51. Bölüm

501 24 4
                                    

Yavuz: Nasıl yani? Nasıl olur bu?
Erdem: Yeni bir yer tespit edildi, bölgede hareketlilik var.
Yavuz: Çolak olabilir mi?
Erdem: Bölgedekiler Olcay'ın adamı.
Yavuz: Çolak bu komutanım, Olcay'ın adamlarını peşine takmış olabilir.
Erdem: Evet olabilir. İstihbarat araştırıyor. Bir gelişme olursa haber veririm.
Yavuz: Tamam komutanım.
Erdem: Keşanlı nasıl?
Yavuz: İyi, daha iyi olacak.
Erdem: Tamam. Dikkatli olun.
Yavuz: Emredersiniz komutanım.

Yavuz telefonu kapar, o sırada Nazlı, Bahar'ın evindedir.
Bahar: Ne yapacağımı bilmiyorum Nazlı.
Nazlı: Sıkma canını. Yavuz abi halleder.
Bahar: Halleder halletmesine ama ben ona yük olmak istemiyorum.
Nazlı: Buna yük olmak denmez ki Bahar. Hem artık başka bir şey konuşalım bence.
Bahar: Off bence de.

Nazlı: Eee sen hâlâ günlük yazıyor musun?
Bahar: Ne günlüğü ya?
Nazlı: Hani Yavuz abime ilanı aşk ettiğin günlük.
Bahar: Of Nazlı ya. Sende de ne biçim bir hafıza var.
Nazlı: Anlat hadi anlat. Nasıl gidiyor Yavuz abiyle?
Bahar: Sen benimkini biliyorsun. Asıl Erdem abi size ne dedi?

Nazlı: Aa ben onu sana anlatmadım değil mi?
Bahar: Ne oldu?
Nazlı: Babam seviyorsanız söyleyin dedi. Seviyoruz dedik, konu kapanmıştır dedi.
Bahar: Nasıl yani? Bu kadar mı? Başka bir şey demedi mi?
Nazlı: Ben de çok şaşırdım ama demedi. Annem konuşmuş ama ne kadar etkili olabilir ki en fazla.
Bahar: Evet. Vay be, Erdem abiye bak.
Nazlı: Şimdi sende sıra. Ben anlattım.

Bahar: İyi tamam. Ama bizde öyle çok bir şey olmadı.
Nazlı: Anlat işte ya.
Bahar: Ne anlatayım?
Nazlı: Hmm. Bilmem ki. Anlat işte bir şey.
Bahar: İyi peki. Ben hani dün babasının elinde kaldım ya.
Nazlı: Evet.
Bahar: Yavuz yanımda benim uyumamı bekliyordu yalnız kalmayım diye. Ben daha uyumadan yanımda uyuyakaldı.
Nazlı: Gerçekten mi?
Bahar: Evet. Zaten bütün gün yorgunluğu yüzünden belliydi.
Nazlı: Ee sonra ne oldu?
Bahar: Ben de bir şey demedim. Öyle uyumuşuz işte.
Nazlı: Sabah ne oldu?

Bahar: Yavuz uyanmış, o kıpırdayınca ben de uyandım ama belli etmedim. Önce bana baktı sonra kalktı gitti. Ama otururken uyuyakaldığı için galiba boynu tutuldu. Kahvaltı yaparken boynunu tutup duruyordu.
Nazlı: Ay yazık olmuş Yavuz abime. Madem adamın uyuduğunu gördün niye öyle otururken uyumasına izin verdin?
Bahar: Tam oturmuyordu, uzanmıştı aslında. Of ne yapayım yanımdan gitmesini istemedim.
Nazlı: Neyse hadi. Bu seferlik sana hak verebilirim.

Bahar ve Nazlı konuşmaya devam ederken tim tabura varmıştır. Bütün timin yaralarına bakılır ve dinlenmeye giderler. O sırada Yavuz Bahar'ın annesinin cenaze işlerini ayarlar. Bahar da birkaç yakın akrabasını çağırır.

İki gün sonra bütün cenaze hazırlıkları tamamlanmıştır. Bahar zor da olsa babasını cenazeye gelmeye ikna etmiştir.

Bahar: Yavuz, ben iyi değilim.
Yavuz: Sakin ol Bahar. Gel tutun bana.
Bahar: Yavuz ben gerçekten iyi değilim.
Yavuz: Biliyorum bir tanem. Ama güçlü durman lazım.
Bahar: Nasıl güçlü olayım Yavuz?
Yavuz: Haklısın. Gel otur şuraya.
Bahar: Tamam.
Yavuz: Biraz daha iyi misin?
Bahar: Daha iyiyim.

Yıldırım: Bahar, kızım.
Bahar: Baba. Seni çok özledim.
Yıldırım: Ben de seni çok özledim kızım.
Bahar: Bir an gelmeyeceksin sandım.
Yıldırım: Sen istedin diye geldim. Seni asla kırmam biliyorsun.
Bahar: Teşekkür ederim baba. Sana ihtiyacım vardı.
Yıldırım: Bu delikanlı kim kızım?
Bahar: O Yavuz. Şey...
Yavuz: Memnun oldum Yıldırım bey. Bahar sizden bahsetmişti.
Yıldırım Yavuz'un uzattığı elini sıkarak: Ben de memnun oldum Yavuz. Beni biliyorsundur. Sen ne işle uğraşıyorsun?
Yavuz: Askerim.
Yıldırım: Güzel. Neyse, diğerlerinin yanına geçelim.
Yavuz: Tabi, önden buyurun.
Bahar: Siz geçin ben birazdan geliyorum.

Bahar kendi kendine biraz sakinleşmeye çalışır ama cenaze aracının geldiğini görünce dayanamayıp bayılır.
Yavuz: Bahaar!
Yıldırım: Kızım!

Yavuz hemen Bahar'ı tutar ve kucağına alır. Daha sonra en yakındaki bankın yanına gidip oturur ve Bahar'ı kendine yaslar.

Yavuz: Bahar. Aç gözünü Bahar.
Yıldırım: Hastaneye götürelim.
Yavuz: İsterseniz siz burada kalın ne olur ne olmaz. Ben götürürüm.
Yıldırım: Tamam.

Yavuz hemen Bahar'ı hastaneye götürür. Doktorlar önemli bir şeyi olmadığını, üzüntü ve stresten bayıldığını söylerler. Yaklaşık yarım saat sonra Yavuz ve Bahar birlikte hastaneden çıkarlar ve tekrar cenazeye giderler.

Yavuz: Sakin olman lazım Bahar.
Bahar: Tamam iyiyim ben.
Yıldırım: Kızım, iyi misin?
Bahar: İyiyim babacım. Merak etme.

Cenaze bittikten sonra herkes evlerine dağılır. Olcay öldüğü için Yavuz'un, babasının evinde kalmasına gerek kalmamıştır. Yavuz yalnız kalmaması için Bahar'ın evinde kalmaya karar verir. Evde zaman bir türlü geçmez. Bütün güne sessizlik hakimdir. Akşam olunca herkes yatar.
Sabah olduğunda Bahar uyanır. Bugün duş almamaya karar verir ve önce Yavuz'a bakar. Uyuduğunu görünce kendine kahve yapmak için mutfağa gider. O sırada Yavuz da uyanır.

Yavuz: Günaydın.
Bahar: Günaydın. Kahve yaptım ister misin?
Yavuz: Olur. Bahar, benim sana bir şey söylemem lazım.
Bahar: Söyle.
Yavuz: Ben üç gün sonra İstanbul'a giriyorum.
Bahar: Neden?
Yavuz: Göreve.
Bahar: Gitmesen olmaz mı?
Yavuz: Üzgünüm ama olmaz.
Bahar: Ne görevi peki?
Yavuz: Gizli bilgi. Tim bile bilmiyor.
Bahar: Anladım. Neyse kahvaltı yapalım mı artık? Ben acıktım.
Yavuz: Tamam.

O sırada Bahar'ın telefonu çalar.
Alkan: Bahar?
Bahar: Evet benim.

Sana Söz Verdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin