İRONİ

267 18 0
                                    

En karanlık gece ile sona erer ve
güneş tekrar doğar.
                                (Victor Hugo)

    
         Bir gün gelir hiç yapmam  dediklerini yapar insan.Zaman insana tükürdüğünü yalatır.Bende onlardan biriyim artık.Bugün erken uyanmıştım.Ama aşağı inmektense penceremden etrafı izledim.Benim aksine canlıydı etraf.
Yengemin kapıyı çalmasıyla kapıya döndüm.Tereddütle içeriye girmişti.

-  Almira, Salih aşağıda seni bekliyor.,dediğinde bir iç geçirdim.
Ne bekliyordum ki?Tabiki  açıklama bekliyordu, bekliyorlardı.Kafamı sallamakla yetindim.Yengem odadan çıktığında bende dolaba yöneldim.Dolaptan siyah elbisemi alıp üzerime geçirdim.Pek siyah giymeyi sevmem ama Güliz ısrar edince almıştım bu elbiseyi.
   Aşağı indiğimde Salih'in salonda volta attığını gördüm.Dayım ve yengem de koltukta oturmuşlardı. Derin bir nefes alıp içeri girdim.
Salih beni göründe olduğu yerde durdu.

Sakın ağlama.

Salih histerik bir kahkaha attığında çok sinirli olduğunu anladım.Yanıma yaklaştığında omuzlarımdan tuttu.

-Neden burdasın sen Almira?

Sesindeki öfke yüzüne yansımıştı.

-Neden dayımın evine gelemez miyim?

Sadece Salih'i oyalamaya çalışıyordum.Kurduğum cümlelerin inandırıcı olabilmesi için düşünmeye ihtiyaçım vardı.

-Konuyu saptırmayı kes.,bağırdığında yerimden sıçradım.Cesaretimi toplayıp cevap verdim.

-Ne zamana kadar kaçıcağım Salih.İkimizde biliyoruz ki eninde sonuna beni bulacaklardı.Kaçmaktansa mücadele etmeyi tercih ederim.Artık burda gerçeklerden kaçarak yaşamak istemiyorum.,dediğimde bağırdığımı
fark ettim.
Salih bu tepkimi beklemiyordu.Elleri omzumdan kaydı.

-Beni anla Salih.Ben artık kaçmak değil mücadele etmek istiyorum.

-Bunu evlenerek mi yapıcaksın yani?

-Hayatın ne getireceği belli olmaz .Hem ne olursa olsun beni destekleyen bir abim var.,dediğimde gülümsedik.

-Tamam o zaman eğer o adamdan hoşlanmazsan bana söyleyeceksin.,dediğinde içime su serpilmişti.
Başımı sallayıp ona sarıldım.O da bana karşılık vermişti.Yengemin konuşmasıyla ayrıldık.

-Almira, çocuğun ailesi dün bizi aradı.Çocuk ile görüşmeni istiyorlar.Bugün saat sekizde.,dediğinde Salih ile birbirimize baktık.Moralim bozulmuştu.Ama bunu Salih'e göstermemek için gülümsedim.Salih'te aynı şekilde bana gülümsedi.Salih saatine baktı.

-Sekize on dakika kalmış.Hazırlan seni bırakayım.,dedi.

-Gidip çantamı alayım.Geliyorum.,deyip odama çantamı alıp aşağı indim.
Dayım ve yengemle vedalaştıktan sonra Salih ile çıktık.Arabadaki bu sesssizlik beni bunaltmıştı.Sessizliği bozan taraf ben oldum.

-Güliz'in bundan haberi var mı?
Hakkatten.Güliz benim gitmediğimi biliyor mu ?Yok ya bilseydi sabah onu da görürdüm.Hem de tüm öfkesiyle.

-Sence bilseydi burda sağlam olarak yanımda oturmuş olur muydun?,dedi.

Yüzünde bir tebesüm oluştu.Haklı olduğunu  biliyordum.Sonuçta kaç yıllık arkadaşımdı.

-Doğru söylüyorsun.Şu anda tek kollu bile olabilirdim.,dediğimde ikimizde  gülümsedik.

       Araç durduğunda geldiğimizi anladım.Dur bir saniye Salih adresi nerden biliyordu?

-Salih adresi kim verdi?

-Umay yenge.,dedi.

Tabiki yengem.Öyle aceleyle çıktım ki adresi sormak aklına bile gelmemişti.
Tam araçtan çıkacakken Salih kolumdan tuttu.Ona döndüm.

-Ne olursa olsun ben hep yanındayım.,dediğinde içim huzurla doldu.

-Biliyorum.,dediğinde kolumu bıraktı.Kafasını salladığında araçtan indim.Kafede ahşap ön plandaydı.Masalar ahşap ,koltuklarda mat renklerdeydi. 
      İçeriye girdiğimde bir kadın görevli  yanıma yanaştı.

-Yardımcı olabilir miyim?

-Aa..şey.Ben birine bakmıştım da.,dediğimde kadın bir şey hatılamış gibiydi.

-Almira Karaca.Değil mi?,dediğinde şaşırmıştım.

-Evet. Benim.

Beni nerden tanıyordu?Tabi ya.

-Buyrun.,deyip beni bir masaya oturtu.

-Murat Bey birazdan burda olacak efendim.Murat bey gelene kadar bir şey içer misiniz?,dedi.

-Hayır Teşekkürler.,dediğimde kadın diğer müşterilerle ilgilenmeye başlamıştı.

İroniye bak.Adamdan kaçmaya çalışan ben,onun gelmesini bekliyorum.
Kafeyi inceleme koyulmuştum ki sandalyenin çekiştirilmesiyle önüme döndüğümde gördüğüm yüzle donakaldım.Yoksa...Yok ya...
Kesin değildir.
O zaman neden masama oturmuştu bu adam?O da benim şaşırmıştı.
Murat Yılmaz bu adam mıydı yani?

-Almira Karaca sen misin?,dediğinde sesindeki umarım sen değilsindir tınısı duyar gibiyim.Şaşkınlığı üzerimden atmıştım.

-Evet benim.

-Kaderin oyuna bak.,dediğinde histerik bir kahkaha attı.

İşçilerin parası için tartıştığım çatık kaşlı adamdı bu.Tüm heybetiyle karşımdaydı.

KEYIFLI OKUMALAR...💓💓





MÜPHEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin