Birkaç dakika sonra herkes baygın olan Yavuz ve Bahar'ın etrafında toplanmıştır. İki kişi ilkyardım yaparken biri de ambulansı arar. Ambulans gelmeden kısa bir süre önce Yavuz uyanır.
Yavuz: Bahar... Bahar iyi mi?
Adam: Bilmiyoruz.
Yavuz kalkmaya çalışır. Araba çarpınca yere düştüğünde çarptığı başının acısını hissetmeden Bahar'a bakmaya başlar.
Adam: Dur kardeşim yavaş. Başın kanıyor.
Yavuz: İyiyim ben. Ambulans çağırdınız mı?
Adam: Evet çağırdık.
O sırada ambulansın sesi duyulur. Yavuz ve Bahar ambulansa bindirilip hastaneye gönderilirler. Hastaneye vardıklarında Bahar da uyanmıştır. İkisinin de beyin tomografisi çekilip yaralarına bakılır.
Doktor: Çok ucuz atlatmışsınız. Araba biraz daha hızlı gelseymiş çok daha ağır olabilirmiş.
Yavuz: Çıkabilir miyiz peki?
Doktor: İkinizde de beyin kanaması veya benzer bir belirti yok. 1-2 saat sonra çıkabilirsiniz.
Bahar: Teşekkür ederiz.
Doktor: Eğer baş dönmesi, mide bulantısı veya şiddetli baş ağrısı şikayetiniz olursa lütfen vakit kaybetmeden gelin.
Yavuz: Tamam doktor bey sağolun.
Doktor: Bir de Yavuz bey hafif baş ağrınız büyük ihtimalle olacaktır ağrı kesici alabilirsiniz ama şiddeti artarsa lütfen tekrar gelin. Bahar hanım siz de kolunuzu mümkün olduğunca az hareket ettirin.
Bahar: Tamam teşekkürler.
Yavuz ve Bahar 1 saat sonra hastaneden çıkıp eve giderler.
Bahar: Çok korktum Yavuz.
Yavuz: Asıl ben sana bir şey olacak diye çok korktum.
Bahar: Neyse bunları sonra konuşuruz. Senin başın nasıl?
Yavuz: İyiyim iyiyim. Sen?
Bahar: Biraz ağrıyor ama iyiyim.
Yavuz: Tamam. Hadi girelim içeri.
Yavuz ve Bahar kapının önüne geldiklerinde onları bekleyen Ateş ve Nazlı'yı görürler.
Nazlı: Nerede-. Ne oldu size!?
Ateş: Komutanım iyi misiniz?
Yavuz: İyiyiz iyiyiz. Sizin ne işiniz var burada?
Ateş: Nazlı Bahar'ın yanına gelecekti ben de geleyim tabura birlikte gideriz dedim komutanım.
Yavuz: İyi yapmışsın.
Nazlı: Size ne olduğunu anlatacak mısınız artık?
Bahar: Ya önemli bir şey değil. Araba çarptı.
Nazlı: Ne? Önemli bir şey değil diyor bir de.
Ateş: Evet komutanım ciddi bir şey yok inşallah.
Yavuz: Yok yok. Bahar sabah dolaşmaya çıkmış ben de haber vermeyince merak ettim. Çıktım aradım görünce seslendim, yolda durdu. Arabayı görmeyince de sonuç bu işte.
Ateş: Çok geçmiş olsun ikinize de.
Nazlı: Evet, ucuz atlatmışsınız gerçekten.
Bahar: Öyle oldu biraz. Neyse içeri geçelim.
Ateş: Komutanım isterseniz ben Erdem Yarbay'ıma haber vereyim. Siz hiç gelmeyin.
Yavuz: Yok oğlum iyiyim ben. Zaten dün de gelmedim.
Bahar: Yavuz cidden sen gitmesen mi ya? Başın yarıldı zaten.
Yavuz: Yok, iyiyim ben. Zaten görev çıkarsa Erdem Yarbay göndermez merak etme.
Bahar: Tamam yine de dikkat et kendine.
Yavuz: Merak etme. Ben üzerimi giyineyim gidelim.
Ateş: Emredersiniz komutanım.
Yavuz hemen içeri girip üniformalarını giyer ve kendisini bekleyen Ateş'in yanına gider.
Yavuz: Hadi gidelim.
Ateş: Tamam komutanım.
Bahar: Dikkat edin.
Yavuz: Merak etme.
Nazlı: Görüşürüz.
Ateş: Görüşürüz Nazlı'cım.
Yavuz ve Ateş evden çıkarlar ve tabura doğru yürümeye başlarlar.
Ateş: Herkes sana bakıyor komutanım.
Yavuz: Kimse böyle bir asker görmeye alışkın değil de ondan. Ben en iyisi bere yerine şapkayı takayım.
Ateş: Şimdi o kadar görünmüyor komutanım.
Yavuz: İyi bari.
Ateş: Erdem Yarbay ne diyecek buna?
Yavuz: Göreceğiz bakalım.
Yavuz ve Ateş kısa bir süre sonra tabura varmıştır. Birlikte dinlenme odasındaki timin yanına giderler.
Yavuz: Oturun beyler oturun.
Keşanlı: Komutanım, senin kafanda ne var?
Yavuz: Önemli birşey değil.
Hafız: Önemli bir şeye benziyor komutanım.
Yavuz: Bişey yok Hafız.
Erdem: Bir şey var Yavuz.
Yavuz: Komutanım!
Erdem: Ne oldu başına?
Yavuz: Gerçekten önemli bir şey değil.
Erdem: Yavuz, hadi söyle ne oldu?
Yavuz: Araba çarptı.
Tim: Ne?!
Erdem: Çıkar bakayım şapkayı.
Yavuz yavaşça başındaki şapkayı çıkarır.
Erdem: Ah Yavuz ah. Nasıl çarptı araba?
Yavuz: Sabah Bahar evden çıkmış ben de onu aramaya gittim. Yoldan karşıya geçerken gördüm. Seslendim, arkasından gelen arabayı görmedi. Ben de peşinden koştum ama yetişemedim.
Erdem: Bahar nasıl?
Yavuz: İyi, kolu incindi sadece.
Hafız: Verilmiş sadakanız varmış komutanım.
Avcı: Evet komutanım.
Yavuz şapkayı geri takarken Erdem konuşur.
Erdem: Yavuz, bu halde burada kalmazsın.
Yavuz: Komutanım, ben iyiyim. Sadece biraz başım ağrıyor o kadar.
Erdem: Peki. Ama fazla gezinmeyeceksin.
Yavuz: Emredersiniz.
Erdem: Benim küçük bir işim var öğleden sonra gelirim. Yavuz, emir komuta sende. Eğer görev çıkarsa sen gitmeyeceksin.
Yavuz: Emredersiniz komutanım.
Avcı: Beyler, yandık. Yavuz komutan bizi eğitime çıkaracak.
Karabatak: Yok dayıoğlu o halde nasıl çıkarsın?
O sırada Yavuz'un telefonu çalar.
Yavuz: Alo, Eylem.
Eylem: Yavuz, Olcay. Olcay'ın yeni planını bulduk.
Yavuz: Neymiş?
Eylem: Agah.
Yavuz: Ne!?
Eylem: Olcay babanı öldürecek Yavuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Söz Verdim
Fiksi PenggemarAksiyon, çatışma, aşk dolu: Bir yavbah hikayesi, Birbirleri için yaratılan Yavuz ve Bahar yaralarını sarabilecek mi? Keyifli okumalar... 21.11.2020: #1 - söz 27.04.2020: #10 - söz 27.04.2020: #1 - tolgasarıtaş 27.04.2020: #7 - eyfet 29.04.2020: #1...