Eda'nın Anlatımıyla
Birkaç Hafta Önce
Odamdaki dış hat telefonumun çalmasıyla daldığım bilgisayar ekranından gözlerimi ayırıp derin bir nefes alarak zarıl zarıl çalan telefonumu açtım.
-Adabank müdür yardımcısı Eda Taşkın buyurun.
-Eda Hanım merhabalar .Karlı Holding ceosu Onur Karlı'nın sekreteri Songül Öz ben ,nasılsınız?
-Teşekkür ederim Songül Hanım buyurun lütfen.
Kısa kes artık Songül Hanım dünya kadar işim var ,kafam olmuş çarşamba pazarı,kalbim atmayı unutmuş.Hadi ama hadi.
-Eda Hanım Onur Bey'in şirketimizin oluşturacağı yeni filo için kredi konusunu planlamak üzere sizinle bir görüşme talebi bulunmaktadır.Randevu için rahatsız ediyorum sizi.
Onur Beyinizin anası güZel miymiş acaba Songül Hanımcığım.
Bireysel danışmanı yok muymuş bu Onur Beyinizin de beni böyle tırı vırı işi için meşgul etmek istiyormuş acaba diye sormak istedim.Ancak sorumu :
-Tabi hemen ajandama bakıyorum en yakın bir hafta sonraya görüşme ayarlayabiliyorum .Sizin için de uygun mudur Songül Hanım? şeklinde sordum.
Bu arada ajandam falan da yok.Zehir gibi kafam vat ayıptır söylemesi. Randevularımı genelde aklımda tutar çok detaylı bir görüşme yapacaksam notlarımı tabletime alırım.Ajanda mı kaldım hem şu zamanda canım.
-Tamam o zaman haftaya cuma öğleden sonra bizim için de uygundur efendim dedi ve nasıl ansızın geldiyse öyle de ansızın gitti Songülcüğüm.Aman cumaya daha çok var ben o zamana kadar senelik iznimi alır kaçarım zaten diye düşünürken kulağımdaki sinyal sesiyle ahizeyi yerine koymam gerektiğini farkettim.
Yavaş yavaş azalmaya başlayan ağlama krizlerim,iştahsızlığım,sızana kadar içip kendimi unuttuğum ruh halim her ne kadar düzelmeye başlasa da hala daha çevremdeki herkesten ve daha çok da kendimden nefret ederek hayatıma devam ediyordum.Haftasonumu ziyan ettiğim ev hapsimin ardından yeni haftaya banka müdürümüz Hikmet Bey ile görüşüp on beş günlük senelik iznimi kesin olarak alma kararımla başladım.Her sabah beni buraya sürükleyen bir çay kaşıklık motivasyonumu artık hiç bulamıyordum.Çalışma arkadaşlarıma,banka müşterilerime attığım yalandan gülücüklerim beni artık çok daha fazla yorar olmuştu.
Son günlerde benden istenen bütün görüşme ve randevularımı tüm bu sebepler yüzünden perşembe ve cuma günlerine ayarlamıştım.Çünkü planlarıma göre o zamana kadar ben çoktan iznime ayrılmış olurdum.Mesai bitimine 10 dakika kala çantamı ve ceketimi alıp müdür beyin odasına doğru yürüdüm. Kapıyı hafifçe tıklatıp kafamı kapı aralığından uzatarak gülümsedim:
-Girebilir miyim Hikmet Bey,müsait misiniz?
-Buyurun Eda Hanım
Kasvetime kasvet katan zifir siyahı odaya girdiğimde bu adamın onca yıl bu odada nasıl kendini doğramadığını düşünüyordum.
Hikmet Bey'in eliyle oturmam için işaret ettiği deri tekli koltuğa oturup sahte gülümsememle başladım meramımı anlatmaya:
-Hikmet Bey eğer sizin için de uygunsa ben artık senelik iznimi kullanmak istiyorum efendim.
Kafasını aniden kaldırıp benimle göz göze gelen Hikmet Bey'in bana bakışını görseydiniz inanın dostlarım biz acaba izin istemedik de adamcağınızın anasına mı sövdük dersiniz.
-Eda Hanım kusura bakmayın ama son zamanlarda zaten performansınızda ciddi bir düşüş varken bu izin işi biraz şey olmuyor mu? diye cevapladı beni şaşkın müdür Hikmet.
-Pardon,Ne olmuyor mu Hikmet Bey?Ayrıca ben sizden lütuf istemiyorum var olan yasal hakkımı yani on beş günlük senelik iznimi kullanmak istiyorum.Bir süredir iyi değilim evet.Yaşadığım sorunlar sebebiyle odaklanma problemi yaşıyorum doğru.Ama tam da bu sebeple biraz toparlanmak için zaman istiyorum.
-Odak problemi yaşadığınız fazlasıyla belli oluyor dogru.Sizi günler önce arayan en çok iş yaptığımız Karlı Holding'e bile bir hafta sonraya randevu vermişsiniz Eda Hanım.İnsanlar onları başınızdan savmak istediğiniZi anlamış olacak ki daha bu sabah arayıp sizin randevuyu daha erkene almanızı rica ettiler.
Vay şerefsizler velisine şikayet edilen öğrenci gibi müdürüme ispiyonlamışlar demek beni.
-Öyle uygun gördüm evet diye cevapladım müdürümün bu yüksek desibelli çıkışını.Başka bir açıklama yapma gereği duymadan .Hatta ben şu an neden dert anlatmaya çalışıyordum ki.Bu işten nefret eden ben değil miydim.Niye kendimi anlatmak için uğraşıyordum karşımdaki bu adama.
-Bence şöyle yapalım Hikmet Bey ben yarın sabah erkenden istifa mektubumu masanıza bırakayım. Şu izin işini de tatlıya bağlayalım olur mu?dedim.Bu atardan sonra burada durulmaz Edacığım hadi yaylan diyen iç sesime kulak verip yanıma forsumu da alarak çıktım ex müdürümün odasından.
Arabama doğru yürürken günler sonra ilk defa nefes aldığımı hissediyordum.
🌸🌸🌸
Yıldıza dokunup bölümü oylamayı unutmayınız efenim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunbozan TAMAMLANDI) I
Humor-Sen O'sun.Beni müdürüme ispiyonlayan... -İspiyonlamak demeyelim de. -Ne diyelim züppe patronun egosu mu diyelim? -Ooo üslup bu mu? Hayallerinin peşinde koşan bir Eda Ve Eda'nın hayallerine salça olan Onur. Eğlenceli ,inatçı bu çiftin...