50. Bölüm

523 25 2
                                    

Yaklaşık 5 dakika sonra Yavuz kendine gelir. Binanın tavanı tamamen çökmüştür ve bir duvar dışında bütün duvarlar da yıkılmıştır. Yavuz'un her yerinde kesikler vardır ve yüzü tozdan kapkara olmuştur. Üzerlerine yıkılan bina tamamen toz duman olmuştur.

Yavuz doğrulmaya çalışınca üzerindeki beton parçalarını fark eder. Boşta olan kollarıyla beton parçalarını çekerek ayağa kalkar ve diğerlerini aramaya başlar. Daha sonra Çaylak, Hafız ve Avcı'yı görür. Onlar da diğerlerlerini arıyorlardır.

Hafız: Komutanım. İyi mısın?
Yavuz: Ben iyiyim. Diğerlerini buldunuz mu?
Çaylak: Hayır komutanım.
Yavuz: Tamam arayalım. Çolak büyük ihtimalle adamlarını gönderecek dikkatli olun. Ben Erdem Yarbay'ı arayacağım.

Yavuz hemen telefonunu çıkarıp Erdem'i arar.
Erdem: Söyle Yavuz.
Yavuz: Çolak'ın buraya geleceğimizden haberi varmış komutanım.
Erdem: Nasıl yani?
Yavuz: Binanın içinde bomba yerleştirmiş. Biz içeri girince patlattı.
Erdem: Herkes iyi mi?
Yavuz: Bilmiyorum komutanım. Diğerlerini arıyoruz.
Erdem: Tamam. Ben size hemen destek gönderiyorum.
Yavuz: Tamam komutanım.

Yavuz telefonu kapatır ve tam ilerleyecekken bir ses duyar.
Kopuk: Komutanım! Yardım edin!
Yavuz: Kopuk?
Kopuk: Buradayım komutanım!
Yavuz: Geldim Kopuk, bekle.

Yavuz Kopuk'u enkazdan kurtarmak için hızlıca üzerindeki kayaları kaldırmaya başlar. Bir süre sonra Kopuk'u görür.

Yavuz: Kopuk, iyi misin?
Kopuk: İyiyim komutanım.
Yavuz: Çaylak! Yardım et.
Çaylak: Emredersiniz komutanım.

Yavuz ve Çaylak Kopuk'u enkazın altından çıkarırlar. O sırada Hafız ve Avcı, Karabatak ve Aşık'ı bulmuştur. Geriye bir tek Keşanlı kalmıştır.

Hafız: Komutanım, Keşanlı ortalarda yok.
Yavuz: Bulmamız lazım. Her an birileri gelebilir.
Avcı: Komutanım şurada bir yer var. Orada olabilir mi?
Yavuz: Olabilir. Avcı, Kopuk siz benimle gelin. Hafız, Karabatak siz diğer tarafa bakın. Çaylak, Aşık dışarıya bakın. Her an gelebilirler.
Tim: Emredersiniz komutanım.
Yavuz: Keşanlıı!
Karabatak: Neredesin dayıoğlu!?
Keşanlı: B-Burdayım komutanım.
Yavuz: Beyler Keşanlı mıydı o?
Kopuk: Bence oydu komutanım. O delinin sesini nereden duysam tanırım.
Yavuz: Şuradan geldi ses.
Avcı: Galiba burada komutanım.
Yavuz sesin geldiği yere iyice yaklaşarak: Keşanlıı, orada mısın?
Keşanlı: Bur-dayım komutanım.
Yavuz: Burada. Çabuk alın üzerindekileri.
Çaylak: Komutanım birileri geliyor.
Yavuz: Allah kahretsin. Çatışma çıkacak. Çaylak, Aşık, Hafız, Karabatak. Siz adamların buraya girmesini engelleyin. Avcı, Kopuk siz benimlesiniz.
Tim: Emredersiniz komutanım.

Yavuz, Avcı ve Kopuk Keşanlı'yı kurtarmaya çalışırken diğerleri de gelen adamlarla çatışmaya başlar. Gelenler çok kalabalık olduğu için dayanamayacak duruma gelince Yavuz tekrar Erdem'i arar.

Yavuz: Komutanım, Keşanlı göçük altında kalmış. Çolak da adamlarını göndermiş. Çok kalabalıklar komutanım.
Erdem: Biraz daha dayanın Yavuz. Bizimkiler de gelmek üzeredir. Keşanlı nasıl?
Yavuz: Bilinci yerinde, iyi olduğunu söylüyor.
Erdem: Tamam. Dikkatli olun.
Yavuz: Emredersiniz.

Yavuz telefonu kapatır kapatmaz telefon tekrar çalar.
Yavuz: Lan şerefsiz!
Çolak: Ayıp oluyor ama sarışın.
Yavuz: Sen bittin Çolak. Seni kendi ellerime geberteceğim.
Çolak: Aa pardon ben sana bomba seçeneğini söylemeyi unutmuşum. İyi mi seninkiler?
Yavuz: Sen bittin Çolak. Sen bittin.
Çolak: Ah be Sarı. Yazık oldu arkadaşlarına.
Yavuz: Uzatma Çolak.
Çolak: Seninkilere selam söyle Sarı. Yine ararım.
Yavuz: Şerefsiz köpek.

Çolak telefonu kapatınca Yavuz da hemen diğerlerinin yanına gidip Keşanlı'yı göçük altından kurtarmaya çalışır.

Yavuz: Az kaldı Keşanlı. Biraz daha dayan.
Keşanlı: Bana hava hoş komutanım.
Yavuz: Keşanlı, yaralı mısın?
Keşanlı: Galiba kaşım yarılmış ama iyiyim komutanım.
Yavuz: Tamam. Sakın kıpırdama.
Keşanlı: Emredersiniz.
Yavuz: Hadi beyler çok az kaldı.
Avcı: Sıkışmış burası komutanım.
Yavuz: Diğer taraftan kaldırmaya çalışın.
Çaylak: Komutanım, çok kalabalıklar. Çok az mermimiz kaldı.
Yavuz: Allah kahretsin. Avcı, Kopuk sizde fazla şarjör var mı?
Avcı: Bende iki tane fazla var komutanım.
Kopuk: Bende de iki tane var.
Yavuz: Tamam, verin.

Yavuz; Avcı ve Kopuk'tan aldığı şarjörlere kendisi de iki tane ekleyerek diğerlerine götürür.
Yavuz: Alın beyler, hepinize birer tane var. Biraz daha dayanın. Destek gelmek üzeredir.
Avcı: Komutanım yardım etmeniz lazım.
Yavuz: Geldim.
Yavuz, Avcı ve Kopuk sonunda Keşanlı'ya ulaşırlar.
Yavuz: Keşanlı iyi misin?
Keşanlı: İyiyim komutanım. Ama sıkıştım burada.
Yavuz: Merak etme aslanım kurtaracağız seni oradan.
Hafız: Destek geldi komutanım. Dışarısı temiz.
Yavuz: Ohh. Tamam.
Kopuk: Komutanım burada bir boşluk var. Buradan çıkarabiliriz.
Yavuz: Aferin Kopuk. Hadi beyler şu kirişleri tutun.
Tim: Emredersiniz komutanım.
Yavuz: Keşanlı hareket edebiliyor musun?
Keşanlı: Evet komutanım.
Yavuz: Tamam. Şimdi seni çekeceğim sen de kollarını çıkaracaksın.
Keşanlı: Tamam komutanım.
Yavuz: Şimdi.
Keşanlı: Aah.
Yavuz: İyi misin?
Keşanlı: İyiyim komutanım.
Yavuz: Tamam, gel.

Keşanlı ayağa kalktığında yüzünü buruşturur.
Yavuz: Ne oldu?
Keşanlı: Bir şey yok komutanım.
Yavuz: Keşanlı, ne oldu dedim.
Keşanlı: Galiba bileğime bir şey oldu.
Yavuz: Aşık bak.
Aşık: Emredersiniz komutanım.

Aşık Keşanlı'nın yaralarına bakarken Erdem Yavuz'u arar.
Yavuz: Emredin komutanım.
Erdem: Yavuz bir problemimiz var.
Yavuz: Ne oldu komutanım?
Erdem: Olcay ölmemiş olabilir.

Sana Söz Verdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin