YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*

8.3

Selam olsun dostlarım, biricik Darkgghost'unuz geldi :))
Havai fişek mişek çatapat puuff alkış falan falan
Khhwdfhhivdsbhkvdsbjk

Nasılsınız bakalım?
Tatiliniz nasıl gidiyor?
Umarım iyidir ❤

Neysem, fazla uzatmadan bölüme geçeyim :)

İyi okumalar

Çok öpt<3

Tıp okumak?

Yok, almayayım.

Mühendislik?

Gönlümün minicik bir kısmı kaydı gibi ama... Bilemedim şimdi. Neyse, onu kenara koyayım. Bir düşüneyim bunu.

Peki ya... Öğretmen?

Baştan eliyorum bunu. Benden hiç iyi bir öğretmen olmazdı, dostlarım. Ki bu meslek kesinlikle çok ciddi ve bir o kadar da önemli bir meslekti. Yapan kişi hakkıyla ve severek yapmalıydı ki daha tomurcuk halinde olan minik nesillerimiz ileride mükemmel bir şekilde çiçek açabilsinlerdi.

Evet, bu fikri de böylelikle kenara koyduğumuza göre başka ne olabilirdi o zaman?

Derin düşüncelere dalmış bir şekilde önümde duran kağıt parçalarına baktım. Üzerinde bildiğim veya daha önce hiç duymadığım birçok farklı meslekler bulunan kağıdı dikkatli bir şekilde inceliyordum. Ve aynı zamanda da çeşitli düşüncelerle beynimi parçalamaktaydım. Derin bir nefes verdim. En sonunda bıkkınlık geldiğinde oflayarak doğruldum ve sırtımı sıraya dayadım. Bakışlarım aynı bıkkınlıkla kısa bir an için sınıfta dolaştı.

Tam şu anda dostlarım, bugünün son dersi olan rehberlik dersine gelmiştik. Normalde rehberlik dersimize derse giren hocamız bizi serbest bırakır ve sessiz olmak şartı ile istediğimizi yaptırırdı. Tabii ki ben de o vakitler asla boş durmaz ve direkt uyumaya adardım kendimi. Anlayacağınız çok verimli bir saat olurdu benim için! Fakat bugün de öyle olacağını sansam da ne yazık ki son anda çıkagelen Enver hoca sayesinde, bu haftaki uyku rutinimde kısa bir değişikliğe gitmek zorunda kalmıştım.

Enver hoca okulumuzun asıl rehberlik hocası idi. İkinci katta kendisine ait odasında bulunur ve genellikle, özellikle yanına gidip, ona danışmak isteyen öğrencilere rehberlik ederdi. Çok nadiren de bazı zamanlar, ki şu anda olduğu gibi, dersin hocasından izin alıp derslerimize girerdi. Ve tabii ki bu sefer seçtiği şanslı sınıf biz olmuştuk.

Sınıfa gelir gelmez yapacağı konuşmayı kısa bir şekilde bize özet geçmişti. Yaklaşık iki ay sonra girecek olduğumuz lanet olasıca, iğrenç, düşündükçe kusma isteğimin attığı sınav hakkında bir süre konuşmuş ardından da sınava girmekten ziyade asıl önemli olan noktanın meslek seçimi olduğunu söyleyerek, tam da önümde duran ince kağıtları, teker teker sınıfa dağıtmıştı.

Birçok öğrencinin ileriki hayatında seveceği bir mesleği seçip ona göre bir plan yapması gerekirken, bizlerin tam tersini yapıp girecek olduğumuz bu sınavda sadece ve sadece sıralamaya ve puanlamaya dikkat ettiğimizin üzerinde durmuştu. Bir bakıma da haklı sayılırdı. Kendi adıma konuşacak olursam dostlarım, evet sınava çalışıyordum. Tamam belki aşırı ve deli gibi kendimi kaptırarak çalıştığımı söyleyemezdim ama hepten de ipin ucunu bırakmıyordum şimdi yani! Fakat şöyle bir şey vardı ki ben ne için çalıştığımı bilmiyordum. En azından şu ana kadar ne için bunu yaptığım hakkında bir fikrim yoktu ve Enver hoca tam da o kısmı aralamıştı.