FİNAL

66.1K 2.9K 1.7K
                                    

Olmaz denilen oldu,
Gelmez denilen geldi,
Ve Darkgghost sonunda finali yazdı :')

Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim şu an...
Çok garip hisler içerisindeyim :')

Neysem iyi okumalar

Çok öpt<3








"Egemen rahatsızlanmış."

"Hastaneye kalırıldı."

"Ne olduğunu biz de bilmiyoruz."

"Gelsen iyi olur."

Kulaklarımda dakikalardır çınlayan, beynime bir mıh gibi saplanıp acı acı tekrar eden, kalbimi yakıp küle çeviren ve beni kendimden geçiren o sözler tam olarak bunlardı. Ne eksik ne de fazla. Poyraz'ın, yapmış olduğumuz o kısacık, telefon görüşmemizde de kurduklarıydı, bunlar. Devamı yoktu. Ya da ben o andan sonrasını hatırlamıyordum. Ya da hiç duymamıştım belki de. Bilmiyordum.

Tek hatırladığım sadece Poyraz'ın oraya gelmemi istemesiydi. Gerisi yoktu. Sonrasında ise koca bi belirsizlik içine çekilmiş bir halde, Ece'nin ne olduğunu anlayabilmek için beni durdurmasına karşın ona direnerek, kendimi aceleyle sokağa attığımı hatırlıyorum. Sersem, dalgın ve bir o kadar korku içinde nefesim kesilene kadar, yavaştan ıssızlığa terk edilmeye başlanan boş sokakta, koştuğum canlanıyordu hemen ardından zihnimde.

Ellerimin buz kestiği ama buna tezat kalbimin ise cayır cayır yandığı, bana sanki asırlar gibi gelen, koca bir zaman diliminde nihayet hastaneye vardığımı kavrıyorum. Ve dakikaları aşkın sürenin sonunda ise hastanenin o uğursuz görüntüsü beliriryor karşımda.

Kalbim koşmamın etkisi ile bedenimden kopacakmış gibi atarken, nefesiz kalmamdan dolayı ciğerlerim sanki acıdan can çekişiyor gibiydi. Dakikaların sonunda hastaneye varmamla adımlarım usulca duraksadı. Beraberinde ise biraz olsun kendime gelebilmek adına can çekişen ciğerlerime uzun soluklu bir nefes alıp verdim. O esnada beni peşimden takip ettiğinden bir haber olduğum Ece, aynı benim gibi soluk soluğa, hızla yanımda durduğunda bakışlarım çok kısa bir an için onun üzerine kaydı.

Halen neler olduğunu anlayamamış olmalı ki cevap isteyen bir ifadeyle bana baktığında onu şimdilik göz ardı ettim. Konuşacak durumda değildim. Zaman kaybedecek durumda hiç değildim. Bu yüzden Ece'nin bir şey demesine izin dahi vermeden, tekrar koşar vaziyete geçtim. Saniyeler içinde hastane binasından içeriye girdiğimde bakışlarım hızla etrafta dolandı. Tanıdık bir sima bulmak için uğraştım. Fakat istediğimi elde edemedim.

Sinirle soluyup nefes verdiğimde beni peşimden takip eden Ece, eli ile ileriyi işaret edip "şuradalar!" dedi, nefes nefese.

Ece'nin işareti ile bakışlarım sol tarafa kaydığında ilerideki koridorun uç kısmında duran bizimkilere kaydı bakışlarım. İrem, Can ve Poyraz... Beraberinde ise kaşlarımın çatılması bir oldu. Hepsi buradaydı.

Ece'ye bir şey demeden hızla gösterdiği yöne doğru ilerkerken, "Poyraz!" dedim, endişe ve halen içimde gizlenmekte olan sinirle. Evet, sinirliydim. Sinirliydim çünkü Egemen'in şu an bu durumda olmasının sebebinin nedense benden sakladıkları o sırdan dolayı olduğunu düşünüyordum. Her ne kadar istemesem de...

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin