8."Yaşam Savaşı"

94 14 4
                                    


Playlist:

🎶 Ruelle- Game of Survival 🎶

~

8.Bölüm

"Yaşam Savaşı"

"Yaşam Savaşı"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

..

NİSAN 2017- Kazadan sonra, hastane..

Koridorun başında durmuş, öylece bakıştığım Furkan'a doğru bir adım attım. Furkan kendine gelerek bana doğru seri adımlarla gelmeye koyuldu. Titrek bir nefes alarak büyük bir adım atarak öne atladım ve kollarımı Furkan'ın boynuna doladım. Kolları belimi sıkıca sararken gözlerimden bir yaş süzüldü. Elleri saçlarımda dolaşırken geri çekilip yüzümü avuçladı. "İyi misin?"

Başımı belli belirsiz salladım dolu gözlerimle. "Ne kadar iyi olabiliriz ki?" diye mırıldandım kısık ama acı barındıran bir sesle. Bakışlarımı bu sefer Alper'e çevirdim. Yüzündeki çaresiz ve hüzünlü ifadeyle ağır ağır yaklaştı ve sarıldı. Ben de ona sarıldım ve gözlerimi kapattım yorgunlukla. En azından onların gerçekten iyi olduğunu görmüştüm..

Geri çekilip yüzümü inceledi. "Esma teyzenin burada olduğundan haberi var mı?" diye sordu şüpheli ve endişeli gözlerle. Yutkunup bakışlarımı kaçırdım. Kaçtığımı anlayan Furkan hemen, "Neden geldin Göksu? Dinlenmen gerek senin," diye azarlarcasına konuştu. Başımı onaylamazca sallayarak, "iyiyim ben, yeterince dinlendim zaten," diye onu yanıtladığım sıra koridordan gelen seslere çevirdim başımı. "Burada!"

Çabucak Furkan'ın arkasına saklandım. Kolunu tutarken, "Lütfen beni götürmelerine izin verme, burada kalmak istiyorum," diye çaresizlikle yakardım bir ona bir Alper'e bakarak. Birbirilerine baktıkları sırada annem ve yanındaki hemşire gelmişlerdi bile. "Kızım ne arıyorsun burada sen?" diye sordu annem sitemle ve endişeyle. "Odana dönüyoruz küçük hanım, sağlığınızı yeterince tehlikeye attınız!" dedi yanındaki sarışın hemşire. Bu not tutanın sesiydi, hatırlamıştım.

"Esma teyze, izin verin de burada kalsın Göksu, merak etmiş, gelmiş. Odasına hapsetmeniz ona iyi mi gelecek sanki?" dedi Furkan beni kurtarmaya çalışarak. "Aksine, yine sakinleştiricilerle uyutacaksınız onu. Burada benim yanımda, güvende. Bir şey olursa ben size söylerim," diye devam etti sözlerine ikna edici ses tonuyla. Bu gerçekten işe yaramış gibiydi, annem düşünüyormuş gibi görünüyordu ama mimiklerinden kararsız olduğu anlaşılıyordu. Benim için endişeleniyordu.

"Evet beyefendi, fakat ayakta kalması ona iyi gelmeyebilir, nefes almakta zorluk çekebilir," dedi yine gıcık hemşire. Bu önlüklüyü sevmemiştim hiç. Alper bıkkın bakışlarını ona çevirip, "Buraya kadar sapasağlam geldiğine bakılırsa durumu sandığınızdan daha iyi, ayrıca gördüğünüz gibi solunumuyla alakalı herhangi bir problem de yok," diye hafif sinirli bir tınıyla durumu ustaca izah etti. Hemşire açık açık somurturken annem, "Peki oğlum, Göksu size emanet ama, bir şey olursa hemen haberdar edin," dedi tereddütlü tereddütlü. Furkan onu rahatlatmak ve ortamı yumuşatmak adına, "Elbette, içiniz rahat olsun," diye yumuşak bir ses tonuyla konuştu.

Çıkmaz SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin