-18-

2.4K 194 12
                                    

Alkan’ın bir anda Zühre’yi bırakmasıyla, dışarıya koşması bir oldu. Soluğu Ayten Müdür’ün yanında aldı. Ayten müdür olacaklara hazırlıklıydı. Adamlar kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu onlarla. Yerlerini sürekli değiştiriyorlardı. Kalabalıktılar çok çabuk tahliye oluyorlardı. Her operasyonda bizimkiler elleri boş dönüyorlardı. Alkan’a tüm operasyonları anlattı. Gözden kaçan küçük bir ayrıntı vardı. Bu adamlar geldiklerini nasıl biliyorlardı. İçlerinde bir köstebek vardı ve onlara yardım ediyordu. İlk önce o köstebeği bulmalıydılar. Gerisini halletmek çok kolay olacaktı.

Dilek, açlık ve susuzlukla kavruluyordu. Her gün yediği dayaklar ve kan kokusu da iyice tüketmişti onu. Ölmek istiyordu artık. Dayanacak gücü kalmamıştı. Gözündeki morluklar artık tek gözünün kapanmasına sebep oluyordu. Sahi kaç gündür buradaydı. Zaman kavramını yitireli çok olmuştu. Artık onu sorgulamıyordu bile. Tek düşündüğü Alkan ve ailesiydi. Bunca zaman onu bulamıyorlarsa kesin çok güçlü birinin elindeydi. Bu yardım eden amir kim merak ediyordu. Gücünün son kırıntılarını da, onların konuşmalarını duyabilmek için harcıyordu. Adamlar artık daha az gelir olmuştu. Geldiklerinde de konuşmuyorlar sadece deli gibi vuruyorlardı. Sonrası Dilek için kendini bilmeden, sandalyede sızdığı saatlerdi. Buradan çıkacağına dair tüm umutlarını tüketmişti artık. Gözyaşları kanına karışıp akarken, tek yapabildiği dua etmekti.

Fikret, Alkan’ın geldiğini öğrenir öğrenmez, hemen adamlara haber verdi. Artık sıra Alkan’ın kapanın içine çekmekteydi. Bu zevki kimseye bırakmayacaktı. Bizzat kendisi ona söyleyecekti. Sonra o öldüğünde de, kendisi kahraman olacaktı. Çok güzel bir plan kurmuştu her şey saat gibi işliyordu. Fikret olacaklardan habersiz planlar yaparken, Ayten ve Alkan köstebek avı peşindeydiler. Bu her kimse şuanda onlara Alkan’ın geldiğini bildirmiş olmalıydı. Ayten ve Alkan adamların yerini ilk söyleyenin köstebek olduğuna emindiler. Bu yüzden dediği yere giderken çok dikkatli olmalıydılar. Dıştan içe doğru bir temizlik yapılmalıydı. Operasyon çift taraflı olmalıydı.

Fikret, Alkan’a haber verecekken, çalan telefonla geriye döndü. Acil bir toplantıya girmesi gerekiyordu. Bunun içinde bu zevki yaşayamayacaktı. Bir an önce sağ kolunu yanına çağırdı. Hemen ona Alkan’ı arayıp yeri bildirmesi gerektiğini söyledi. Canı oldukça sıkılmıştı. Bu zevki kaçırmıştı. Toplantıya sinirli girdi. Herkesi, azarladı. Ağzından kimse tek iyi bir söz duyamadı. Bir saatin sonunda toplantıyı bittiğinde, merakla gelecek haberleri beklemeye başladı.

Alkan, arayanı görünce önce şaşırdı afalladı. Bu olamazdı. Baba gibi sevdiği adam ona bu acıları yaşatamazdı. Telefonu kulağına yaklaştırdı. Adamların yerini bulduklarını söyledi. Alkan, Fikret amirin haberi var mı diye sorduğunda, amirim toplantıda henüz haberi yok çıkınca haber vereceğim dedi. Alkan inanmak istemediğinden hemen kandı. Konduramıyordu amirine bu durumu. Ayten Müdür’e konuşmayı anlattı. Adresi verdi. Bu adres burunlarının dibindeydi. Nasıl da bulamamışlardı. Alkan hazırlıklarını yapmak için yanından ayrıldığında, arkasında şüphe içinde bir kadın bıraktı.

Ayten bu kadar tesadüf olamayacağına inanamıyordu. Bu kadarın olmasına imkân yoktu. Bu işte kesinlikle onun parmağı vardı. Yoksa hiçbir çömez bunu yapmaya cesaret edemezdi. Artık emindi. Bu adamın tüm hücrelerine kötülük sinmişti. Tamam, ama bu kadar kötü olmasının sebebi neydi? Bu adam Alkan’dan ne istiyordu? Kafasında binlerce soruyla kalakaldı. Bilirdi ki hiç kimse amirini satmazdı. Biliyordu ki, çocuğun başı yanacak, Fikret’e hiçbir şey olmayacaktı. Çocuğu almaları için talimat verdi. Kendisini bizzat sorgulayacaktı. Zaten son zamanlarda iyice li kaşınır olmuştu. Bakalım ne kadar dayanabilecekti.

Alkan, Zühre ve Yavuz’a bulduklarını haber verdi. Onlara yapması gerekenleri anlatmak için oturması gerekiyordu. Aldığı her nefes haramken ona, nasıl oturacaktı. Masanın başına geçti. Ben içeriye girerken siz dışarıyı halledeceksiniz. Ben içerdeyken kimse içeriye girmeyecek. Ben çağırdığımda içeriye gelirsiniz. Bu emrimi kimse çiğnemeyecek. Özellikle de sen Zühre, sakın emirlerimden çıkma. Yoksa Dilek’i tehlikeye atarsın.

TeK kUrŞuNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin