64. Bölüm

452 26 6
                                    


Keyifli okumalar...

Yavuz: Komutanım-
Erdem Yavuz'un sözünü keser konuşmaya devam eder: Anlat Yavuz. Anlat.
Yavuz: Öğrenmişsiniz zaten komutanım. Daha ne anlatayım?
Erdem: Ben sadece sana bunu yaptığını biliyorum. Kabus olayları falan.
Yavuz iç çekerek konuşmaya başlar: Hafta sonları ve yaz tatilinde evde olduğum zamanlar beni kemerle dövüyordu. Hiçbir sebep sunmadan dövdüğü de oluyordu. Bazen günde iki üç kere yaptığı da oluyordu. Bütün gün acısından duramıyordum. Hafta sonları yaptığında ertesi gün okula gidip çalışma yapınca dayanamıyordum. Çarşamba gününe kadar ağrısı azalınca perşembe günü daha iyi oluyordum ama cuma günü eve gittiğimde yine aynı şeyler oluyordu.

Flashback;
Pazartesi günü:
Hoca: Yavuz gel bakalım. Çocuklar en iyi öğrencimi izleyin.
Yavuz ve öğretmeni yakın dövüş yaparken Yavuz'un canı kimseye söyleyemediği yaraları yüzünden çok yanıyordur.
Hoca: Yavuz, sen iyi misin? Normalde bundan çok daha iyisini yapardın.
Yavuz: Kendimi biraz kötü hissediyorum da.
Hoca: Tamam sen otur biraz. Bu arada yanağına ne oldu?
Yavuz: Çarptım.
Ama aslında hiçbir yere çarpmamıştır. Rahmet'ten yediği dayağın sadece görünen kısmıdır bu.

Erdem: Nasıl yapar bunu?
Yavuz: Böyle işte komutanım. Lütfen kimseye söylemeyin. Özellikle babama.
Erdem: Babanın haberi yok mu?
Yavuz: Hayır, yok.
Erdem: Böyle bir şeyi ona neden söylemedin Yavuz?
Yavuz: Bilsin istemedim komutanım. Sırtım mosmorken bana acıyarak baksın istemedim.
Erdem: Babandan nasıl sakladın?
Yavuz: Bir şeyler uyduruyordum işte.
Erdem: Ah Yavuz ah. Niye anlatmadın kaç senedir?
Yavuz: O kötü günleri hatırlamak istemedim komutanım.

Erdem: Neyse. Kabus olayı ne?
Yavuz: Arada bir görüyorum işte.
Erdem: Yavuz.
Yavuz: O günleri hatırladığımda o günler aklıma geldiğinde ya da onunla ilgili bir şey olduğunda gece kabus görüyorum.
Erdem: Doktora gitmen lazım.
Yavuz: Alıştım artık komutanım.
Erdem: Bu ciddi bir şey Yavuz. İtiraz istemiyorum. Bu bir emirdir.
Yavuz: Emredersiniz komutanım. Komutanım, artık gidebilir miyim?
Erdem: Tamam.

Yavuz elleriyle yüzünü sıvazlayıp odadan çıkar. Üniformalarını giymek için odasına gider. Giyindikten sonra takrar timin yanına gitmek üzereyken karar değiştirip biraz uzanmaya karar verir. Düşünmeye ihtiyacı vardır. Eskiden olanları, annesini, arkadaşlarını.

Düşündükçe yüzleşmeye başladığını hisseder. Ama yine de olanlarla yüzleşmek istemiyordur çünkü yüzleşmekten korkuyordur. Hiçbir şeyden korkmadığı kadar bununla yüzleşmekten korkuyordur...

***İki Saat Sonra***

Yavuz telefonunun çalması ile uyanır. Arayan Bahar'dır.
Yavuz: Efendim Bahar?
Bahar: Benim işim biraz uzadı haber vereyim dedim. Gelip de boşuna bekleme. Yarım saat sonra işim bitmiş olur.
Yavuz: Tamam yarım saat sonra oradayım.
Bahar: Tamam görüşürüz.

Yavuz telefonu kapattıktan sonra iki saattir uyuduğu için kendine kızar. Daha sonra garip bir şekilde uyurken kabus görmediğini fark eder. Çok yorgun olduğu için görmediğini düşünerek yataktan kalkar. Kapıyı açtığında karşısında odaya girmek üzere olan Hafız'ı görür.

Yavuz: Hafız?
Hafız: Uzun süre gelmeyince merak ettik komutanım. Bir bakayım dedim. İyi misin?
Yavuz: İyiyim iyiyim. Yorulmuşum da biraz uzanayım dedim.
Hafız: Anladım. Şimdi nereye gidiyorsun komutanım?
Yavuz: Bahar'ı almaya hastaneye gideceğim. Ondan önce de babamın yanına uğrayacağım.
Hafız: Tamam komutanım.
Yavuz: Diğerleri ne yapıyor?
Hafız: Her zamanki şeyler.
Yavuz: Tamam. Görüşürüz.
Hafız: Görüşürüz komutanım.

Yavuz taburdan çıkıp istihbarat merkezine vardığında saat 18.17'dir.
Hamit: Oğlum, hoş geldin.
Yavuz: Hoş buldum baba.
Hamit: İyi misin? Erdem bir şeyler anlattı. Hastane falan.
Yavuz: İyiyim merak etme. Hastaneye Bahar'ı almaya gidecektim sana uğrayım dedim.
Hamit: İyi yapmışsın. Görev nasıldı?
Yavuz: İkisini de boğmak istesem de zor olmadı. Zaten aralarına sızdıktan bir gün sonra hallettik.
Hamit: Evet biliyorum.
Yavuz: Neyse ben gideyim artık. Zaten seni görmek için gelmiştim.
Hamit: Peki nasıl istersen. Yarın ben sizin oraya geleceğim zaten. Birkaç işim var, o zaman görüşürüz.
Yavuz: Tamam görüşürüz.

Yavuz Bahar'ı almak için hastaneye doğru gitmeye başlar. Yaklaşık beş dakika sonra hastaneye varmıştır. Bahar'ın odasına giderken karşısında Onur'u görür.

Yavuz: Onur?
Onur: Senin ne işin var burada?
Yavuz: Benim sevgilim burada çalışıyor. Asıl senin ne işin var?
Onur: Ben de burada çalışıyorum.
Yavuz: İki gün sonra başlamıyor muydun sen?
Onur: Evet de konuşunca istersen hemen başlayabilirsin dediler.
Yavuz: Hayırlı olsun o zaman.
Onur: Sağol kardeşim.

Yavuz: Sen nerede kalacaksın?
Onur: Bir ev bulana kadar otelde.
Yavuz: Benim evimde kalsana.
Onur: Yok oğlum ben rahatsız etmiyim seni.
Yavuz: Ben orada kalmıyorum zaten.
Onur: Nasıl yani orada kalmıyorum?
Yavuz: Genelde taburda kalıyorum bazen de Bahar'ın evinde.
Onur: Niye ki?
Yavuz: Bilmem ki. Orada kalmak istemiyorum.
Onur: İyi peki. Kendime ev bulana kadar orada kalırım.
Yavuz: Güzel.

Yavuz hemen cebinden evin anahtarını çıkarıp Onur'a verir.
Yavuz: Al.
Onur: Sağol.
Yavuz: Neyse sana evin konumunu atarım zaten çok zorlanmazsın bulmakta. Ben Bahar'ın yanına gidiyorum.
Onur: Tamam görüşürüz.
Yavuz: Görüşürüz.

Yavuz Onur'un yanından ayrılıp Bahar'ın odasına gider. Tam zamanında gelmiştir. Bahar odasında hazırlanıyordur.
Bahar: Hoş geldin.
Yavuz: Hoş buldum. Hazır mısın?
Bahar: Evet, çıkalım hadi.
Yavuz: Tamam.

Bahar ve Yavuz hastaneden çıkıp Bahar'ın evine giderler ve oturup konuşmaya başlarlar. Bahar aklındaki konuyu açmak için uygun zamanın geldiğini düşününce konuya giriş yapar.

Bahar: Yavuz şu olayı anlatacaktın.
Yavuz: Anlattım ya.
Bahar: Tam olarak anlatmadın ama.
Yavuz: Daha ne istiyorsun?
Bahar: Kabus görüyordun Yavuz.
Yavuz: Arada bir oluyor.
Bahar: Yavuz bu normal değil.
Yavuz: Bahar lütfen açma şu konuyu tartışmayalım.
Bahar: Yavuz ben seni düşünüyorum. Benim hatrım için sadece bir kere psikiyatriste gitmeni istiyorum.
Yavuz: Yok artık Bahar.
Bahar: Ben çok ciddiyim Yavuz. Lütfen.
Yavuz: Peki tamam. Ama şimdi bu konuyu kapatalım. Seninle güzel bir akşam geçirmek istiyorum.

Bahar: Tamam. Ne yapıyoruz?
Yavuz: Bilmem. Ne istersin?
Bahar: Hiçbir şey istemiyor canım.
Yavuz: Niye?

Bahar tam cevap verecekken Yavuz'un telefonuna gelen mesaja bakmasıyla vazgeçer.
Bahar: Kimden gelmiş?
Yavuz: Lale teyzemden.
Bahar: O kim?
Yavuz: Onur'un annesi.
Bahar: Önemli bir şey mi?

Yavuz Bahar'ın da merak etmesiyle mesajı sesli bir şekilde okur:

Yavuz Bahar'ın da merak etmesiyle mesajı sesli bir şekilde okur:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Merhaba Yavuz, seni rahatsız etmek istemediğim için aramadım. Biraz önce çatıyı toplarken eski bir kutu buldum ve içine baktığımda Rahmet'in annenle olan fotoğraflarını gördüm. Bazı günlükler de vardı. Ben özel olabileceği için bakmadım bu yüzden içinde tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. Bu eski kutunun içinde yıllardır aradığın şeyi bulabileceğini düşünüyorum Yavuz. Galiba annenle Rahmet'in kavgalı olmasının nedeni bu kutunun içinde. Eğer istersen bana adresini ver sana kutuyu göndereyim. Tabi eğer istemezsen de anlarım."

***

Bugünkü bölümümüz böyleydi. Artık olaylar biraz daha hızlanacak.  Umarım beğenmişsinizdir.





Sana Söz Verdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin