YAŞAM MELEĞİ

Seni Uyarmıştım!

Merhaba melek okuyucularım.❤😇 Ben geldim.

.....

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Bir gün sorarlar;
"Cefasını çekmediğin bir davanın, cennetine mi talipsin?" diye.
Ve susarsın...

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

.......

"Ne?" diyip hızla telefonu kapattım ve Google'dan en yeni haberlere girip ilk çıkan siteye giriş yaptım. "Bu bir şaka felan mı?" diye sordum sinirle. Resmen magazin haberlerine çıkmışız. Miraç'ın yanına oturduğumda;

"Ne olduğunu bana da söyleyecek misin?" diye sordu.

"Şok. Şok. Şok. Ünlü iş adamı Selim Aktaş'ın oğlu Miraç Ege Aktaş dün gece sevgilisi ile birlikte kameralarımıza yakalandı." demiştim ve altındaki fotoğrafa baktığımda Miraç'ın kolundan tuttuğum bir fotoğraf vardı. "Gerisini okumaya gerek yok zaten." dediğimde birkaç fotoğraf daha vardı. Biri Poyraz'a görünmemek için Miraç'ın dibine girdiğim zaman, diğeri ise Miraç'ın elimden tuttuğu andı.

"Haberi yapan kim?" diye sordu Miraç. Sayfanın en altına inip haber yapan kişiyi bulduğumda;

"Seçkin Polar'mış. Neden sordun ki?" diye sormuştum.

"Çantanı da al yolda konuşuruz." diyip dışarıya doğru yönelirken telefonu hemen cebime koyup mutfağa ilerledim. Tezgahın üstünde duran çantamı da alıp evden çıktım. Miraç'ı takip ediyordum. Bahçe kapısından da çıktığımızda; "Akif nerede?" diye sordu. Sağ tarafta park halindeki arabayı görmüştüm ve içinde uyuyan Akif'i.

"Arabada uyuyor."

"O zaman kaldırmalısın." dediğinde gözlerimi devirerek arabanın yanına giderken Miraç da arkamdan geliyordu. Akif şoför koltuğunda kafasını cama yaslamış uyuyordu. Yavaşça arabanın kapısını tuttum ve heyecanla bir anda kapıyı açtım. Akif ise tam düşmek üzereyken bir anda elini beline atıp silahı bana doğrultunca yüzümdeki gülümsemem gitmişti.

"Hey, hey. Sakin." dedim iki elimi de havaya kaldırarak.

"Kayra Hanım?" dediğinde derin bir nefes alıp silahı beline geri koyup arabadan indi ve kapımı açarken; "Çok özür dilerim Kayra Hanım. İnanın isteyerek olmadı." dediğinde gülümseyerek;

"Önemli değil." desem de aslında çok önemliydi. Çünkü silahlar beni fazlasıyla korkutuyordu. Arabaya bindim ve tam o esnada Miraç;

"Kadına silah doğrulttun değil mi?" diye sordu sinirle.

"Miraç Bey gerçekten çok özür dilerim. Cidden isteyerek olmadı." demişti uyku sersemiyle.

"Üstelik uyumak mı? Sözde korumamsın?" diyince Akif'ten cevap gelmemişti. Miraç Akif'e biraz daha yaklaştı ve fısıldayarak; "Seni kovmamam için bir tek neden söyle." dediğinde, Akif zar zor yutkunabilmişti.

"Miraç? Acelemiz yok muydu?" diye sordum konuşmalarını bölmek için. Zaten konuşmanın pek de iyiye gittiği söylenemezdi.

"Vardı." diyip arabanın arkasından geçip yanıma binerken Akif minnettar bakışlarıyla kapımı kapatıp kendi koltuğuna geçmişti. Miraç yanıma oturduğunda Akif'e; "Doğan'a söyle, haber yapan Seçkin Polar'ı bulsun."

"Tamam Miraç Bey." diyip arabayı sürmeye devam etmişti.

"Öncelikle sen durumu annene açıkla, yanlış gördüğünü ve asıl durumun ne olduğunu anlat. Ben de babama izah etmeye çalışayım. Tabi anlarsa..." demişti sıkıntılı ses tonuyla.