Sana Söz Verdim

23. Bölüm

Yavuz kapıyı tıklatıp içeri girer.
Yavuz: Komutanım.
Erdem: Gel Yavuz.
Yavuz: Komutanım bir sorunumuz var.
Erdem: Ne oldu? Çolak mı?
Yavuz: Evet komutanım. Babamı almış. Beni istiyor.
Erdem: Nasıl yani? Baban elinde ve o seni mi istiyor.
Yavuz: Evet komutanım. Ben de anlamadım.
Erdem: Neden olabilir?
Yavuz: Bilmiyorum komutanım, bilmiyorum.

O sırada Yavuz'un telefonu çalar. Arayan Çolak'tır.
Çolak: Naber Sarı? Özledin mi beni?
Yavuz: Çook.
Çolak: Ayıp oluyor ama Sarı.
Yavuz: Uzatma lan. Ne var?
Çolak: Neyse tamam. Mektubumu aldın mı?
Yavuz: Aldım.
Çolak: Güzel. Baban da burada, birlikte sohbet ederiz.
Yavuz: Seni geberteceğim lan.
Çolak: Aa Sarı. Ben seni sohbet etmeye çağırıyorum sen ne diyorsun.
Yavuz: Aslında doğru. Geleceğim lan bekle.
Çolak: Unutma sarışın. Sadece 6 saatin var.
Çolak telefonu kapatır.

Yavuz: Allah kahretsin.
Erdem: Ne oldu?
Yavuz: Beni istiyor komutanım.
Erdem: Gitmeyeceksin değil mi Yavuz?
Yavuz: Başka çarem yok komutanım.
Erdem: Yavuz bu çok tehlikeli. Sizi öldürebilir.
Yavuz: Gitmezsem babamı öldürecek ama.
Erdem: İkiniz de ölürsünüz.
Yavuz: Öldüremez komutanım. Takas isteyecektir. Olcay'ın yardımcısını isteyecek.
Erdem: O adamı almak için ikiniz de vermez. Başka planları olmalı.
Yavuz: Öğrenmenin tek bir yolu var komutanım.
Erdem: Off. Tamam git. Üzerine bir GPS yerleştirelim. Bir şey olursa yerini biliriz.
Yavuz: Tamam komutanım. Ben çıkıyorum.
Erdem: Çok dikkatli ol Yavuz.
Yavuz: Merak etmeyin komutanım.

Yavuz hazırlanmaya gider. Belindeki silahı çıkarıp bırakır ve daha küçük olan bir silahı alıp botuna sıkıştırır. Daha sonra timin yanına gider.

Yavuz: Beyler ben çıkıyorum.
Avcı: Bir şey mi var komutanım?
Yavuz elindeki mektubu göstererek: Sevgilimden mektup aldım. Biraz laflayacağız.
Avcı: Çolak mı?
Yavuz: Evet. Babamı kaçırmış.
Keşanlı: Şerefsize bak be. Alçak.
Karabatak: Biz de gelelim komutanım.
Yavuz: Olmaz, tek gideceğim. Bir şey olursa size bildiririm.
Hafız: Komutanım dikkatli ol.
Yavuz: Merak etmeyin.

Yavuz hemen yola çıkar. Yaklaşık yarım saat sonra Çolak'ın istediği yere varmıştır. Kısa bir süre sonra bir araba gelir ve Yavuz'un karşısında durur. Daha adamlar arabadan inmeye başlarlar.

Adam: Yavuz Karasu.
Yavuz: Ta kendisi.

Adam yanındakilere Yavuz'u almaları için emir verir. Ancak Yavuz yanına gelen bütün adamları öldürür. Diğerlerine emirler yağdıran adam da öldükten sonra geriye sadece bir kişi kalır. Yavuz öldürdüğü adamlardan birinden aldığı silahı karşısındaki şaşkın adama verir ve ellerini bağlaması için ona uzatır.

Yavuz: Hadi gidelim.
Adam şaşkın bir şekilde bakmaya devam ederken Yavuz;
Bağla artık şunu.

Adam Yavuz'un dediğini yapar: ellerini bağlar, yüzüne siyah bir torba geçirip Yavuz'u arabaya bindirir ve kendisi de sürücü koltuğuna geçer.

Çok uzun olmayan bir yolculuktan sonra adam arabayı durdurur ve Yavuz'la birlikte Çolak'ın gizli depolarından birine sokar.

Çolak: Sonunda. Diğerleri nerede?
Adam: Öldüler.
Çolak: Beceriksiz herifler. Yavuz'u getir.
Adam Yavuz'u diğerlerine verir ve onlar da Yavuz'un kafasındaki torbayı çıkartıp bir sandalyeye otururlar.

Yavuz: Baba! İyi misin?
Hamit: Ben iyiyim. Keşke gelmeseydin.
Yavuz: Merak etme baba.
Çolak: Özleminizi giderdiyseniz artık ben konuşacağım.
Yavuz: Konuş bakalım Çolak.
Çolak: Bir süre önce iyi bir adamımı aldınız. Onu istiyorum.
Yavuz: Hâlâ anlamadın değil mi Çolak? Biz takas yapmayız.
Çolak: Yapacaksınız. Sen nasıl geldiysen o adam da buraya gelecek.
Yavuz: Pardon ya. Sen benim buraya sen tehdit ettin diye geldiğimi düşünüyorsun.
Çolak: Ne için geldin peki?
Yavuz: Ben seninle sohbet etmeye geldim. Özleştik be Çolak.
Çolak: Bana bak Sarı kızdırma beni çok kötü olur.
Yavuz gülerek: Ne yaparsın küser misin?
Çolak: Sarıı, baban hâlâ burada ve senin işkence çektiğini görmek isteyeceğini hiç sanmıyorum.
Yavuz: Ben özlemiştim ama senin işkencelerini.
Çolak: O zaman ilerleyen zamanlarda bir şeyler yaparız.
Yavuz: Lütfen.
Çolak: Eee kolun nasıl oldu Sarı?
Yavuz: İyi. Sana yumruk atmak için can atıyor.
Çolak: Göreceğiz bakalım kim kime yumruk atıyor.
Yavuz: Hani işkence yapacaktın Çolak?
Hamit: Bana yapacaktı.
Yavuz: Ben çok özledim ama.
Çolak: İkinize de sıra gelecek. Ama önce Sarı.
Hamit: Önce bana yapsana.
Çolak: Kapa çeneni Agah. Zaten sabahtan beri konuşuyorsun. Oğlun da sana çekmiş.
Yavuz: Çolak! Anlaşmayı unuttun galiba. Bırak babamı.
Çolak: Hangi anlaşma?