10. "Hayatın Gerçek Yüzü"

66 11 2
                                    


Playlist:

🎶Riverdale- Mad world🎶

~

10. Bölüm

"Hayatın Gerçek Yüzü"

"Hayatın Gerçek Yüzü"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

..

EKİM 2013

Sıramda oturmuş matematik testi çözüyordum. Sınava az kalmıştı ve ben bu dönem daha iyi not alabileceğim kadar çalışmıştım, yine de bilgileri taze tutmanın bir zararı olmazdı bence. "Off!" Kalemini bıkkınlıkla test kitabının üstüne bırakıp oflayan Buğra'ya döndü bakışlarım. "Ne oldu?" dedim bir kitabına, bir ona bakarak. "Bu matematikten hiçbir şey anlamıyorum," diye sitem etti somurturken. Kollarını göğsünde birleştirirken, "Hem, sözel dersler varken kim kafayı matematikle yorar ki?" dedi göz devirerek. Matematiği hiçbir zaman sevmemiştir zaten. O daha çok sözel, tarihsel derslerle ilgiliydi.

"TEOG'dan iyi puan almak için matetik de çalışmak gerek, biliyorsun," dedim kalemimi onun gibi bırakıp doğrulurken. Bizimkilerle çalışıp hepimiz aynı liseyi kazanmak istiyorduk. Bir de başka okullarla mesafe yapmak istemiyorduk boşuna. Her ne kadar birbirimize çok yakın olsak da insan sevdikleriyle hep bir arada olmak istiyordu.

"Evet, zaten ya sınavı geçemezsem diye bir şey yok. Seneye hepimiz aynı lisedeyiz," dedi kararlı bir şekilde. Gülümsedim. Her ne olursa olsun böyle kararlı ve hırslı oluşunu seviyordum.

"Arkadaşlar!" diye seslendi Alper ikimizi de arkamızdan dürterek. Aynı anda dönüp aynı anda, "Ne oldu?" diye yanıtlamamızla bakışlarımız birleşti ve gülümsedik. "Furkan bir okul bulmuş. Tek bina ama istediğimiz her üç bölüm de var," dedi Alper başparmağıyla arka sırada birkaç kağıt inceleyen Furkan'ı işaret ederek. Furkan başını kaldırdı. "Sözel, sayısal ve eşit ağırlık bölümleri var. Okul tek bina olmasına rağmen çok büyük. Ayrıca puan, başarı ve eğitim açısından ileride. Baraj da uygun görünüyor, eve gidince biraz daha araştıracağım," dedi tek tek açıklayarak.

Cansu parlayan gözlerini bize çevirdi. "Hani şu geçen gün gördüğümüz, televizyona çıkan bir öğretmen vardı ya, o bile varmış! Ee, ne diyoruz? Hangi bölümü seçmeyi düşünüyoruz?"

Buğra'yla bakışlarımız birbirimize kaydı. Bizim yaşımızdakiler polis, doktor ya da öğretmen falan olmak isterdi muhtemelen. Oysa biz, ikimiz de aynı mesleği okumak istiyorduk: Avukatlık. Hukuk okumak. Dünyaya olması gereken adaleti getirmek ve günümüzün ihtiyacı olan adil huzuru sağlamak. İleride durum ne olurdu, adalet nasıl yer edinirdi bilemeyiz ama seçme ve daha iyisini sağlama şansımız varsa, biz bunu istiyorduk.

Gülümsedik ve aynı anda dudaklarımızı aralayıp, "Eşit ağırlık!" dedik gülümsememiz sırıtmaya dönerken. Sahi, ileride yer edinecek adalet kalacak mıydı bir gün?

Çıkmaz SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin