2. "İyileşeceğiz"

224 23 19
                                    

Merhabalar kuzucuklar 💫

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir 🍒

Aslında küçük bir sorum olacaktı. Hikaye için karakter tanıtımı yapmayı düşünüyorum. Bunu her bölüm multimedia'ya bir karakter koyarak mı yapayım yoksa bir bölüm gibi yazarak mı? Eğer isterseniz bölüm sonunda yavaş yavaş ortaya çıkan karakterleri de ekleyebilirim?

Herneyse, şimdilik bu kadar. İyi okumalar 💕

~

2.Bölüm

"İyileşeceğiz.."

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.. 

Nisan 2017

"Ve o olayı hatırladıkça hep gülüyorum!" dedi Cansu, bir anısını anlatıyordu her zamanki gibi. "Gerçekten de komikmiş," Dedi Buse gülmesini durdurmaya çalışarak. Normalde olduğu gibi yine grubumuz bir arada parkın ağaçlı yeşillik tarafında yerde oturmuş, vakit geçiriyorduk. Onlarla nerede olursak olalım ve ne kadar buluşursak buluşalım, illa ki konuşacak bir şeyler buluyor,eğlenecek şeyler buluyorduk. "Bu arada, yarın okul gezisi var. Unutmadınız, değil mi?" dedi Buğra ortaya yeni konu atarak. Nedense bu okul gezisi fikri bana pek sıcak gelmemişti ama bizimkilere yansıtmamaya çalışıyordum. Onlar hevesliydi gitmek için. "Tabii ki unutmadık. Hepimiz gidiyoruz, değil mi?" dedi Alper yerinde doğrularak. "Evet, elbette." Diyerek atladı Furkan. "Hep birlikte gideriz bir yerlere, bu sefer de gideceğiz yani." Yutkundum ve dudaklarımı araladım. Belki de söylemem gerekiyordu, bilmiyorum. "Bir şey diyeceğim." Diye mırıldandım. "Ne oldu kanka?" diye sordu Buse ilk. Buğra'yla göz göze gelince iyice bocaladım. "İçimde garip bir his var, sanki kötü bir şey olacakmış gibi." Dedim tereddütle. "Kötü ne olabilir ki?" dedi Furkan şaşkınca. Omuz silktim. "Bilmiyorum, gitmesek mi acaba?" Otları çekiştiren parmaklarımı kavradı Buğra. "Güzelim, ne olabilir ki? Korkma, biliyorsun ben yanındayım. Bir şey olmayacak." Dedi güven verircesine. Bakışları yine de içimdeki huzursuzluğu üsteleyemedi. "Aynen, hem eğleniriz çok güzel olur bence. Endişelenme." Dedi Cansu gülümseyerek. Bir şey demedim, üstelemedim. Daha fazla itiraz da etmedim. Ben gitmesem Buğra da gitmezdi. Biz gitmesek onlar da gitmezdi ve benim yüzümden onları geziden etmek istemiyordum. Sustum ve Buğra'ya gülümsedim. O yanımdaydı, bir şey olmayacaktı. İçimdekiler sadece saçma bir his..

ŞİMDİ: Ağustos 2017

Dalış. Tek kelime, farklı anlamlar. Tuhaf, değil mi? Bir araya gelmiş 5 harf nasıl da anlamlar taşıyor. Bir çok şeye dalış yaparız mesela. Suya dalış yaparız, konuya dalış yaparız, sosyalleşmeye, gelişmeye, yeni bir başlangıca, yeni hayata ya da bazen düşüncelere ve anılara..

Yine dalış yaptığım düşüncelerimden beni ayıran şey, Furkan'ın adım sesleri oldu. Pek sesli yürümezdi Furkan. Sadece ev o kadar sessizlikti ki, kulağı sağır edecek bir sessizlikte küçücük adım sesleri bile kulağımda yankılanmıştı. Sessizlik, hayattan kopmak, düşüncelere dalış yapmaktı.. "Dalmışsın." Dedi elindeki su bardağını uzatarak. "Dalmışım." Diye mırıldanıp elindeki bardağı aldım. Teşekkür edercesine başımı sallayıp sudan bir iki yudum aldım. Boğazımdaki birikmişlikler bir nebze olsun azalırken derin bir nefes aldım. "İyi misin?" diye sordu yanıma oturup benim gibi öndeki duvarı izlerken. Bu sorunun bir anlamı yoktu, benim için olmadığı kadar onun için de öyleydi. Bunu sadece bir ihtiyaçmış gibi söylerdik öylesine. Bizden iyilik geçmişti ya hani.. "Evet." Dedim gözümü önümdeki duvardan ayırmadan. Karşımızda sanki bir tablo varmışçasına dikkatle izliyorduk önümüzdeki boşluğu. Belki o da benim gibi anılarını izliyordu oradan.

Çıkmaz SokakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin