Eda'nın Anlatımıyla
5 Yıl Önce -İstanbul
-Eda hadi ama ya.Geç kalacağız bak yine kapanacak kapılar.Dün rica minnet girdik bu sefer gerçekten anlamayacaklar.
Aylinin söylenmelerini yok sayarak elimdeki maşanın fişini çekip yatağın üzerine bıraktım.Yeni yaptığım kıvırcıklarımı biraz daha açmak için kafamı öne eğip ellerimi saçlarımdan geçirdim.Buklelerini açtığım saçlarımı geriye doğru savurup:
-Hah ben okeyim çıkalım bakalım.Ne telaş yaptın Aylin ya.Aylin ,şu an sırtımdan itmek suretiyle beni kapıdan çıkarmaya çalışan canım dostum.Ankara'da aynı apartta kalıyoruz kendisiyle.Dershaneye beraber gidip banka sınavlarına da beraber girdik.Sonunda aynı bankanın farklı şubelerinde işe başlayınca bunu sabahlara kadar kutlarken de yine beraberdik.
Tıpkı bankamızın uyguladığı bir aylık eğitim için İstanbul'a beraber geldiğimiz gibi.Şimdi ise İstanbul'un on numara manzaralı ,lüks otel odamızdan telaşla çıkıp aşağıdaki seminere yetişmeye çalışıyorduk.
Koştur koştur son anda yetiştiğimiz seminere benim kapıyı öküz gibi çarpmamla yine sükseli bir giriş yaptık..Tabi bütün kafalarla beraber semineri veren eğitim ekibinden Levent Bey'in de bakışları sinirle bize döndü.Aylin adamı görünce:
-Oo yakından daha yakışıklıymıs kız bu Levent Bey.Maşallah maşallah diyerek homurdandı.
Levent Bey Aylin'i duymuş gibi:
-Hanımlar artık oturacak mısınız? diye uyardı hatta ne uyarması ses tonuna bakılırsa bayağı azarladı.
Biz o telaşla hemen kendimize boş koltuk aramaya başladık.Tüm seminer alanlar arkalara doluştuğu için bize de inek öğrenci gibi ön sıralar kalmıştı maalesef.Biz sonunda ön koltuklara geçip oturduğumuzda Levent Bey bize ters ters bakıp cıklayarak konuşmasına devam etti.Mola vermeden bir buçuk saattir devam eden seminere daha fazla tahammül edemeyip bıkkınlıkla Aylin'e döndüm:
-Ara vermezlerse şimdi altıma kaçıracağım ya dememe kalmadan Levent Bey karizmatik sesiyle yine beni hedef aldı.
-Hanımefendi sizi sıktık galiba.
-Yok ben ne zaman ara olur diye merak etmiştim de.
-Ben ne zaman istersem o zaman olur küçük hanım .Şimdi müsade ederseniz devam edeceğim.
-Tabi özür dilerim.Levent Bey blok ders meraklısı hoca gibi konuşmasına döndü.Ancak ben paparayı yiyip pıstıktan yarım saat sonra insafa gelip semineri bitirdi.
O günden sonra Levent Bey'in birkaç defa daha seminerine katıldık.İlk günden farklı olarak kendisi çok daha neşeli ve dışa dönüktü.Hatta yakışıklılığı ve eğlenceli halleriyle bir çoğumuz gibi beni de fazlasıyla etkilemişti.Otelde düZenlenen bir kahvaltı etkinliğinde yan yana oturup uzun uzun sohbet etme fırsatı bile bulduk.Nasıl da güzel gülüyordu ama.Kahvaltıda sohbet ederken benimle ilgili bir sürü soru sorup eli çenesinde tüm cevaplarımı müthiş bir ilgiyle dinledi.Etrafımızdaki hanımların kıskanç bakışları altında ,içimden bin defa maşallah çekerek verdiği tüm tepkilere içim eridi tabi ki.
Levent'le sohbetlerimiz İstanbulda olduğumuz bir aylık süreçte farklılaşmış daha da samimi bir hal almıştı.Sabahları beraber kahvaltı yapıp öğlen ayrı ayrı eğitimlere katılıyorduk.Onun bazen bizim bazen de farklı gruplara seminerleri devam ediyordu.Akşamları ise Levent bana kendisinin de yaşadığı şehir olan İstanbul'u gezdiriyordu.
Bir aylık eğitimimizin son akşamında eğitime katılan tüm banka çalışanları için bir veda yemeği düzenlenmişti.Tüm meslektaşlarımın gözleri yeni başlayacakları işlerinin heyecanı ile pırıl pırıldı.Ben hariç.Çünkü ben arkadaşım ile geldiğim İstanbul'dan kalbimde Levent'in aşkıyla dönüyordum.Sanırım yarın yapacağımız vedanın etkisiyle tüm gece ben de Levent de fazlasıyla durgunduk.Normalde kahkahalarla bölünen sohbetlerimize bu akşam sadece dolu gözler ve iç çekişlerimiz eşlik ediyordu.
Yenilen yemeğin ardından çalmaya başlayan müzikle Levent elini uzatarak beni dansa kaldırmak istedi.Bize bakan kıskanç gözleri görmezden gelerek Levent'in elini tutup dans teklifini kabul ettim.
Art arda çalan dans müzikleri boyunca hiç konuşmadık. O iki eliyle belime sarılmış halde iken ben de kafam geniş omzunda ,ellerim göğsünde sadece dans ettik.Dansımız devam ederken Levent kendisini biraz geriye çekip ona bakmamı sağladı:
-Ben de geliyorum Eda.
-Nereye geliyorsun Levent.
-Ankaraya .Bugün konuştum şubemle Ankarada çalışmak istediğimi söyledim.
-Saçmalama Levent ne diyorsun.Tüm düzenin ,evin ,ailen,arkadaşlarım herkes burada.Hem rahatsın İstanbulda çok iyi bir kariyerin var.
-Ee nasıl olacak söyler misin Eda.Yeni olduğun için sen gelemiyorsun.Ben burada sen Anlarada bu çalışma temposuyla nasıl bir ilişki yürütmeyi planlıyorsun.
-Bilmiyorum.
Sesim o kadar kısık ve çaresiz çıkmıştı ki ne söylediğimi Levent'in duyup duymadığından bile emin değildim .
-Bilmiyorsun.Sen beni yanında istemiyor olabilir misin acaba?
-Of hayır çok istiyorum.
-Tamam o zaman geliyorum hayatım.Dilekçemi yarın veririm iki haftaya cevabı verilir.Birkaç hafta da ilişik kesme işleri olsa bir aya kalmaz sevgilimin kollarında olurum.Kendini bu fikre hazırlasan iyi olur bebeğim.
-Haha.Başa geldi çekeceğiz artık dememle Levent'in dudaklarıma kapanması bir oldu.Ne arsız bir adam bu ya.Kırmızı oldum kesin yine kıpkırmızı oldum.
🌸🌸🌸
Yıldıza dokunup bölüme oy vermeyi unutmayınız efenim.🙏🏻

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunbozan TAMAMLANDI) I
Humor-Sen O'sun.Beni müdürüme ispiyonlayan... -İspiyonlamak demeyelim de. -Ne diyelim züppe patronun egosu mu diyelim? -Ooo üslup bu mu? Hayallerinin peşinde koşan bir Eda Ve Eda'nın hayallerine salça olan Onur. Eğlenceli ,inatçı bu çiftin...