. Genç erkek gülümsedi. "Çok iyi.." dedi ürpertici bir şekilde. "Arabayı hazırla da gidelim," Dedi Beril rahatlıkla. İkisi de kafalarına cinayeti koymuşlardı ve bu umurlarında bile değildi. Zira kendi istekleri için birinin canına kıyacak kadar delirmişti ikisi de..

Beril ve Cem bunları konuştukları sırada arka taraftan kendi hallerinde sohbet ederek oraya gelen kızları farketmemişlerdi bile. Kızlar orada kendileri dışında birilerinin de olduğunu farkedip duraksadılar ve sessizce ne olduğunu anlamaya çalıştılar. Okulun arka bahçesindeki duvarın arkasına saklandılar. "Bunlar kim?" diye fısıldadı Cansu gözleri kocaman açılmış bir şekilde simsiyah kılığa bürünmüş kişileri izlerken. "Bilmiyorum.." diye karşılık verdi ona Buse. Ne olduğunu anlayamamıştı genç kızlar ama bir şeylerin yolunda olmadığının farkındaydılar. "Geç kalacağız dedin hala gelmemiş kimse," dedi Cem kollarını birbirine dolayarak. Beril terslendi. "Ya geç kalsaydık napacaktın Cem?!" diye tısladı.

"Cem mi??" dedi Buse bir anda tanıdık isim duyunca. Son sınıflardan birinde böyle biri vardı. Duyduğuna göre pek tekin biri değildi. Ve böyle bir durumda onun ismini duymak paniklemesine neden olmuştu. "Sessiz ol.." diye uyardı onu Cansu sessiz olmaya çalışarak. Elinin birini duvara yaslayarak görünmeyecek bir şekilde öne eğip yüzü saklı kişileri az da olsa görebilmeyi umdu. Bunlar her kimse niyetleri hiç iyi değil gibi duruyor, diye geçirdi içinden. Uzakta beliren otobüsle maskeli çift, "Otobüs de geldi." Diyerek oraya döndüler. Kadın olan, "Göksu bende. Furkan'ın işini sen bitireceksin. Anlaştığımız gibi." Demişti acımasızca. Bu sözler bardağı taşıran son damla oldu. Buse yenildiği korku ve panik duygusuyla, "Ne?!" diye çığlık attı aniden. Cansu onun sesiyle irkilirken öne düştü. İşte işler şimdi korkunç bir hal alıyordu.

Maskeli çift onların varlığını farkettiklerinde Cansu kendini çabuk toparladı ve titreyen Buse'nin kolundan tutup onu geriye itti. "Koş koş!" diye bağırırken arkadaşının elini tutarak onu girdiği şoktan çıkardı. Geldikleri yönde son hız koşup uzaklaşırken Cem, "Bunların ne işi var burada?" diye sordu afallayarak. Beril'se hala şaşkındı. Yakanlanmışlar mıdır acaba? Diye düşündü. Ne kadar duymuş olabilirlerdi ki..

Kızlar nefes nefese okulun önüne vardıklarında anca farketiler Furkan'ı. "Furkan!" diye yakardı Cansu nefessiz olmasına aldırmadan. Genç erkek kızların durumunu farkedip kaşlarını çattı. "İyi misiniz siz? Neredeydiniz? Otobüs kalakcak, sizi arıyordum ben de." Buse başını hızlı hızlı iki yana sallarken, "Dinle bir bizi, çok..-" derken Furkan sözünü kesti onun. "Buse sakin ol bi'. İçerde anlatırsınız. Haydi geç kalacağız!" diyerek iki kızın da kolundan tutarak otobüse götürdü. Buse'nin gözleri dolmaya başlarken Cansu, sevgilisine bu durumu bir an önce söylemesi gerektiğini biliyor ama bir anda nasıl söyleyeceğini bilemiyordu. Zamanı tükenmek üzereydi, hemen bir şey yapması gerekiyordu. Ama sevdiği çocuğa bir anda nasıl 'senin canına kıymak istiyorlar' diyebilirdi ki?.. Çaresizdi genç kız, çaresizdi..

Çıkmaz SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin