66. Bölüm

436 25 6
                                    


Keyifli okumalar...

Yavuz: Hastanede ne arıyor acaba?
Bahar: Hırsız falan olmasın?
Yavuz: Devletin hastanesinden ne çalabilir ki?
Bahar: Ne bileyim? İlaç alacaktır belki. Ne yapacağız?
Yavuz: Ben içeri gireceğim sen de burada bekleyip polis çağıracaksın.
Bahar: Ya sana bir şey olursa?
Yavuz: Bir şey olmaz. Sen dediğimi yap.
Bahar: Emredersin sarı komutan.
Yavuz: Kenara geç ve oradan sakın ayrılma.
Bahar: Tamam.

Yavuz hemen hastanenin kapısından içeri girer.
Hırsız: Çabuk geç şuraya!
Yavuz: Ben mi?
Hırsız: Evet sen. Geç şuraya.
Yavuz: Tamam ama önce bir şey soracağım.
Hırsız: Neymiş?
Yavuz: Hastaneden ne çalacaksın?
Hırsız: Sanane.
Yavuz: Eğer ilaç istiyorsan sana veririm.
Adam: Sen ne diyorsun oğlum? Hırsıza yardım mı edeceksin?
Yavuz: Bir dakika amca.
Hırsız: Daha önce bunu söyleyen çok oldu. Ama hiçbiri vermedi ilacı. Geç şöyle!
Yavuz: Tamam kadını bırak.
Hırsız: Kaşınma lan öldürürüm seni.
Yavuz: Bak birazdan polisler gelir. Rehin almadan değil cinayetten hapis yatmak istiyorsan tamam öldür beni.
Hırsız: Ne diyorsun lan sen?
Yavuz: Siren seslerini duyuyor musun diyorum.
Polis: Hemen içeridekileri serbest bırak ve teslim ol. Buradan çıkamazsın.
Hırsız: Allah kahretsin. Çabuk bütün kanser ilaçlarını getirin bana.
Yavuz: Çıkamayacaksın buradan.
Hırsız: Kapa çeneni! Ve geç otur şuraya.
Polis: Silahını at ve teslim ol.
Hırsız: Asla! Getirin ilaçları artık.
Hemşire: Burada, getirdim.
Hırsız: Birine ver getirsin hepsini.

Herkes kim gidecek diye birbiriyle bakışırken Yavuz fırsat bu fırsat diye düşünüp kendisi götürmek ister.
Yavuz: Bana verin.
Adam: Yapma çocuk. Yazık etme kendine.
Yavuz: Merak etme amca.
Hırsız: Hadi getir.
Yavuz: Tamam sakin ol. Kadını bırak. Yoksa alamazsın.
Hırsız: Elinde silah olan benim sen beni tehdit ediyorsun lan. Ver hadi şunu.
Yavuz: Eğer o kadını bırakmazsan bu ilaçları kim için istiyorsan onun için hiç iyi olmaz. Şimdi kadını bırak, ilaçları al.
Hırsız: Tamam, ilaçları getireceksin kadını bırakacağım.
Yavuz: Önce kadını bırak. Sonra ilaçlarını al.
Polis: Bu son ikazım. Silahını at ve teslim ol.
Hırsız: Allah kahretsin.

Hırsız, kadını bırakır ve silahını Yavuz'a doğrultur.
Hırsız: Yanıma gel. Ben buradan çıkamazsam kimse çıkamaz.
Yavuz: Tamam sakin ol. Geliyorum.
Hırsız: Yavaş yavaş gel. Yavaş!
Polis: Teslim olmazsan seni vurmak zorunda kalacağız.

Hırsız Yavuz'un ensesine silahı dayayıp Yavuz'u önüne siper eder.
Hırsız: Sakin ters bir şey yapma.
Yavuz: Buradan çıkamayacaksın.
Hırsız: Kapa çeneni dedim sana.

Yavuz doğru anın geldiğine karar verip adamın karnına dirsek attıktan sonra hızlı bir şekilde ters dönüp adamın elindeki silahı yere atar ve kendi silahını çıkarıp adamı etkisiz hale getirir.
Yavuz: Yanlış kişiyi rehin aldın. Kaldır ellerini!

Adam etkisiz hale gelince içerideki herkes Yavuz'u alkışlamaya başlar. Bütün herkes Yavuz'un etrafında toplandığında polisler de adamı alıp emniyete götürmek üzere arabaya bindirmişlerdir bile. O sırada Yavuz gözleriyle Bahar'ı arıyordur.

Gazeteci(1): Adamı nasıl etkisiz hâle getirdiniz?
Gazeteci(2): Polis misiniz?
Yavuz: Askerim. Bu benim görevim, lütfen başka soru sormayın.
Bahar: Yavuz! İyi misin?
Yavuz: İyiyim. Bir şey yok.
Bahar: Çok korktum.
Yavuz: Tamam sakin ol iyiyim.
Polis: Yavuz, karakola gelmen lazım.
Yavuz: Ne olur uğraştırma beni ya. Bir şey yapmadım zaten. Sadece silahını aldım. Hem hastane randevum var benim.
Polis: Gelsen iyi olurdu ama neyse tamam. Bu seferlik hallederim.
Yavuz: Çok sağol.

Birkaç dakika sonra ortalık sakinleşmiş ve her şey yine normale dönmüştür.
Bahar: Girelim mi?
Yavuz: Tamam.
Bahar: İyisin değil mi?
Yavuz: Sanırım iyiyim.
Bahar: Hadi o zaman.

Sana Söz Verdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin