29• 'bende asla azalmayacağına inandığım adamdı, adımlarımın tersine ilerlediği'

242 26 84
                                    


(Medyadaki şarkıyı ☆ işaretli yerde dinlemeye başlayın.)

" Pekâlâ, sadece 2 kelimeyle ve vücut hareketlerinizi kullanarak, seçtiğiniz bir filmi anlatmaya çalışıyorsunuz. Bilen, anlatmaya başlıyor." diye oyunu açıkladı bize Bambam.

Yugyeom atıldı.
" En az bilene ceza olacak mı?"

Jackson " Suya atalım!" diye çığlık attığında hepimiz kabul ettik.

Jackson " Anlaşılan Jackson ıslanmak istiyor." diyen Mark'a bir omuz attı.

Kumun üzerine çember şeklinde oturmuştuk. Keyifler yerindeydi. Biralarımızı yudumluyorduk. Jaebeom ilk anlatan olmak istedi. Ayağa kalkarken birasını elime tutuşturdu. Omuzlarını iyice geniş gösteren kolsuz tişört ve yırtık siyah bir kot giyiyordu. Ona bakarken herkes, ne kadar da güzel olduğunu düşünüyor olmalıydı.

" Hmmm. İlk kelime hafıza." dedi ve ayaklarını kuma sürtmeye başladı.

" Memento!" diye çığlık attı Jooheon.

Jaebeom başını olumsuz anlamında salladı.

" Ayağıyla napıyor öyle?" diye mırıldandı Bambam.

Güldüm. Sanırım kaymaya çalışıyordu.

" İkinci kelime silmek."

Anında cevabı bağırdım. " Eternal Sunshine of the Spotless Mind!"

Jaebeom neşeyle haykırdı. " Evet!"

" Ayağınla ne yapıyordun?" dedi Jinyoung.

" Buz pateni." derken feci şekilde gülüyordum.

Minho " Bir an dizleri kırılıyor sandım." deyince herkes haykırdı.

Jackson " Bunu daha önceden planladınız mı siz?" diyerek gözlerini kıstı, parmağını yanımdaki yerine otururken, sırtımı sıvazlayan Jaebeom'a doğrultmuştu.

Ayağa kalktım. Ve aklıma gelen ilk film Love, Rosie'ydi. Ben de anlatmaya başladım.

" Pekâlâ ilk kelime aşk."

Mark hayıflandı. " Gezegendeki filmlerin yarısı aşkla ilgili."

Jooheon ona katıldı. " Sahiden Youngjae daha spesifik olamaz mıydın yani?"

Dudağımı büktüm. Şimdi bir hareket yapmam gerekti. Öne doğru eğilip havayı öptüm.

Çığlık attılar.

Wonho atıldı " The Notebook!"

" Hayır."

" Kimi öptün sen bakayım öyle?!" diye pis pis sırıttı Bambam.

" Korkmaya başladım Youngjae, ikinci kelimen gri falan olmaz değil mi?" diyen Yugyeom'a göz devirdim.
Jackson güldü.

Minho sordu.
" 50 First Dates?"

Başımı hayır anlamında salladım.

" 50 Shades of Grey?" diye ısrar etti Yugyeom.

Mark suratını buruşturdu. " Libido seviyesi Iq seviyesinden yüksek olanlar diskalifiye!"

Jooheon, Bambam'i iteledi. "Elveda Bambam. Seni tanımak güzeldi."

Bambam savunmacı bir tavırla
" Önce Jaebum'u gönderin." deyince Jaebum ona ayağıyla kum sıçrattı.

Gülmeyi bırakıp sesimi yükselttim.

" İkinci kelime arkadaş."

Jaebeom'un gözleri gözlerime kenetlendi.

Morning Star' • 2jae *Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin