11• 'içlerime, ta göğüs kafesimin ardına ve ciğerlerimin arasına'

209 31 39
                                    


Yorummm... ♡


Provadaydık. Öncekinden çok daha az ama yine de bir sürü öğrenci konferans salonunu doldurmuştu. Sahnede, koltuklarda oturan; ayakta duran, konuşan, gülen ve prova yapan bir sürü kişi vardı. Seçmeler yapıldığından artık yalnızca rol alacaklar bulunuyordu ve ben de hâlâ Bayan Lin'in asistanıydım.

Beşinci kez hapşırınca Shownu güldü.

" İyi misin? Hasta falan olmuyorsundur umarım. " dedi.

Burnumu elimle ovaladıktan sonra, yaşarmış gözlerimi kocaman açarak bir kaç kez kırptım.

" Kedi gibisin. "

"Ne? "

Hızla omuzlarını silkti " Hiiç. "

Burnumu tekrar ovuşturdum.

" Alerji olmuş olmalıyım. " dedim.

Shownu bana biraz baktı ve " Neye alerjin var? " diye sordu.

Derin bir nefes aldım ve tekrar hapşırdım. Shownu bu sefer sesli güldü.

" Toza. " dedim zar zor.

Bir anda kalkıp elimi yakaladı.
" Yüzünü yıkamalısın ve biraz da hava alman gerek. Burayı çok tozuttular. Gel. "

Ona direnmeden, gülerek ayağa kalktım. Büyük avucunun içinde elim kaybolur gibi oldu.

" Hey nereye gidiyorsunuz? " diye seslendi Bayan Lin.

Shownu duraksamadan " Tuvalete, hemen döneriz. " diye yanıtlarken, Bayan Lin'e bakarak gülümsemekten başka bir şey yapamadım.

Bayan Lin " Gecikmeyin! " diye uyardıktan sonra gitmemize izin verdi.

Bir anda gülmek istedim fakat onun yerine tekrar hapşırıverdim. Shownu benim yerime güldü.

Hızla merdivenleri tırmanıp ilk kattaki erkekler tuvaletine girdik. Ne neden güldüğümüz hakkında ne de neden koştuğumuz hakında bir fikrim vardı ama akışına bırakmak güzeldi. En azından bir iki dakika için. Shownu yüzümü yıkamam için ısrar etti ve ben işimi hallederken, duvara sırtını dayayarak kollarını birleştirdi.
Peçeteyle yüzümü iyice kurulayıp, burnumu silip ona baktım.

" Daha iyiyim. Teşekkürler. " dedim.

Gülümsedi.

" Rica ederim. " ve ekledi " Youngjae."

" Hmm? "

" Unutmadın değil mi? Yarın ders çalışacağız. "

Elimdeki peçeteyi çöpe attım.
" Tabii ki unutmadım. Aslında ben de sana onu sormak istiyordum. Nerede çalışmak istersin? "

Gözlerini kaybeden gülücüğü yüzünü aydınlattı.

" Bana fark etmez. Belki sahile falan gidebiliriz. "

Kaşlarımı çattım. " Sahile mi? Çalışmak için mi? " diyerek kıkırdadım.

Gülümsedi ama gergin görünüyordu.

" Bilmem. Yani şey. Belki çalıştıktan sonra bir şeyler yapardık. Yürüyüş belki. "

Elimi saçıma attım. Kabul etmeli miydim?
Muhtemelen hayır.
Reddetmek için herhangi bir sebebe sahip miydim? 
Yooo.
Peki istiyor muydum?
Neden olmasın.

Kafamdaki ufak münakaşaya son verip cevapladım.

" Olabilir. Tabii çalışmayı ne zaman bitireceğimize bağlı. Hâlâ matematikte ne kadar berbat olduğunu bilmiyorum. "

Morning Star' • 2jae *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin