17. Bölüm

892 33 0
                                    

Yavuz: Hadi kalk artık. Eylem ve Fethi de geldi.
Bahar: Tamam kalktım.

Yavuz ve Bahar da mutfağa gittiğine takım tamamlanmıştır.

Eylem: Ooo Bahar hanımlar da uyanmış.
Bahar: Günaydın.
Nazlı: Gün ayalı çok oldu güzelim.
Bahar: Sen sanki 2 saat önce kalktın.
Nazlı: Alt tarafı şaka yaptık yaa.
Eylem: Tartışmanız bittiyse artık kahvaltı yapabilir miyiz?
Fethi: Evet çok acıktım ben.
Yavuz: Bir kere mideni düşünme be.
Fethi: Aşk olsun komutanım.
Ateş: Hadi lokmalar soğuyacak.
Eylem: Evet yaa hadi.
Fethi: Geldik tamam.
Ateş: Ee Avcı, Eylem sizin hakkınızda bir şeyler duydum ama...
Eylem: Of Bahar. Ağzında bakla ıslanmıyor.
Yavuz: Bizim de size söyleyecek bir şeyimiz var.
Fethi: Kötü bir şey mi komutanım?
Yavuz: Yok. İyi bir şey. Biz Bahar'la...
Bahar: Sevgili olduk.
Eylem ve Fethi aynı anda: Ne!
Bahar: Şaşıracak ne var Eylem? Bence sizin başarınız daha büyük.
Ateş: Bence de.

Koyu bir sohbet eşliğinde herkes kahvaltısını yapar, masa toplanır ve sohbet, çay ile birlikte salonda devam eder.

Fethi: Komutanım senin kolun nasıl oldu?
Yavuz: Daha iyi. En azından hareket ettirebiliyorum.
Bahar: Hâlâ zamana ihtiyacı var.

Bahar tam sözünü bitirdiği anda kapı çalar.

Yavuz: Ben bakarım.
Yavuz yerinden kalkar ve kapıyı açar.
Yavuz: Buyurun?
Adam: Bahar Kutlu burada mı acaba?
Bahar: Benim.
Adam: Size bir paket var.
Bahar: Bu ne?
Adam: İçeriğini bilmiyorum. Şuraya bir imza alabilir miyim?

Bahar adamın gösterdiği yere imza atar ve paketi alıp içeri geçer.

Eylem: Kimmiş?
Bahar: Kurye.
Nazlı: Bir şey mi sipariş etmiştin?
Bahar: Hayır.
Yavuz: Açsana.
Bahar: Açıyorum.

Bahar paketi açar ve içinden düşen bir kağıt görür.

Bahar: Burada bir not var.
Yavuz: Okusana.
Bahar: Merhaba Bahar, ben İpek. Üniversiteden arkadaşın. Geçen yıl İngiltere'ye taşınmıştım. Umarım hediyemi aldığında doğum günün geçmemiş olur. Seni çok seviyorum, doğum günün kutlu olsun. :)
Yavuz: Doğum günün mü?
Bahar: Bugün değil. İki gün sonra.
Nazlı: Aa evet. Valla kızma ama ben unutmuşum.
Bahar: Kızmıyorum. Benim bile aklımdan çıkmış. Hem yaşlanıyorum yaa.
Yavuz: Ee hediyeyi açmayacak mısın?
Bahar: A evet.

Bahar hediye paketini açar ve kutuya bakar. Kutunun içinde minik bir saat kulesi vardır.

Bahar: Yaa bu çok güzelmiş.
Eylem: Gerçekten çok güzel.
Nazlı: Keşke benim olsa.
Bahar: Nazlı yaa nazar değdireceksin.
Nazlı: Tamam tamam.

O sırada Yavuz'un telefonu çalar. Odadan çıkar ve konuşmaya başlar.

Yavuz: Buyurun.
Adam: Yavuz Karasu mu?
Yavuz: Evet, benim.
Adam: Ben Binbaşı Ali.
Yavuz: Emredin komutanım.
Ali: Hemen İstanbul'a gelmelisin.
Yavuz: Bir sorun mu var komutanım?
Ali: Detayları gelince öğrenirsin. Yarın sabah uçağın var. Biletin telefonuna mail olarak gönderilecek.
Yavuz: Emredersiniz komutanım.

Yavuz tekrar salona geçer ve konuşmaya başlar.

Yavuz: Benim gitmem lazım.
Fethi: Nereye komutanım?
Yavuz: İstanbul'a.
Ateş: Ne?
Bahar: Neden?
Yavuz: Bir sakin olun. Neden gideceğimi ben de bilmiyorum. Şimdi tabura gidiyorum. Erdem Yarbay'la konuşacağım.
Fethi: Komutanım gelelim mi biz de?
Yavuz: Yok siz gelmeyin. Gerek yok.
Ateş: Bize de haber ver komutanım.
Yavuz: Tamam. Görüşürüz.
Bahar: Ben seni geçireyim.
Yavuz: Tamam.
Bahar: Dikkat et kendine.
Yavuz: Sen de. Bahar, ben bir süre dönmeyebilirim.
Bahar: Haber ver bana.
Yavuz: Merak etme. Hoşçakal.
Bahar: Hoşçakal.

Sana Söz Verdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin