27. "Buz Parçaları"

34 5 0
                                    

Playlist:

🎶Lord Huron- The Night We Met🎶

~

27.Bölüm

"Buz Parçaları"

"Buz Parçaları"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

..

Kapattığımız gözlerimizi usul usul aralıyoruz yüzümüze vuran cılız ama güçlü gün ışığıyla sabahları. Uyanıyoruz, kalkıyor ve elimizi yüzümüzü yıkamak için ayna karşısına geçiyoruz. Bakışlarımızı kaldırıyor, kendimizle çarpışıyoruz karşımızdaki camdan duvarda. Ürperiyoruz değil mi? İçimiz titriyor, içimizde, kalbimizde bir yer acıyor ama bir şey yapamıyoruz. Bakışlarımızı kaçırıyor ve o ölüyü görmezden geliyoruz. Aslında hep bunu yapıyoruz. Oradaki, gözlerinizin içindeki zifiri boşlukta birer ölü görüyoruz. Korkuyoruz, ürperiyoruz çünkü onun aslında kendimiz olduğunu biliyoruz. O sahne bizi rahatsız ediyor ve sanıyoruz ki gözlerimizi kaçırdığımızda kendimizi de ondan kaçırıyoruz.

Yanılıyoruz, kaçamıyoruz.

Gözler görmese bile gönül bilir öldüğü yeri..

Bazen gözlerimizi sımsıkı kapattığımızda o ölüden kurtulduk sanırız ama kurtulamayız. O ölü bizzat kendimiziz. Ruhumuz, benliğimiz, varlığımız. İnsan nasıl kendi benliğinden, varlığından kurtulabilir ki?

Kurtulamaz, kurtulamayız. Ya o ölüyü diriltmenin bir yolunu bulmalıyız, ya da o ölüyü gömüp yeni birini doğurmalıyız. Başka yolu yok.. İnsan öldükçe ölür, ölüyü gördükçe içi daha da ölür..

Günler birbirlerinin katili oldukça ve arda kalan saatler birer birer intihar ettikçe aklımızı toparlayabilmiştik. Sanki elimize tutuşturulan zaman bir tozdu, rüzgar onu yavaş yavaş savurup götürdükçe daha iyi anlayabilmiştik bir şeyleri. Ve artık elimizde o tozun küçük zerrecikleri vardı, onları da ellerimizi birbirine çırparak atmıştık günaha karışacak tenlerimizden. Hiçbirimiz kesin olarak dile getirmesek de içten içten artık birer günahtan ibaret olacağımızı ve bundan kurtulamayacağımızı biliyorduk.

Tıpkı o otobüsten kurtulamadığımız gibi. Tıpkı o çıkmaz sokağa tıkılı kaldığımız gibi..

Bir papatya zarafetini andıran beyaz elbisenin içinden bomboş baktım kendi gözlerime. Her geçen gün ne kadar da ölüyordu o gözlerimdeki küçük kız.. Ne kadar da ölüyordu.. Yakında yanına kendimi de gömecekmişim hissinden de çıkaramıyordum meyus olmuş kalbimi artık, bunu o kırık kız da iyi biliyordu.

"Bu elbiseyle üşüyeceğini söylemiştim ama yine bunu giymişsin Göksu. Neden Cansu'nun getirdiği kırmızı elbiseyi giyinmedin?"

Yaptığıma kızarcasına söylenerek yanıma gelen Aslı'ya çattığım kaşlarımla baktım. "Üşümeyeceğimi de söylemiştim ben Aslı, iyiyim böyle. Bu daha güzel," dedim ve tekrar aynaya döndüm, kaşlarım gevşedi. "Tıpkı şeye benziyorum.." Arkamda duraksayıp ellerini omuzlarıma koydu ve iç geçirdi. "Meleğe, tıpkı meleğe benziyorsun."

Çıkmaz SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin