Mahşerin Atlıları

11.4K 418 2K
                                    

Bu kitap 2020 yılının Haziran ayında yazılmaya başlanmıştır.

Evvvveeettt sevgili melek okuyucularımmm... Hepinize merhaba...❤❤❤

5. kitabım olan "YAŞAM MELEĞİ" ile tekrar sizlerin karşısındayım. O yüzden buraya yazdığım günün tarihini atmak istiyorum. Sizler de okumaya başladığınız tarihleri atabilirsiniz. Önce ben başlıyorum o zaman... Sizler de devamını getirirsiniz diye umuyorum. 04.06.2020 Perşembe. 17.10

Bu arada sizlerin de izniyle küçük bir konuşma yapmak istiyorum. Yoksa çok içimde kalır. 😅

Kitap yazmaya başlayalı tamı tamına 7 yıl oluyor. Yani demem o ki bu hayatta neyi istiyorsanız onu yapın. Hayat yapacaklarınızı erteleyecek kadar uzun değil. O yüzden her nerede ve nasılsanız bir an önce kendinize gelin. Hiçbir şeyi ERTELEMEYİN!

Şimdi arkanıza yaslanın melek okurlarım... Aklınızı boşaltın ve okumaya başlayın. Keyifli okumalar dilerim.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Kayra'nın anlatımıyla;

Saat gece yarısına yaklaşmak üzereydi. Sadece ayın ve sokak lambalarının aydınlatmaya çalıştığı bir sokakta olabildiğince hızlı koşmaya çalışıyordum. Nefes alışverişlerim artık düzensiz bir hâl almaya başlamıştı. Ama koşmalıydım, daha hızlı koşmalıydım...

Koşarken bir anlığına kafamı arkaya çevirdim ve işte arkamdaydılar hâlâ. Bir türlü durmak bilmiyorlardı. Önüme döndüm ve biraz daha koştuktan sonra yolun sonundan sağa saptım.

Yardım isteyebileceğim hiçkimse yoktu etrafta. Neden yoklar? Ben kimden yardım isteyeceğim? Arkamdakiler benden de hızlıydı ve yetişmek üzereydiler. Takım elbiseli adamlardı ve ellerinde de silahları vardı. Tamı tamına beş kişiydiler.

Göğüs kafesim yerinden çıkacakmışçasına hızlı hızlı atıyordu. Hadi Kayra! Dayanabilirsin... Biraz daha dayan. İllaki sokağın birinde yardım isteyebileceğin birini bulacaksın. Bulabilsem bile o yardımı isteyecek miydim? Ya birileri benim yüzümden zarar görürse?

Koşmaya devam ederken karşımdan araba geliyordu. Sevinmiştim. Sonunda yardım edebilecek insanlarla karşılaşmıştım. Araba bana doğru geliyordu ve bir anda hızlandı. Işıkları ise gözümü alıyordu. Göz göre göre beni ezmeye meyilli gibiydi. Ben koşmaya devam ederken araba hızla yaklaştı ve aniden yanlayıp önümü kestiğinde içindekini görebilmiştim. O da takım elbiseliydi. Arabasını ise kaldırıma çıkarmış geçmemi engelleyecek şekilde binaya yaklaştırmıştı.

Hiç hız kesmeden koşmaya devam ettim. Arabanın içindeki adam ise torpido gözünde birşeyler arıyor gibiydi. Nefes nefese kalmıştım. Tam arabaya yaklaştığımda arabanın kaportasının üstüne elimi koyup üstüne çıktım ve kayarak karşıya geçip ayaklarımı yere bastım. Adam aradığını bulmuş olsa gerek arabadan çıkarken koşmaya devam ettim.

Arkamdan gelen adamlardan biri diğerlerine; "Sakın silah kullanmayın! Kız bize canlı lazım!" diye bağırdı. Sevinmeli miydim?

Hâlâ koşmaya devam ediyordum. Arkamdaki adamlarla aradaki farkı az da olsa açmıştım. Yolum tekrar ayrılıyordu. Hemen sağımdaki sokağa girdim. Ama bu sokakta sokak lambaları dahi yanmıyordu. Biraz daha koşmaya devam edersem burada yığılıp kalabilirdim. Ama dayanmalıydım ve acilen saklanacak bir yer bulmalıydım.

Park edilmiş bir şekilde duran spor arabanın yanından geçerken birşeyi farketmemle aniden durdum. Birkaç adım geriledim. Arabanın kapı kilitleri açıktı. Derin derin nefes alıp vermeye çalışıyordum. Arkama baktığımda az önceki adamlar daha görüş alanıma girmemişlerdi. Spor arabanın arka kapısını açtım ve binip kapıyı kapattım. Koltuğa oturursam farkedilebilirdim. Yere oturdum ve dizlerimi kendime çekip başımı dizlerime yasladım.

YAŞAM MELEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin