Selamlar :)
Nasılsınız bakalım? Umarım iyisinizdir ❤
Uzun bir aranın ardından nihayet
beklediğiniz bölümle geldim, çok şükür!
KhfwrwbjocfsdjoadohNeysem iyi okumalar
Çok öpt<3
Çorba? Hazırdı!
Pilav? O da tamamdı!
Börek? Leziz olmuştu! Leziz!
Ana yemek? Bir an önce yenmeyi bekliyordu!
Salata? Sadece karıştırmak kalmıştı. Yani... O da tamamdı!
İçecekler? Hepsi dolaptaydı!
Derin bir nefes alıp her şeyin bitmiş olmasının getirdiği rahatlama ile geri verdim. Mutfak tezgahına yaslanmış halde pür dikkat mutfağı inceliyordum. Dünden beri içine girişmiş olduğumuz hengame nihayet bitmişti, dostlarım. Şimdi ise geriye sadece yarimin gelmesi ve, umuyordum ki, güzel bir sohbet eşliğinde yapacak olduğumuz yemek faslı kalmıştı.
Bu düşünce ile içim güzel bir hisle dolup taştı. Tekrar derince nefeslendim. Mutluydum yahu!
Bakışlarım mutfak kapısından gözüken koridora kaydı. Her ne kadar göremiyor olsam da işittiğim sesler babamın içeride ne yaptığını anlamama yardımcı olmuştu. Tabii ki, her zaman olduğu gibi, yine televizyon izliyordu! Sebepsiz yere dudaklarımda oluşan gülümsemeyi engelleyemedim. Bakışlarım boş koridordan kayıp hemen yanımda bulunan anneme kaydı, tekrardan. Benimle beraber mutfakta duruyor, birazdan kurulacak olan masanın hazırlıklarını yapıyordu.
Annem üst dolaptan tabakları almaya çalışırken, kendisini zorlamaması için ona doğru ilerledim. "Dur dur ben alırım." dedim hemen yerine geçerken. Benim seslenmemle kendisi bir adım geri giderken omzumun üzerinden "her şey tamam değil mi? Eksik bir şey yok?" diye, sabahtan beri artık kaç defa sorduğumu bilmediğim soru tekrar dile getirdim.
Sorumla beraber annemin bıkkınca nefes verip bir daha sorarsan kafanı kıracağım bakışlarını üzerime yöneltti. "Hasbinallah ya! Kaç defa diyeceğim kızım." dedi, artık bu durumdan sıkıldığını bariz belli ederek. "Her şey hazır gördüğün gibi." Sesindeki tonlama ters bir şey diyecek olursam sonumun kötü olacağına işaretti. Bu yüzden sevimli olduğunu düşündüğüm şekilde genişçe sırıttım.
"Harika, mükemmel, muhteşem bir anne olduğunu söylemiş miydim?"
Çarpık bir gülüş sundu. "İşin düştüğünde mi? Birçok kez."
"Aşk olsun kız," dedim tabakları dikkatle tezgaha koyarken. "Ne iş düşmesi! Duymamış olayım bunu. Her zaman diyorum ben sana."
"Duy da inanma!" Annem benim geri çekilmemle tabakları eline alıp bir bir tezgaha dizdi. Tam ağzımı açıp itiraz edecektim ki annem bir anda konuyu değiştirdi. "Neyse, lafa tutma da git masayı hazırla hadi. Boş boş durma da bir işe yara."
İma dolu cümlesini işitmemle gözlerimi devirsem de hemen ardından genişçe sırıttım. Ellerimi göğsüme dolayıp tezgaha yaslandım. "Boş moş falan? Çok ayıp ediyorsun ama, " diye sahte sinirle konuşup ardından gururlu bir ifade ile ekledim. "Çoktan hazırladım bile."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*
JugendliteraturMavi Aksoy, arkadaşına atacağı 'Beni Ara' çağrısını yanlışlıkla hiç bilmediği bir kişiye gönderir ve aşka kapılarını aralar. • Ege Adamı : Tek gerçeğim sensin, Mavi. Ege Adamı : Ve benim senden vazgeçmeye hiç niyetim yok. ▪ NOT : Tamamen eğlence am...