81. Bölüm - Final

1K 28 10
                                    

Keyifli okumalar...

6 Yıl Sonra

Yavuz ve Ateş son birkaç haftadır görevdedir ve neredeyse bütün terör olayları bitmiştir. Bu nedenden dolayı Yavuz ve Ateş'e birer nişan verilmiştir. Aynı zamanda Yavuz bir süre önce vatana ettiği büyük hizmetten dolayı Yüzbaşı rütbesine yükselmiştir.

Uzun süredir hiçbir terör olayı yoktur ve herkes mutludur. Yavuz, Bahar, Onur, Ateş, Nazlı, Fethi, Eylem ve diğer herkes bir günlüğüne Yavuz'un babasının eski yazlığına gidip mangal yakmaya karar vermişlerdir.

Bahar: Eren! Oğlum yaklaşma ateşe.
Eren: Tamam annee.
Ateş: Ayıp oluyor yengecim. Ateş'e yaklaşma falan.
Nazlı: Çok komik Ateş Acar.
Ateş: Daha önce çok güzel olduğunu söylemiş miydim Nazlı Acar?
Nazlı Ateş'e kızdığını belli ederken Ateş Nazlı'ya çapkın bir bakış atar.

Kısa süre sonra Ateş aklına gelen şeyle Azra'ya seslenir.
Ateş: Azra! Annemi arayacakmışsın.
Azra: Neden?
Ateş: Merak etmiş seni.
Azra: Ama ben artık 17 yaşındayım.
Ateş: Beni bile arıyor merak ettim diye. Sen daha çok küçüksün. Hadi ara.
Azra sinirli bir ses tonuyla: Tamam abicim.
Ateş: Heh şöyle. Abinin sözünü dinle biraz.

Keşanlı: Yavuz komutanımı gören var mı?
Avcı: Mangalın başındaydı en son.
Karabatak: O elindeki ne senin Keşanlı?
Keşanlı: Konuşma yapacağım ya. Onu yazdım.
Karabatak: Ulan Allah'ın delisi alt tarafı küçük bir konuşma yapacaksın. Yani bana kalsa onu bile yapma ama neyse.
Keşanlı: Ya sen karışmasana benim işime.

Keşanlı Karabatak'a söylenirken Çaylak gelir.
Çaylak: Boncuğum. Bir baksana.
Su: Ne oldu yine?
Çaylak: Ya ben bu bezi bağlayamıyorum.
Su: Geldim.
Karabatak: Bir bez bağlamayı öğrenemedin be Çaylak.
Çaylak: Ne yapayım abicim. İleride anlarsın beni.

Keşanlı: Çaylak. Sana çok kızgınım haberin olsun.
Çaylak: Niye abicim ne oldu yine?
Keşanlı: Ben sana çocuğun ismini Yağmur koymayacaksın demedim mi?
Çaylak: Sen hâlâ onu mu düşüyorsun abi ya? Güzel bir isim söylesen tamam da Mücahide ne be abicim?

Keşanlı: Ne güzel isim oğlum işte. Bak hâlâ değiştirebilirsin ismi. Hem birkaç aylık zaten. Daha bilmiyordur ismini.
Çaylak: Yok artık abi ya. Senin çocuğun olunca ismini Mücahide koyarsın.
Keşanlı: Sanki benim çocuğum olacak.
Çaylak: Her şey olur abicim. Her şey olur.

Onur: Her şey tamam mı beyler bayanlar?
Nazlı: Soframız hazır.
Su: Salata da tamam.
Bahar: Mangal nasıl gidiyor?
Yavuz: Pişmek üzereler.
Bahar: Tamam.

Keşanlı: Keşke Erdem Albay, Güler abla ve Hamit abi de olsaydı. Hafız ve Fatma yenge da tabi.
Avcı: Keşke. Ama yapacak bir şey yok. Erdem komutanımla Güler abla gelmek istemediler. Hamit abinin de işi vardı işte. Hafız'la Fatma yengeyi biliyoruz zaten.

Keşanlı: Onlarla hep görüşüyoruz beyler. Keşke Aşık ve Kurtdereli de olsaydı.
Karabatak: Aşık bize saz çalardı şimdi.
Keşanlı: Ne güzel çalardı hem de. Ama bugün üzülmek yok beyler. Gelmeden önce konuştuk bunu.

O sırada Onur mangalın başında olan Yavuz'un yanına gider.
Onur: Bana bırak. Git de biraz oğlunla ilgilen. Çok özlemiş çocuk seni. Ne zamandır yoksun.
Yavuz: Sağol kardeşim.

Yavuz mangalın başından kalkıp kendi kendine koşuşturan Eren'in yanına gider.
Eren: Babaa.
Yavuz: Oğlum benim. Gel bakalım.
Eren: Baba ben seni çok özledim.
Yavuz: Biliyorum oğlum. Ben de seni çok özledim. Ama uzun süre ayrılmayacağız merak etme.
Eren: Ben çok güzel bir resim çizdim biliyor musun baba?
Yavuz: Öyle mi? Yemeğimizi yedikten sonra bakarız birlikte.
Eren: Tamam... Baba.
Yavuz: Söyle aslanım.
Eren: Benimle oyun oynar mısın?
Yavuz: Oynarım tabi. Ne oynuyoruz?
Eren: Sen gözünü kapatıp 10'a kadar sayacaksın. Ben de saklanacağım. Sonra beni bulacaksın.
Yavuz: Tamam. Sayıyorum o zaman.

Sana Söz Verdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin