Yorumlarınızı bekliyorum... Sizi seviyorum.. 🌻♡🌊
* Bölüm adı:
o, bütün dengelerimi alt üst etmeye kasteden gülüşüne teslim olmak *
Sabah birlikte okula gittik. İyiymişim gibi davranmak zorundaydım, yanı başında uyanmak beni mahvetmemiş gibi. Ondan önce uyanarak kirpiklerini izlememişim gibi.
Günümün geri kalanı her zamanki monotonluğuyla geçiyordu. Jaebeom aralarda yanıma geliyor, benimle şakalaşıyordu. Eldimden geldiğince normal davranmaya çalıştım.
Dağılmamaya çabalayarak sıradaki dersime gidiyordum. Sınıfa girdiğim anda üzerime atlayan Bambam'le sendeledim.
" Selaaam." diye şakıdı.
Gülerek onu üzerimden iteledim. "Merhaba."
Bambam dikkatli gözlerini üzerimde gezindirdikten sonra direkt " Berbat görünüyorsun." dedi.
Yüzüm tamamiyle şişmiş, dudaklarım ve gözlerim kızarmış ve gözlerimin altı kararmıştı. Yüzümü arı sokmuş gibi görünüyordum.
Gülümsedim. " Teşekkürler, sen de."
Bambam bir kahkaha patlattı. " Ancak rüyanda." diyerek kısa saçını elinin tersiyle iteledi.
Haklıydı. Kötü görünme ihtimali yoktu. Çünkü Bambam, çok güzel olmakla birlikte efsane bir moda anlayışına sahipti. En basit şeylere bile ufak detaylar ekleyerek kendine özgü ve gözalıcı bir şeye dönüştürebilirdi.
" Eee ödevi yaptın mı?" diye sordu.
" Siktir!"
Ödevi unutmuştum. Dün Jaebeom'un düşünceleri ve kendisiyle öyle kuşatılmıştım ki ödev aklıma dahi gelmemişti.
" Haha! Demek altın çocuğumuz ödevini yapmamış." dedi Bambam alaycı bir şekilde.
Ellerimi saçlarımdan geçirdim. "Tamamiyle unutmuşum. " dedim.
Bambam en öndeki sırasına oturdu, ben de onun arkasındaki yerime. Arkasını bana döndü ve alnıma bir fiske attı.
" Aklın neredeydi? Bay Hyun bu ödevin ilk dönem notumuzun %30'unu etkileyeceğini söyledi."
Elini iteledim. " Biliyorum. Dün bardaydım, aklıma bile gelmedi. " dedim.
Bambam sırıttı. " Barda mıydın? " diye sordu, kaşlarını indirip kaldırarak.
Gözlerine baygın baygın baktım.
" Jaebeom'u dinlemeye gittim. "
" Haa..şu Jaebum. Ben de bir şey sanmıştım. Gerçi altın çocuk Youngjae'in bara başka bir şey için gittiği nerede görülmüştür ki? "
Koluna sertçe bir tane geçirdim, inledi.
" Bana şöyle seslenmeyi kes." dedim.
Güldü. " Peki, peki. "
Derslerim çok iyidi. Ödevlerimi aksatmazdım, bütün öğretmenler beni tanırdı ve neredeyse hepsi beni severdi. Sürekli okul birincisi oluyordum fakat çok göze çarpmayı sevmediğimden başarı sertifikalarını ya da diğer şeyleri almaktan kaçınıyordum. Bir nevi, Bam'in dedikleri doğruydu. Yalnızca öğretmenlerin gözdesi olan bir 'altın çocuk'tum.
" Evet herkes yerineee! " diye sınıfa giren Bay Hyun'la, herkes sıralarına oturdu.
Ders matematikti ve ben bu dersde de her dersde olduğum gibi, çok iyiydim. Bay Hyun beni çok severdi ama ödevi yapmadığımı öğrenince, tolerans sağlayacağını sanmıyordum. Disiplinli bir adamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Morning Star' • 2jae *
Fiksi PenggemarÖyle yakındaydın ki sana uzanmak için, dağlar kat etmem gerekti. Öyle yanımdaydın ki en uzağımdın. Ve benim yerim de uzaktı sana, yanı başındayken bile. Bu yüzden kırılırdı ellerim, her cüret edişinde tenine. Affet, ben sana ihanet ettim, seni çok s...
