16. "Felaketin Başlangıcı"

63 9 4
                                    

Playlist:

🎶Alan Walker- Faded🎶
~

16. Bölüm

"Felaketin Başlangıcı"

"Felaketin Başlangıcı"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

..

Göksu'dan..

Kendimi bir eşyayla özetlemem gerekirse bu muhtemelen bir bardak olurdu. Hayal etmeye çalışalım, ben bir bardağım. Bu dünyaya geldim, bir şeyler yaşandı ve yavaş yavaş, damla damla dolmaya başladım. Küçük küçük dolduğum sırada birileri bir anda bunu hızlandırdı. Bardak doluyor, doluyor, doluyor.. Ve taşmasına ramak kala duraksıyor. Bir nefes almaya çalışıyorum, olmuyor. Artık nefes almak bile zor geliyor çünkü doldum. Tam boşalmak, içimdeki tüm bu duygu selinden kurtulmak istiyorum, aklıma bir anda güçsüz olabileceğim geliyor. Gereksiz bir bardak konumuna düşeceğim ve atılacağım geliyor aklıma. Oysa ben atılmak değil, bir işe yaramak istiyorum. İçim duygularla dolu dolu acıyla yaşmak değil, biraz da olsa rahat nefes alabilmek istiyorum.

Oysa bir yandan da daha fazla ne kadar direnebileceğimi düşünüyorum. Sonuçta ağzına kadar dolu bir bardak sonunda taşmaz mı? Biraz daha dolacak yeri yokken nasıl dayanacak daha fazla? Bir gün bu dayanamaması nedeniyle çatlayacak ve hatta kırılacak o bardak, o zamana kadar ne kadar direnebilecektim sahi? Kırık bir cam parçası en fazla ne kadar yaşardı? Ya şimdi nefes alamamamın sebebi aslında çoktan kırılmış olmamsa?

Yine nefes almakta zorluk çektiğim bir zaman diliminde ne yapıp yapamayacağımı düşünmeye çalışıyordum. Oysa aklım başka çıkar yol bulamıyordu, yine her zamanki gibi zihnimin çıkmaz sokaklarının birinde kaybolmuştum. Başka çarem yoktu..

Tekrar bir nefes almaya çalıştım. Olmadı, umursamadım. Bahçe kapısını aralayarak eve doğru kendimden emin adımlarla ilerledim ve zile bastım. Geleceğimi bilen Cansu beni bekletmeden hızlıca kapıyı açtı ve meraklı bakışlarıyla beraber sarıldı bana. Kollarımı beline dolarken gözlerimi kapattım. En azından bazen samimi sarılışlar alamadığım nefesimi kolaylaştırabiliyordu.

Benden ayrılıp geri çekilirken yüzüme baktı kuşkuyla. "Bir şey mi oldu?" diye sorarken sesi meraklı ve biraz da alacağı cevaptan korkar gibiydi. Derin bir nefes alıp başımla içeriyi işaret ettim. "Geldiler mi?" Herkesin yanında anlatacağımı bildiği için ses etmeden başıyla evetledi. Yan yana salona geçtik, evin sessiz oluşuyla anlaşılan Senem teyzemler evde değildi.

"Hoş geldin," diyerek ayaklandı hepsi salona girdiğimi görünce. "Hoş buldum." Tek tek hepsiyle sarıldım, sıra Buse'ye geldiğinde hafifçe tebessüm etmiştim. Artık Cansu'yla buluştuğumuz zamanlarda o da oluyordu yanımızda. Her ne kadar ikimiz de tedirgin olsak da o bizim aksimize oldukça rahat ve normal davranıyordu. Sanırım Buse artık gerçekten de aramıza geri dönmüştü. Eksik arkadaş ekibimizin son üyesi..

Çıkmaz SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin