43. Bölüm

525 27 0
                                    

Kısa bir süre sonra uyanan Kopuk diğerlerini kaldırmaya çalışır.
Kopuk: Komutanım! Uyan komutanım. Komutanım ne olur sen de bırakma beni.
Karabatak: Kopuk! Yavuz komutan iyi mi?
Kopuk: Bilmiyorum. Uyanmıyor.
Keşanlı: Çaylaak!
Hafız: Herkes iyi mi?
Avcı: Bombaya en yakın olanlar Yavuz komutanım ve Çaylak'tı.
Hafız: Aşık komutanımla Çaylak'a bak.
Aşık: Emredersiniz.
Avcı: Bunların hepsi ölmüş.
Kopuk: Komutanım iyi mi?
Aşık: İyiler.

O sırada Yavuz kendine gelir.
Kopuk: Komutanım iyi misin?
Yavuz: İyiyim iyiyim. Herkes iyi mi?
Hafız: Çaylak hâlâ kendine gelmedi komutanım.
Yavuz hemen Çaylak'ın yanına gider.
Yavuz: Çaylak, iyi misin aslanım? Çaylak.
Çaylak kısık bir sesle: Komutanım?
Yavuz: Ohh iyisin Çaylak. İyisin.

Herkes iyice kendine geldikten sonra tekrar tabura dönerler.
Erdem: İyi misiniz aslanlarım?
Yavuz: Biz iyiyiz ama adam öldü.
Erdem: Allah kahretsin.
Yavuz: Çolak kendince plan yapmış komutanım. Adamı alıp bizi öldürecekti.
Erdem: Neyse, zaten adamdan öğrenebilecekleri her şeyi öğrenmişler. Ama yine de işimize yarayabilirdi.
Yavuz: Canlı bombaların yerleri tespit edilmiş mi komutanım?
Erdem: Evet hepsinin yeri tespit edildi. Başarılı operasyonlarla etkisiz hale getirildiler.
Yavuz: Güzel.
Avcı: Biyolojik silahla ilgili bir şey var mı?
Erdem: Henüz yok. Ama hâlâ hazır olmadığını düşünüyoruz. Bir gelişme olursa haber veririm. Siz dinlenin biraz.
Tim: Emredersiniz.

Tim dinlenme odasına gider ve kısa bir süre sonra yanlarına durumu öğrenen askerler gelir.
Mert: Komutanım olanları duyduk. Geçmiş olsun demek için geldik.
Yavuz: Sağolun aslanlar.
Yusuf: Geçmiş olsun komutanım.
Vedat: Geçmiş olsun.
Ferhat: Geçmiş olsun.
Hafız: Sağolun beyler.
Avcı: Madem geldiniz oturun biraz.
Yusuf: Emredersiniz komutanım.
Yavuz: Ben bir telefonla konuşup geliyorum.

Yavuz gidince diğerleri konuşmaya başlar.
Mert: Komutanım, haddimi aşmak gibi olmasın ama bir şey söyleyebilir miyim?
Hafız: Söyle bakalım.
Mert: Ben Yavuz komutanı ilk gördüğümde biraz korkmuştum ama sonra yanıldığımı anladım.
Avcı: Doğruyu söylemek gerekirse ben de ilk gördüğümde korkmuştum. İlk zamanlar çok sertti ama şimdi abi kardeş gibiyiz.
Ferhat: O zaman biz şanslıyız. Bize sert davranmadı.
Keşanlı: O kadar emin olmayın.
Vedat: Neden komutanım?
Keşanlı: Saldırıya uğradığınızda sorumluluğunuz onun üzerindeydi. Hem de daha tecrübesiz olmanız onu da bizi de korkuttu. O yüzden size en başta sıcak davrandı. Ama tamamen iyileştiğinizde bu kadar yumuşak davranmayacaktır.
Yusuf: O zaman biz yandık.
Mert: Galiba evet.

Dinlenme odasında sohbet devam ederken Yavuz hâlâ telefonla konuşuyordur.

Yavuz: Usta emin misin?
Usta: Evet, bir hafta sonra. Her şey hazır. Uçaktan indiğinde yeni kimliğini verecekler.
Yavuz: Tamam. Ben Erdem Yarbay'ımla konuşurum.
Usta: Tamam. Unutma Yavuz, bu gizli bir görev Erdem'den başka kimsenin haberi olmayacak.
Yavuz: Merak etme usta.
Usta: Dikkatli ol Yavuz. Sonra tekrar konuşuruz.
Yavuz: Tamam. Görüşürüz.
Usta: Görüşürüz.

Yavuz telefonu kapattıktan sonra Erdem'in yanına gider o sırada tim hâlâ sohbet ediyordur.

Mert: Komutanım biz gidelim artık. Siz rahat rahat dinlenin.
Hafız: Tamam beyler.
Avcı: Biz de antrenman mı yapsak acaba?
Keşanlı: Bana uyar. Dinlendik yeteri kadar.
Yusuf: Komutanım biz de size katılabilir miyiz?
Hafız: Şimdi sizi riske atmayalım, birkaç gün sonra birlikte çalışacağız zaten.
Mert: Komutanım biz iyiyiz. En azından biraz çalışsak olmaz mı?

Tim kısa bir süre bakışır.
Avcı: Biraz ısınmalarında sakınca yok bence.
Keşanlı: Bence de.
Hafız: Tamam ama kendinizi fazla zorlamayacaksınız.
Yusuf: Emredersiniz.
Avcı: Vedat sen biraz daha beklemek zorundasın.
Vedat: Sizi izlesem olur mu komutanım?
Avcı: Tamam olur. Bu arada şimdilik parkur yok.
Mert: Emredersiniz.
Keşanlı: Hadi o zaman hazırlanalım.
Çaylak: Ben Yavuz komutanıma haber veririm.
Avcı: Tamam.

Çaylak hemen gidip Yavuz'a haber verir daha sonra da timin yanına gider. O sırada Yavuz ve Erdem konuşmaya devam ediyordur.

Erdem: Tamam Yavuz, sana güveniyorum.
Yavuz: Merak etmeyin komutanım.
Erdem: Her şey hazır mı?
Yavuz: Hazır komutanım. James Allen kimliği ile aralarına sızacağım. Çok uzun sürmeyecek zaten. En fazla birkaç gün.
Erdem: Tamam, güzel.
Yavuz: Neyse, bütün detayları konuşuruz komutanım. Zaten gitmeme daha bir hafta var.
Erdem: Tamam aslanım.
Yavuz: Ben bizimkilerin yanına gideyim.
Erdem: Tamam. Bu arada timin haberi olmayacak değil mi?
Yavuz: Sadece siz bileceksiniz komutanım.
Erdem: Tamam. Görüşürüz.
Yavuz: Görüşürüz komutanım.

Yavuz tam antrenman alanına inerken telefonu çalar.
Bahar: Yavuz, nasılsın?
Yavuz: İyiyim, sen?
Bahar: Ben de iyiyim. Bir şey soracaktım da.
Yavuz: Sor.
Bahar: Taburdan çıkınca hastaneye uğrar mısın?
Yavuz: Olur da neden?
Bahar: Ya sen nedenini boşver. Gel işte.
Yavuz: Bahar bak sesin kötü geliyor. Birine bir şey mi oldu doğru söyle.

Sana Söz Verdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin