Selam dostlarım,
imkansızı başardım ve bu sefer erken geldim :)
Biraz zorladı ama yaptım khhscdjhkhdcskNeysem, iyi okumalar
Çok öpt<3
[Bir Hafta Sonra]
O gün üzerinden tam tamına bir hafta geçmişti, dostlarım. Yedi koca gün. Bu bir haftada ise ne yaptığımızı soracak olursanız eğer size diyeceğim şey, her şeyin aynı olduğu ve kaldığımız yerden aynı rutin ile devam ettiğimiz olurdu. Evet, Egemen ile o gün kavga etmiştik fakat ne o ne de ben bu durumda bulunmak istemediğimiz için dayanamamış ve buna bir son vermiştik. Yani anlayacağınız kavgalı değildik. Konuşmuyor değildik. Aramızda değişen hiçbir şey olmamıştı.
Ama ne yazık ki bununla beraberinde içinde olduğumuz bu can sıkıcı durumda bitmemişti. Halen eskisi gibi sık sık görüşemiyorduk ne yazık ki. Gün içindeki mesajlaşmalarımız ve arada bir konuşmalarımız dışında onu neredeyse hiç görmüyordum. Bu durum iyice can sıkıcı bir hale gelse de elimden de hiçbir şey gelmiyordu. Bu yetmezmiş gibi üstüne bir de Egemen yine her ne yapıyorsa, ki bunun cevabını halen alabilmiş değildim, bana demiyor ve bir sır gibi saklamaya devam ettiriyordu. Tek dediği şey biraz daha beklememdi. E, tabi hepsi bir bir üst üste eklendiğinde de haliyle ben de pimi çekilmiş bomba gibiydim. Patlamaya yer arıyordum!
Ne diyeyim, dostlarım. Elime düşenin vay haline!
Size bir tavsiye eğer birini delirtmek istiyorsanız tam da Egemen'in yaptığı gibi yapın derim. Yanlışlıkla ortaya bir yem atın ama devamını da getirmeyin. Soranları da geçiştirin vallahi meraktan delirmezlerse ben de Maviş değildim. Zira ben tam olarak o durumdaydım çünkü. Meraktan kuduruyordum yahu! Çatlayacaktım resmen yakında! Gerçi bu kimin umurundaydı orası tartışılır bir durumdu ama neyse...
Bıkkınca nefeslenip elimdeki kalemi evirip çevirmeye devam ettim. Gözlerim çözmekte olduğum sorunun üzerinde dolaşsa da aklım tamamiyle başka yerdeydi. Boş bakışlarla öylece kitaba bakmaya devam ederken aynı zamanda da Egemen'i düşünüp duruyordum. Ne yapıyor olduğunu, tam da şu an nerede olabileceğini ve en önemlisi de Poyraz ile el ele verip neyin peşinde olduğunu düşünmeden edemiyordum. Tabi onu düşündükçe de ona olan özlemim daha da kabarıyordu.
Kabaran özlemim ise beni onunla olduğum güzel anlarımıza götürüyordu. Şimdi de olduğu gibi. Zihnimde canlanan, Egemen ile beraber olduğumuz, güzel anlar bir bir gözlerimin önüne gelirken dudaklarımda minik bir tebessüm yer edindi. Egemen ile daha bir yılımızı bile doldurmamıştık fakat onunla geçirdiğim şu kısacık zaman diliminde bile ne çok şey yaşamıştım onunla. Ve şöyle bir bakıyordum da dostlarım onunla iken geçirdiğim her an neşe, mutluluk ve huzur doluydu. Sorunlar elbette ki olmuştu ama biz onlarında üzerinden gelmeyi başarmıştık. Dikenlerine katlandığımız yol bizi hep gül bahçesine kavuşturmuştu. Dilerim ki bundan sonraki zamanlarımız da böyle olsundu. Hiç ayrılmayalım hep beraber olalım...
Zira artık Egemen'siz ne yapardım hiç bilmiyordum. Bilmek de istemiyordum.
İçli bir nefes verdim. Yaşadığımız o güzel anlar zihnimde bir bir yenilenirken ve ben o hayallerde kaybolurken, diyeceğim tek şey 'Vay be!' olurdu. Kesinlikle, vay be! Kim derdi ki yanlışlıkla atmış olduğum bir mesajın hayatımı komple değiştireceğini? Kim derdi aşk meşk konularından hiç anlamayan benim en güzeline denk geleceğimi? Kim derdi bir mesajla başlayan karşılaşmanın bizi ta buraya sürükleyeceğini? Buradan anladığım şuydu ki dostlarım cidden hayat mucizelerle doluydu. Hem de öyle doluydu ki ne zaman ne olacağını hiç bilinmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*
Novela JuvenilMavi Aksoy, arkadaşına atacağı 'Beni Ara' çağrısını yanlışlıkla hiç bilmediği bir kişiye gönderir ve aşka kapılarını aralar. • Ege Adamı : Tek gerçeğim sensin, Mavi. Ege Adamı : Ve benim senden vazgeçmeye hiç niyetim yok. ▪ NOT : Tamamen eğlence am...