26. Bölüm

757 31 1
                                    

Bahar: Sanırım bu kadar yeter.
Yavuz: Öyle olsun.

Bahar Yavuz'un yarasını kapattıktan sonra konuşmaya devam eder.

Bahar: Tamam, giyinebilirsin.
Yavuz hemen üzerini giyinir ve ayağa kalkar.

Yavuz: Hadi gidelim.
Bahar: Tamam.
Yavuz ve Bahar Erdem ve Hamit'in yanıma giderler. Bütün tim oraya toplanmıştır.

Avcı: Komutanım, iyi misin?
Yavuz: İyiyim sorun yok.
Nazlı: Yavuz abi çok korkuttun bizi.
Güler: Evet Yavuz.
Yavuz: Merak etmeyin bir şeyim yok.
Karabatak: Göğsündeki sargı öyle demiyor ama.
Yavuz: İyiyim dedim ya Karabatak.
Nazlı: Hamit abi sen nasılsın?
Hamit: Yavuz'dan daha iyi.
Erdem: Çolak ne istediğini söyledi mi?
Hamit: Sadece Olcay'ın sağ kolunu istedi.
Erdem: Tamam. O adam, onun için niye bu kadar önemli olabilir?
Yavuz: Öğreneceğiz komutanım.
Hamit: Ben artık gideyim.
Erdem: Tamam. Haberleşiriz.
Hamit: Tamam.
Yavuz: Görüşürüz baba.
Hamit: Görüşürüz.
Erdem: Yavuz sen de git dinlen. Çok yorgun görünüyorsun.
Keşanlı: Hepsini öldürmüştür komutanım, ondandır.
Yavuz: Abartma Keşanlı.
Avcı: Ne abartması komutanım, yapmışsındır sen.
Yavuz: Bir şeyleri abartmakta üstünüze yok.
Erdem: Yavuz, hadi git dinlen.
Yavuz: Tamam komutanım.
Erdem: Siz de gidin. Yarın göreve çıkacaksınız.
Tim: Emredersiniz komutanım.
Yavuz: Antrenmandan da yırttınız.
Avcı: Aa antrenmanı vardı değil mi?
Karabatak esneyerek: Hadi biz gidelim amcaoğlu.
Çaylak: Bence de gidelim abicim.
Yavuz: Kaçın kaçın. Yarın görürsünüz.

Bahar: Yavuz, sen bana gelsene.
Yavuz: Tamam gidelim.
Bahar: Hadi o zaman.
Nazlı: Bahar, yarın okula gideceğiz unutma.
Bahar: Merak etme. Su'yu ben ararım.
Nazlı: Tamam. Yarın görüşürüz.
Bahar: Görüşürüz tatlım.

Yavuz ve Bahar Bahar'ın evine doğru yürümeye başlarlar.
Yavuz: Hava çok güzel.
Bahar: Evet.
Yavuz Bahar'ın elini tutarak: İyi ki yanımdasın.
Bahar: Seni çok seviyorum Yavuz.
Yavuz: Seni çok seviyorum Bahar.
Bahar: Özür dilerim. Çok sert çıktım sana. Ama çok merak etmiştim seni.
Yavuz: Özür dilemene gerek yok. Ben de sert davrandım.
Bahar: Bu duruma hâlâ alışamadım. Gidiyorsun, haber alamıyoruz.
Yavuz: Bu hep böyle olacak, alışacaksın.
Bahar: Sanırım alışacağım.

Kısa bir sessizlikten sonra;
Bahar: Yavuz.
Yavuz: Efendim.
Bahar: Sen nasıl asker oldun?
Yavuz: Bizim mahallede bir asker vardı. Her gün üniformasıyla bizim evin önünden geçerdi. Ona çok özeniyordum. Ben de asker olacağım diyordum.
Bahar: Peki ailen? Onlar ne dediler?
Yavuz: Annem de asker olmamı istiyordu. Gurur duyuyordu benimle.
Bahar: Ne güzel. Baban peki?
Yavuz: Ben babamı 17 yaşımdan sonra tanıdım. Ondan önce yoktu. Ama askeri lise okurken beni hep destekledi.
Bahar: Çok özel olmayacaksa baban neredeydi?
Yavuz: Görevdeydi. Tabi o zaman bundan haberimiz yoktu. Babamın istihbaratçı olduğu açığa çıkınca merkezden çalışmaya başladı.
Bahar: Annene ne oldu?
Yavuz gözleri dolarak: Annem rahmetli oldu.
Bahar: Ben çok özür dilerim Yavuz. Gerçekten seni üzmek istemedim.
Yavuz: Önemli değil. Anlatayım istersen.
Bahar: Sen istemezsen sorun değil.
Yavuz: Yoo, rahatlarım belki biraz.
Bahar: Tamam, geldik zaten eve girelim öyle anlat olur mu?
Yavuz: Tabi. Girelim hadi.

Yavuz ve Bahar eve girerler ve salona geçerler.
Bahar: Gerçekten anlatmak zorunda değilsin.
Yavuz: Biliyorum, istediğim için anlatıyorum.
Bahar: Tamam o zaman.
Yavuz: Askeri liseyi kazanmıştım o gün. Eve gidiyordum. Kapıyı çaldım annem açmadı, birçok defa çaldım ama yine açmadı. Komşulara sordum gördünüz mü diye. Bugün hiç çıkmadı dediler. Balkon kapısı açıktı, ben de oradan girdim sonra. Seslendim anneme ama duymuyordu. Bütün odaları aradım, bir tane oda kalmıştı. Odanın kapısı kilitliydi.

O sırada Yavuz'un gözlerinden yaşlar akmaya başlar. Ancak konuşmaya devam eder.

Yavuz: Kapıyı kırdım. Sonra karşımda annemi gördüm. Tavanda bir ip v-ardı. Annem...

Yavuz hıçkırarak ağlamaya başlar. Bahar hemen Yavuz'a sarılır.
Bahar: Tamam, geçti. Sakin ol.
Yavuz: Daha bitmedi.
Bahar: Nasıl yani?
Yavuz: Annem in-tihar etmedi. Öyle görünsün istediler. Annem öldürüldü.

Sana Söz Verdim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin