Medya da Asiye Gül OSMANOĞLU var.🇹🇷🍎
Saatlerin ardından Asiye Gül, bir sürü yer gezmişti. Çarşı gibi bir yere girmiş orada marangozcu arap bir teyze ile tanışmıştı.
Teyzenin kocası türk olduğu için az çok türkçe konuşmayı biliyordu.
Asiye Gül de kendi hayatından bahsedip onun da bu işlerden anladığını, en yakın arkadaşının marangoz olduğunu söyledi.Uzun bir sohbetin ardından,
Teyze Asiye Gül 'e gülümseyerek baktı.
"Asiye kızım. Ben normalde insanlarla pek anlaşamam fakat nedense seni çok sevdim. Sıcak kanlı birine benziyorsun. "dedi.Asiye Gül de utanarak,
"Estağfirullah teyzecim. Normal hâlim . Dükkânınızı görünce bir an arkadaşım aklıma geldi de bakmak istemiştim. Lakin yalan yok siz de çok tatlı birisi çıktınız. Sevdim sizi. Yanınızda yabancılık çekmedim. Allah razı olsun. "deyip gülümsedi .Arap kadın gülümserek Asiye Gül'ün sırtını sıvazladı.
"Eee hadi o zaman bizim kültürümüzün bir kahvesini iç. " dedi.Asiye Gül, kahve deyince biraz duraksadı.
Adını duyunca midesi uyuştu. Utanarak,
"Iıı... Şey... Ben çay alsam olur mu? Kahveyi tüketemiyorum da." dedi .Kadın anlayışla karşıladı.
"Tabi kızım estağfirullah ne demek. Çay söyleriz o zaman." deyip telefonu eline aldı ve arapça bir şeyler söyleyip kapattı.Bir kaç dakika içinde çaylar gelince koyu bir sohbet başladı. Asiye Gül, yabancılık çektiği Dubai' de böyle samimi bir teyze ile tanıştığı için çok mutluydu. Bilâkis teyze de aynı şekilde...
Çaylar bitince Asiye Gül,
"Teyzeciğim müsadenle burada öğle namazı kılabilir miyim ?" dedi.Teyze de anlayışla karşılayarak,
"Tabi kızım gel seccadeni sereyim. Kıble şu taraf zaten.Ben sonra kılarım. Simdi yetişmesi gereken bir sipariş var da yarım saate burada olacaklarmış. " dedi gülümseyerek.Asiye Gül merakla,
"Ne yapılacak ki?"dedi."Şu ahşap kutular verniklenecekti. Acil olduğunu son anda haber verdiler . Çok ters oldu kızım ya. Neyse vakit kaybetmeden yapayım. Hadi sen namazını kıl. " dedi ve tam gidecekken Asiye Gül aklına gelen fikirle,
"Teyzem bak ne diyeceğim. Ben namazımı kılayım. Yardım edeyim sana sonra ben yaparken sen namazını kılarsın, gecikmemiş olur. Marangozlukta iyiyimdir bana güvenebilirsin. "deyip göz kırptı."Zahmet olmasın be kızım."
"Yok teyzem ne zahmeti? Hadi ben birazdan namazımı kılıp geleceğim. Sen de hemen başla. " deyip seccadeye yöneldi.
Huzur içinde Yaradanın karşısına geçip öğle namazını eda etti. Dediği gibi, Dubaili teyzeden görevi devralıp vernik işine koyuldu.Bu karar kendi için belki iyi değildi fakat mutluydu. Yaşlı bir kadına hizmet etmenin huzuru vardı içinde. Bu yüzden sorun değildi.
Asiye Gül, her zaman ki gibi işini güzel yapmıştı. Yarım saat sonra gelen müşteriye kutular teslim edildi. Yaşlı kadın rahatlamıştı.
Asiye Gül ise daha fazla yük olmamak adına müsadeyi isteyip , teyzenin hayır duaları ile dükkandan ayrıldı.
İçi içine sığmıyordu. Kaldırımda yürürken sekmeyi bile düşündü fakat uygun olmayacağını düşünüp hemen vazgeçti. Içinde öyle bir enerji vardı ki atmak gerekiyordu. Kendi kendine ,
"Teyzenin dediği gibi Dubai'nin çayı enerji veriyor demek. Şu an ne yapsam ki? "dedi.Biraz düşündü ve aklına gelen fikirle yoluna devam etti.
Dubai Büyük Park yazısını görünce çocuklarla oyun oynamak için içeriye girdi.
Çocuklar aynı yerlerinde her zamanki gibi oyun oynuyorlardı. Sevinerek çantasını yakın bir bankın üzerine bırakıp çocukların yanına koştu.
Otuz iki diş sırıtarak ortada durdu ve,
"Çocuklar! Kim benimle oynamak ister? Hadi elime mum diksin." diyerek sevinçle bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL ELMA
RomanceHamza DEMİR, Kızıl Elmayı dava bellemiş bir genç... Vatan uğruna canını seve seve verecek yiğit bir Özel Harekâtcı... Güney Doğuda Dağların Aslanı, İstanbul'da İstihbaratın Bozkurtu... Asiye Gül OSMANOĞLU hem öksüz hem yetim, Bilinmeyen Osmanlı To...