63. Bölüm

445 25 1
                                    


Keyifli okumalar...

Yavuz: Ne olmuş?
Fethi: Şimdi burada konuşmayalım.
Yavuz: Tamam.

Birkaç saat sonra Yavuz iyice kendine gelince doktorlar da bir sıkıntı görmez ve çıkmasına izin verirler. Yavuz, Fethi ve Onur birlikte eve giderler. Rahmet, Lale ve Ayla ise kendi evlerine gitmişlerdir.

Onur: Gel Yavuz.
Yavuz: Tamam iyiyim ben.
Fethi: Onur sen git istersen.
Onur: İyi olduğunu göreyim de giderim.
Yavuz: Daha kaç kere söylemem gerekiyor? İyiyim.
Onur: Siyanür zehirlenmesi geçirdin Yavuz. En fazla ne kadar iyi olabilirsin ki?
Yavuz: Neyse tamam. Doğru düzgün sohbet edelim bari.

Onur: Tamam. Siz bana biraz taktik verin.
Yavuz: Ne taktiği?
Onur: Ya ikinizin de sevligisi yok mu işte?
Fethi: Bende durumlar biraz karışık. Sen Yavuz komutanımdan tavsiye al.
Yavuz: Benimki de çok eski değil. Yeniyiz daha.
Onur: İnsan kuzenine biraz bir şeyle anlatır Yavuz ya.
Yavuz: Ne diyim oğlum. Ne istiyorsun?
Onur: Neyse tamam. Başka bir şeyler konuşalım.

Üçü birlikte sohbet ederken geç olduğu için Onur evine gider. Yavuz ve Fethi yalnız kalınca Fethi anı fırsat bilip öğrendiklerini Yavuz'a anlatmaya başlar.

Fethi: Çolak dışında 5 örgüt lideri daha varmış. İki tanesi de Angie ve Robert. Yani şu an Çolak gibi faaliyette olan 3 örgüt lideri daha var komutanım.
Yavuz: Kimlikleri belli mi?
Fethi: Bir tanesi belli. Diğerleri henüz araştırılıyor.
Yavuz: Tamam.
Fethi: Karabayır'a gittiğimizde Erdem Yarbay detaylı bilgi verecekmiş.
Yavuz: Tamam. Bu arada yarın Onur da bizimle geliyormuş. Bundan sonra Karabayır'da yaşayacak.
Fethi: Daha çok görüşeceğiz o zaman komutanım.
Yavuz: Evet.

Yavuz ve Fethi konuşmaya devam ederken Onur da Rahmet'le konuşuyordur.
Onur: Değdi mi baba? Sen ona 3 sene boyunca yapmadığını bırakmadın. O sana teşekkür etti.
Rahmet: Bu konuyu şimdi konuşmak istemiyorum Onur.
Onur: Ne zaman konuşacaksın peki baba?
Rahmet: Hiçbir zaman.
Onur: Yavuz sana hiçbir şey yapmadı. Annesiyle olan kavganın acısını ondan çıkartamazsın.
Rahmet: Başka kimse yok acımı çıkartabileceğim.
Onur: Ne olduğunu anlatsan anlayacağız sorunun ne olduğunu ama anlatmıyorsun.
Rahmet: Anlatamam. Kapat şu konuyu.

Onur: Tamam. Ben yatmaya gidiyorum. Sabah erkenden uçağım var.
Rahmet: Sen iki gün sonra gitmiyor muydun?
Onur: Hayır. Yavuz'la birlikte gitmeye karar verdim.

Onur yatmaya giderken Yavuz ve Fethi de yatmıştır. Sabah olunca Yavuz, Fethi ve Onur erkenden havaalanına gidip buluşurlar. Ve saat gelince birlikte uçağa binerler. Çok uzun olmayan bir uçuştan sonra Karabayır'a varmışlardır.

Fethi: Tabura mı gidiyoruz komutanım?
Yavuz: Evet. Onur sen nereye gideceksin?
Onur: İki gün sonra başlıyorum ama yine de gidip şu hastaneye bir bakacağım.
Yavuz: Tamam. Benim araba burada zaten. Bırakalım seni.
Onur: Tamam. Bu arada sen iyisin değil mi?
Yavuz: İyiyim iyiyim. Bir şey yok.
Onur: Bak kendini fazla yorma.
Yavuz: Çocuk muyum ben Onur? Tamam dedik ya.
Onur: Yine de söyleyeyim dedim.
Yavuz: Neyse gidelim hadi.

Yavuz ve Fethi Onur'u hastaneye bıraktıktan sonra tabura giderler.
Erdem: Hoş geldiniz aslanlarım.
Yavuz: Hoş bulduk komutanım.
Erdem: Yavuz benim kulağıma bir şeyler geldi.
Yavuz: Sonra konuşsak olur mu komutanım? Gerçekten iyiyim ben.

Erdem Fethi'ye bir bakar ve Fethi kafasını olumlu anlamda sallayınca Yavuz'un şu an iyi olduğunu kabul eder.

Erdem: İyi peki. Bizimkiler seni çok merak etti. Git bir görün onlara da.
Yavuz: Emredersiniz komutanım.
Erdem: Fethi sen iki dakika kal.
Fethi: Emredersiniz komutanım.
Erdem: Bu arada Kuzey hastaneden çıktı. Bora da yarın çıkacak.
Yavuz: Gerçekten mi? Kuzey nerede şimdi?
Erdem: Annesi geldi. Bir tanıdıklarının evine gittiler. Birkaç gün sonra buraya gelecek.
Yavuz: Tamam komutanım. Neyse ben gideyim.
Erdem: Tamam.

Yavuz timin yanına giderken Erdem Fethi'ye annesinin nasıl olduğunu sorar. Ama birazdan öğreneceği şeyden haberi yoktur.

Erdem: Annen nasıl Fethi?
Fethi: Çok iyi komutanım. Abimle de barıştık.
Erdem: Çok sevindim aslanım.
Fethi: Komutanım, benim size söylemem gereken bir şey var.

Erdem: Söyle aslanım.
Fethi: Yavuz komutanım çok kızacak ama bunu öğrenmeniz lazım.
Erdem: Yavuz'la ilgili mi?
Fethi: Evet komutanım. Belki de biliyorsunuzdur ama hiç sanmıyorum. Nasıl söylenir de bilemedim şimdi.
Erdem: Eğer söyleyeceğin şeyi bilmiyorsam gerçekten onu çok etkilemiş bir şey olmalı.

Fethi Erdem'i onayladıktan sonra kısa bir süre durur ve derin bir nefes alıp konuşmaya başlar.
Fethi: Annesi öldüğünde Yavuz komutanımı annesinin kuzenine vermişler.
Erdem: Evet, bunu biliyorum.
Fethi: Adam komutanımın annesiyle çok uzun süredir kavgalıymış herhalde. Yani konuşmalardan öyle anladım.
Erdem: Kavgalı olduklarını bilmiyordum.
Fethi: Dahası da var komutanım. Adam annesinin acısını Yavuz komutanımdan çıkartmış.

Erdem: Nasıl yani?
Fethi: Dövüyormuş komutanım.
Erdem: Ne!? Adam Yavuz'u mu dövüyormuş?
Fethi: Evet. Ben de fazla bir şey bilmiyorum ama biraz ısrar edince sinirlenip söyleyiverdi.

Erdem: Nasıl olur bu? O adam Yavuz'a, Yavuz'u geçtim liseye giden bir çocuğa nasıl el kaldırır?
Fethi: Bir şey daha var komutanım. Galiba Yavuz komutanım kabus görüyor. Annesinin evinde kaldığımızda eski odasında uyumuştu. Sabah onun sesini duydum. "Yapma" gibi bir şey söylemişti.

Erdem daha önce Yavuz'un kâbus gördüğünü fark etmesine rağmen ne olduğunu sormadığı için kendine kızar.

Erdem: Ben bunu nasıl düşünemedim?
Fethi: Kendinizi suçlamayın komutanım. Hiçbirimizin haberi yoktu böyle bir durumdan.
Erdem: O evde kalmasaydınız da olmayacaktı.
Fethi: Onunla konuşacak mısınız komutanım?
Erdem: Konuşacağım. Ortalık biraz sakinlesin. Hadi sen de git artık. Kimseye bir şey anlatma.
Fethi: Emredersiniz komutanım.

Fethi timin yanına gittiğinde hep birlikte kucaklaşırlar.
Keşanlı: Nerede kaldın aga ya?
Fethi: Geldim işte Allah'ın delisi.
Ateş: Ee anlatsanıza ne oldu? Komutanım biz bir şeyler duyduk hastaneye kaldırmışlar seni.
Yavuz: Önemli bir şey yok beyler.
Kopuk: Komutanım ne olur doğru söyle.
Yavuz: Biyolojik silahtaki madde zehirlemiş.
Çaylak: Siyanür.
Aşık: Siyanür zehirlenmesi mi?
Keşanlı: O öldürmüyor mu lan?
Yavuz: Beyler sakin olun. Yanında fazla kalmadığım için çok önemli bir şey olmadı.
Ateş: Verilmiş sadakan varmış komutanım.

O sırada içeri bir asker girer.
Asker Yavuz'a bakarak: Ziyaretçiniz var komutanım.
Yavuz: Kim?
Asker: Bahar Kutlu.
Yavuz: Tamam geliyorum.

Yavuz hemen Bahar'ın yanına gider ve yanına varmasıyla Bahar'ın kollarını boynunda hissetmesi bir olur.
Bahar: Seni çok özledim Yavuz. Dün beni niye aramadın?
Yavuz: Hastanedeydim.
Bahar: Ne? Onur duşta olduğunu söylemişti.
Yavuz: Merak etmeni istemedim.
Bahar: Hastaneye niye gittin peki? İyi misin?
Yavuz: İyiyim merak etme.

Bahar: Sana bir şey olacak diye çok korktum Yavuz.
Yavuz: Korkma birtanem. Bak buradayım, yanındayım.
Bahar: Bugün bana gel tamam mı?
Yavuz: Ben bugün biraz erken çıkacağım giderken alırım seni birlikte gideriz.
Bahar: Tamam. Benim şimdi gitmem lazım. Geldiğini öğrenince hemen hastaneden çıkıp geldim.
Yavuz: Tamam gel ben seni geçireyim.

Bahar gittikten sonra Erdem Yavuz'la hemen konuşmaya karar verip onu çağırır.
Yavuz: Bir sorun mu var komutanım?
Erdem: Evet bir sorun var.
Yavuz: Çolak mı?
Erdem: Yok başka bir şey.
Yavuz: Kötü bir şey mi var?
Erdem: Evet güzel bir şey olduğu söylenemez.
Yavuz: Ne oldu?
Erdem: Ben bir şey öğrendim.
Yavuz: Ne öğrendiniz komutanım?
Erdem: Bak Yavuz. Sen benim kardeşimsin. Bana her şeyi anlatabilirsin bunu biliyorsun değil mi?
Yavuz: Evet komutanım. Ama ne alakası var?
Erdem: O adamın seni dövdüğünü biliyorum Yavuz.

***

Bu bölüm de böyleydi. Umarım beğenmişsinizdir.






Sana Söz Verdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin