AİLE

477 26 4
                                    

    Sevginin en güçlü halidir aile.

Yüzüme  gelen yağmur damlasıyla daldığım düşüncelerden sıyrıldım.
Gökyüzüne baktığımda Güneşin yerini kara bulutlara bırakmıştı.
İkinci yağmur damlası tenime deydiğinde kafama dank etmişti.

-Dayım kesin beni öldürecek.

Hızlı adımlarla  Umut'a ,atım, yaklaştım.

-Niye uyarmıyorsun beni Umut?,dedim.

Umursamazca başını salladığında ona binmiştim bile.Eyeri tutup yerimi aldım.Ayağamla  Umut'u dürtüğümde yola çıktık.

Umut  benim atım.Sadece hayvanım değil. O benim en iyi arkadaşım.Salih
olmadığında   onunla dertleşiyorum.
Sanki benimle konuyormuş ya da anlıyormuş gibi.

Rüzgarın ve  yağmurun tenimi bıçak gibi kesmesi  acı veriyordu.Ama bu
acı tatlı bir acıydı. Benim için bu tek bir anlama geliyor. O da özgürlük.
Saçlarım arkaya doğru savurulduğunda  rüzgar boynumu yalıyordu.Ata binmeyi bu yüzden seviyordum.Acı verirken bile ruhumu
okşuyordu. Sanki Umut'ta benimle bitlikte aynı duyguları yaşıyormuş gibi iyice hızlanmıştı.Toprak kokusu
tüm benliğimi sarmıştı.Doğa beni kucaklıyor gibiydi.Bunun bir karşılığı olmalıydı.Her şey gibi.Zor olsada derin bir nefes aldım.Yağmur ve rüzgarın tüm güzellikleri bana sunuyorlardı.

Eve yaklaşlaştığımda   Umut'u  yavaşlaması için eyeri kendime doğru  çektim.Yağmur şiddetini artırmıştı.
Sırılsıklam olmuştum.Dayım beni
öldürecek.Kaçarım yoktu.Umut'u
ahıra yerleştirdim.Hızla eve yöneldim.Arka bahçenin kapısı hep açık olurdu.Ordan girmek çok akıllıcaydı.Kapıyı yavaşça açtım,kimsenin içerde olmadığında emin olduktan sonra içeri girdim.Kapıyı arkamdan kapattım.Parmak ucuna basarak yürümek amma da zormuş.Bu kapı mutfağa açılıyordu.Televizyon sesinden dayımın salonda olduğunu
anlamıştım.Mutfak kapısına yaklaştım.Salon mutfağın karşısındaydı.Bu yüzden yakalanma  ihtimali yüksekti. Yani sessiz olmam gerekti.Koridora adımladım.
Merdivenler doğru ilerledim. Salona
bakmayı ihmal etmiyordum.İkinci basamağa basmıştım ki dayımın
öksürüğüyle aniden duraksadım.

Kesin sensör takmış.

İç sesime hak vererek dayıma döndüm.Dayım kollarını göğsünde bağladığında azar işiteceğim kesinleşmişti.Kaşlarını çatmıştı.
Kaderime razı geldim.

-Ooo!Küçük hanım da gelmiş.,demişti.

Adınla seslenmedi.Hayra yor değeceğim ama..

-Biraz geç kaldım ama..

-Ama,ama ne?,sesi kızgın çıkmıştı.

-Kızma dayı, bir daha olmaz.Söz veriyorum.,dedim.
Sesim yumuşatmaya çalıştım.

-Kaçıncı bu Almira.Her defasında
aynı şey.,dedi.Sesinden bu durumdan
Sıkıldığı beliydi.

Haklı.
İç sesimin benim tarafımda olaması gerekmez mi.Fazla unutkan olmak benim suçum mu yani.Sessizleşen ortamı saçlarımdan düşen yağmur damlasının tahta merdivende çıkardığı ses bölüyordu.

Üşüdüğümü fark etmiştim.

- Hadi git, üzerini  değiştir. Yoksa hasta olacaksın.,dediğinde sesindeki yumuşamayı hissetmiştim.

-Tamam dayıcığım.,sevimli görünmeye çalışarak.

Arkasına dönüp salona geçmeden önce

-Sevimli görünmeye  çalışma.,dedi.

Hızla merdivenleri çıkıp odama girdim.Dolaptan pijamalarımı çıkartıp giydim.Islak kıyafetlerimi
sepete attım.Islak olan saçlarımı kurulamak için komidinin çekmecesinden bir havlu alıp saçlarımı kurulamaya başladım.

Kapını vurulmasıyla yengem içeri
girmişti.Elindeki fincanda çay olduğunu  tahmin etmiştim.Elindekini
çalışma masasına bırakıp yatağa ilişip
karşıma geçip oturdu.Elimdeki  havluyu alıp saçımı kurulamaya başladı.

-Bir gün hasta olacaksın.,dedi.

-Sen varken hasta olmam ben.,dedim.
Ortamı yumuşatmaya çalışmıştım. Gülümsediğinde gamzesi belirmişti.
Umay yengem orta kiloda ,orta boyluydu.Saçları uzundu.Çocukları
olmamıştı.Ama Ali dayımla aralarındaki  sevgiden bir şey eksiltmemişti.Annemin en iyi arkadaşıydı.Hep annemle çocukluk
anınarından bahseder,beni ona benzetirdi.

-Öyle demek kolay küçük hanım.,dedi.

Bana sıkıca sarılmıştı.Saçlarımı okşamaya bağladığında,

-Sen bizim için hep çocuksun Almira.Sen bize annenin emanetisin.,
dedi.Sesinde şefkat,merhamet vardı.
Benden ayrıldığında gözlerinin dolduğu gördüm.O da benim gibi annemi özlemişti.Konuyu değiştirdim.

-Yenge ben açıktım.Bugünki  menümüzde ne var?,dedim.

Cidden açıkmıştım.

-Güzel kızım ne isterler acaba?,dedi.Sesindeki alay hoşuma gitmişti.Gülümseyerek,

-Şefin tavsiyesi nedir acaba?,dedim.

-Tamam o zaman sen çayını iç bende
bir şeyler hazırlayayım.,dedi.

Doğru tahmin .

Başımı sallamakla yetindim.Yengem odadan çıktığında masadaki fincanı
aldım.Çayı içtiğimde içim ısınmıştı.İyi
gelmişti.Saçlarımı taradıktan sonra çalışma  masasına  geçtim.Yengem
bir şey hazırlayana kadar bende
çizimlerimle ilgilenebilirdim herhalde.

YENI BÖLÜMÜ PAYLAŞTIM.
UMARIM BEGENIRSINIZ.YORUM VE BEGENMEYI UNUTMAYIN😊😊😊

KEYIFLI OKUMALAR...😊😊

MÜPHEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin