Defalarca ertelediğim alarmımın sesine daha fazla dayanamayıp üzerimdeki ince yorganı tekmeleyerek üzerimden attım.Ayaklarımı sürüyerek pencereye yürüyüp güneşliği açtım ve dışarıda pırıl pırıl bir hava vardı.Camı açıp odama dolan oksijeni kollarım havada gerinerek derin derin soludum.Ankara'nın alışık olduğum gri aylarını,ruhumun üzerindeki kara bulutları,kalbimin etrafını çevreleyen pusu geride bırakmıştım hissediyordum.Dışarıdan gelen kuş sesleri içimi kıpır kıpır ediyordu.Aylar sonra ilk defa bir güne umut olu uyanmıştım.Nisan ayının ortalarındaydık ve yaz şimdiden göz kırpmaya başlamıştı.
İçimdeki coşku ve ağzımda mırıldandığım şarkıyla odamdaki banyoma girip kısa bir duş aldım.Kahvaltımızı Sonayla cafede yaptığımızdan hızlıca hazırlanmak için elbise dolabımın önünde ne giyeceğimi düşünüyordum.Dolabımın bir kısmı bir zamanlar üzerimden çıkarmadığım şimdilerde ise yüzlerine bakmadığım tiril tiril gömlekler,kalem etekler,tayyörler ,elbiselerle doluydu.Bu bölüm bana hırs dolu robot gibi yaşadığım huzursuz hayatımı hatırlattığı için gözlerimi hemen diğer kısma çevirdim.Bacaklarıma bileklerimde biten koyu skinny bir jean geçirdim üzerine için de ince bir kazak seçtim.Çantamı ve deri ceketimi elime alıp ayaklarıma snekarlarımı geçirdim.
Kapımın önünde beni bekleyen kırmızı micrama atlayıp radyoda çalan şarkıya eşlik ederek dükkanıma doğru yol aldım.
-Yalan değil;
İyi değilim, delirir gibi
Fotoğraflara sarılıp ağladığım doğru
Yalan değil; çalan kapıya, telefona
Sen sanıp koşa koşa gittiğim doğru
Yalan değil
Yalan değil
Yalan değil
Dön diye ölüyorum ama
Dönmesen daha iyi
Çok seviyorum çok seviyorummmmmm
Sevmiyorum ulan sevmiyorum artık şerefsiz sevmiyorummmmm.Şarkıya isyanımı doruklarda bırakıp dükkanımın yakınlarına park ettim minnakımı.
🌼🌼🌼
Dükkana girdiğimde Sonay'ın paspas işini bitirip masaların tozunu almaya başladığını gördüm.Çok hamarat kız ya -Aynı ben valla bana çekmiş bu çocuk-
-Güü naay dıın diye şakıyarak girdim dükkana bilen bilir günaydın ile güüü naaay dıın arasında ciddi bir fark vardır .
-Günaydın ablacığım
-İkramlıklar gelmedi mi canım diye sorarken minik mutfak kısmının tezgahını dikizliyordum ayak üstü.
🌼🌼🌼
Benim canım HALELUYA'm kitap ve dergi alan misafirlerimizin okurken oturup bir şeyler içmeleri için dizayn edilmiş bir mekandı.-Haleluya dükkanımın adı olur söylemiş miydim ellerinizden öper-Kitaplarının yanında içmek istedikleri çay, kahve veya limonatanın yanına ikramlık bir şeyler verme fikri ise Sonaydan çıkmıştı.Bu sebeple de küçük kurabiyeler ,cupcakeler yapması için biz pasta eviyle anlaşmıştık.Ama bugün biraz geç kalmışlardı sanki.
♥️♥️♥️
Yıldıza dokunarak bölümü oylamayı unutmayınız efenim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunbozan TAMAMLANDI) I
Humor-Sen O'sun.Beni müdürüme ispiyonlayan... -İspiyonlamak demeyelim de. -Ne diyelim züppe patronun egosu mu diyelim? -Ooo üslup bu mu? Hayallerinin peşinde koşan bir Eda Ve Eda'nın hayallerine salça olan Onur. Eğlenceli ,inatçı bu çiftin...
