SIKILMIŞLIK

294 17 1
                                    

Hayatta en değerli olan "zaman"dır.Kim hediye ettiğine dikkat et.
                (Özdemir Asaf )



     Bir  haftadır aynı  şey.Tek yaptığım uyanıp Nebibe teyzeye yardım etmek sonra gelip uyumak.Ev halkından bazılarını da görsemde onlardan uzak duruyordum.Onlar da beni görmezden geliyorlardı.Onların Murat'ın ailesiydi ve  o bana  açık açık onlardan uzak durmamı dile getirmişti.Zaten mutfaktan ve odamdan çıktığım yoktu.Ya Nebibe teyzeye yardım ediyorum ya da odada kitap okuyordum.

        Sabah saat altıda  uyandım.
Banyodaki işim bittiğinde dolabtan
siyah beyaz çizgili elbisemi ve beyaz spor ayakkabı alıp giydim.

Banyodaki işim bittiğinde dolabtansiyah beyaz çizgili elbisemi ve beyaz spor ayakkabı alıp giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dolabtaki koliden resim için kullandığım defterimi ve boya kalemlerimi çıkartım.Bugün resim yapmaya karar verdim.İki tane defterimi var.Biri kıyafet tasarımlarım için diğeri ise istediğim
anı çizmek içindi.Ben ikinci defterimi aldım.Balkona geçtim.Bu geniş balkinda iki tekli koltuk ve tahta bir masa vardı.Erken kalktığım için etraf daha yeni aydınlanıyordu.Tekli bir koltuğa geçip kulaklığımı taktım.  Gördüğüm güzel manzarayı çizdim.
    
Güneş ufukta kızılık bırakmıştı.Kızılın her  tonu Mardin'i ayrı bir güzellik katmıştı.Kızıllığa doğru kanat çırpan bir kuş gördüm.Sanırım o da güzelliğin farkındaydı.İşime o kadar odaklanmıştım ki Nebibe teyzenin omzuma dokunmasıyla onu fark edebilmiştim.Kulaklığı çıkartım.

-Bir şey mi oldu?.,dedim.

-Kapıyı çaldım ama duymadın.Kahvaltı için çağırmıştım.,dediğide ayaklanıp masadakileri topladım.

-Üzgünüm.Kulaklık takmıştım.,deyip gülümsediğimde o da gülümsedi.

-Hadi kahvaltıya.,dediğinde ikimizde odadan çıktık. Merdivenlere yaklaştığımda kahkaha sesi geldi kulağıma.Yukarı kata baktığımda aile üyelerinin kahvaltı masasında oturduklarını gördüm.Sanırım Nazlı'nın anlattıklarına gülüyorlardı.
Beni şaşırtan Murat'ın da onlara katılmasıydı.Ne kadar da mutluydular.Oysa yanımda bırakın gülümsemeyi öfkeli olmadığı bir an bile yoktu.Murat beni  görünce  gülüşü soldu.Kaşları çaltıldı.

-Kızım hadi gidelim.,dediğinde önüme döndüm.Mutfağa indim.Şinasi  amca masadaki yerini almıştı.Bizde yerimize geçtik.Önümdeki tabakla oynuyordum.Benden o kadar mı nefret ediyoru?Aslında Murat'a imrenmiştim.Kocaman bir aile sahipti.Şinasi amca'nın konuşmasıyla düşüncelerden sıyrıldım.

-Mira kızım iyi misin?,dediğinde ona baktım.Nebibe teyzeyle meraklı gözlerle bana
bakıyorlardı.Gülümsemeye çalışarak,

-İyiyim amca.,dediğimde ikiside inanmışa benzimiyorlardı.Çatalı tabağım yanına bıraktım.

-Nebibe teyze siz nasıl evlendiniz?,dedim.

Bunu beklemiyor olacaklar ki birbirlerine baktılar.İkiside gülümseyerek bana döndüler.

-Bu nerden çıktı şimdi kızım?,dedi Nebibe teyze.

-Bilmem.Bir an aklıma geldi.,dediğimde sırıttı.Ama sanki hüzünlüydü.Şinasi  amcaya döndüğümde ise aynı şeyle karşılaştım.Acaba yanlış bir şey mi söyledim?Nebibe teyze sözü aldı.

-Aslında aynı köydendik biz.Ama onu ilk  bizim bahçeden elma çalarken gördüm.,dediğinde şaşkınlıkla  Şinasi amcaya döndüm.O da muzhipçe gülümsüyordu.Nebibe teyze  devam etti.

-O da beni görünce telaşla ağaçtan inerken düştü.,dedi.

Şinasi amcayı öyle düşününce kahkaha atmadan duramadım.
Tabağımdakileri yemeye koyuldum.

-Eee!Sonra  ne  oldu?,dediğimde devam etti.

-Sonra hep gelmeye başladı.Artık arkadaştan öteye girmişti ilişkimiz.
Ama bir sorun çıktı.Babam beni istemediğim bir adama vereceklerdi.
Bunu öğrendiğimizde kaçmaya karar verdik.,dediğinde heyecanla yerimden doğruldum.

-Bir akşam sözleşip kaçtık.Kaçtık kaçmasına ama çok uzaklaşmadan yakalandık.Babam beni o gün o kadar dövmüştü ki gözlerimi hastanede açabilmişti.Yataktan milim kıpırdayamıyordum.Şinasi'yi sordum.
İçimden kesin öldürdüler demiştim.Ama kapı açıldığında karşımda görünce tüm ağarlarımı
unutup ona sarıldım.Meğer Murat oğlumun dedesi Hamdi ağa kurtarmış bizi ordan.Sonra kol kanat gerdi bize.Bizi bu konakta iş verdi.O gün sonra burası bize ev oldu.,dediğinde gerçekten duygulanmıştım.Murat'ın  dedesine çok büyük bir saygı duymuştum.Murat'ın Şinasi amcaya seslendiğinde kendimizi toplamıştık.

-Şinasi amca.,dedi.

Murat'ın içeriye girmesiyle hepimiz ayaklandık.Önce bana kısa bir bakış attıktan sonra Şinasi amcaya döndü.

-Bugün evde çalışacağım.Bu yüzden şirketteki bazı evrakları getirmeni rica edeceğim..,dediğinde Şinasi amca başını sallayarak mutfaktan çıkmıştı.
Ardından da Murat çıktı.Ben ve Nebibe teyze masayı toplamaya koyulduk.Mutfaktaki işler bitince
odama gitmeye karar verdim.Merdivenleri çıkıp odama giriyordum ki birinin adımı  seslenmiyle arkamı döndüm.Bu Ahmet'ti.Elinde bir kağıt vardı.

-Almira bunu bugün yemek masasının altında buldum.,dediğinde elindeki kağıdı bana uzattı.Elindekini alıp inceledim.Bu tasarım bana aitti.

-Teşekkür ederim.,dedim.
-Rica ederim.,deyip  yanımdan ayrıldı.

Birinin beni izlediği izlemine kapıldım.Yukarıya baktığımda Murat'ın bana baktığını gördüm. Aniden odanın kapısı açıp içeriye girdim.Neden bana öyle bakıyordu?Neyse kafamı böyle şeylerle meşgul etmeyeyim.Balkondaki  masada bıraktığım resmi alıp dolaba yerleştirdim. Kitabımı alıp koltuğa  yerleştim.Kitap okumaya başlamıştım.Bir süre sonra göz kapaklarım kapandı.
   Birinin omzuma dokunmasıyla irkildim.Gelen Nebibe teyzeydi.Akşam yemeği için çağırmıştı.Akşma yemeği yedikten sonra odama döndüm.Pijamalarımı giyip yatağa attım kendimi.Bu yorgunluktan değil sıkılmışlıktandı bu uyku.Uykum yoktu bu yüzden kitap okumaya karar verdim.

Keyifli okumlar...

   










MÜPHEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin