19.BÖLÜM

739 58 101
                                    

Hamza kuzenini uğurlardıktan sonra, gece boyunca derin derin düşündü.
Odasının camından karanlık  şehrin ışıltılı  manzarasına baktı. Bu düşünce onu deli edecekti. Beyninde hep bir şeyler arıyordu fakat bulamıyordu. Galiba kuzeni onun için  bir kapı aralamıştı.Ona düşen o kapıdan girmekti. Iyi bir karar verip doğru ilerlemeliydi.
O Hamza 'ydı...Dağların aslanı Hamza'ydı! Aptal olmak ona göre değildi. Düşünmeliydi... İyi düşünmeliydi.

***
Asiye Gül otele gelince namazını kılıp hemen uyuma ihtiyacı hissetmişti. Beyni verniğin etkisi ile uyuşmuş başı bomba gibi olmuştu. Başının  dönmesi ile daha fazla dayanamayıp kendini yatağa attı.  Sabah olunca neler hissedeceği meçhuldü.

***
Duabi'de sabah olmuştu.
Bütün insanlar rızkını aramak için işlerine koşturmaya başlamışlardı.
Asiye Gül ise her şeyden habersiz mutlu bir şekilde üzerini giyinip saat 9.00 suları otelden çıkmıştı.
Bu gün hediye alma günüydü.
Sevinçle caddelerde yürümeye başladı.
O alışveriş merkezi benim, bu alışveriş merkezi senin dolaşmaya başladı.
Bazen kalabalığın arasında kayboluyor sonra kendiliğinden yolunu buluyordu. Bu kızın  kaybolması hayra dalâletti ya! Bu sayede uygun fiyata elbiseler bile bulmuştu.

Eline geçirdiği her ürünün en ince ayrıntısına kadar bakıyor hiç bir şeyi göz ardı etmiyordu.
Çok seçici ve kararsız bir hali vardı. Ayağına kara sular insede yoluna devam etti. Pes etmek yoktu. Eniştesi ile kardeşine güzel bir teşekkür hediyesi alana kadar durmayacaktı.

***

Hamza ise şirketin isteği üzere dış çekim yaptırmak için Dubai Park'a gitmişti.
Model olarak Hamza'yı kullanmak istemişlerdi. Anlaşma yaptıkları Türk şirketini dünyaya iyi duyurmak istiyorlardı. Bu şirketin  başına geçen genci görsel olarak  kullanma sebebi de buydu. Onlar için iyi bir fikirdi.

Hamza pek hoşlanmasa da, dedesi için onu da kabul etti. Anlamıyordu. Dünya'ya neyi kanıtlama çabasıydı bu?

Üstelik başına kız görünümlü erkek tasarımcı vermeleri de cabasıydı.
Adam kırıtarak yürüyor, fok balığı gibi konuşup Hamza'ya sarkıyordu.
Hamza da hiddetli bakışlarını adama gönderiyor fakat adam bana mısın demiyordu?

Kendi kendine,
"Lan ağzının ortasına buradan bi koyacağım, o zaman gerçek hâline dönersin. Gör bak. Hamza tokadı yemediğin için erkek olduğunu fark ettirememişler sana.
Yanıyorum yanıyorum anne babana yanıyorum. Yazık valla! Oğlum mu desinler ,kızım mı?"diye sinirle tısladı.

Fotoğraf çekimlerinde kısa molalarla dinlenme veriliyor Hamza ise kendine bir ümit arıyor, yine de vazgeçemiyordu İpekten.

Telefonunu kurcalayıp durdu. Aramasını istiyordu. Arasındı ki kuzeni yalan söylemiş olsundu. Yoksa bu düşünceler Hamza'yı mahvedecekti.

Kadın görünümlü adam kırıtarak gelip,
"حمزة بيي!
(Hamza beeey!)"diye bağırdı.

Hamza göz devirip telefonu cebine kattı.
"Geliyor Allah'ın belası. " diye mırıldanıp ayağa kalktı.

"أعتقد أن هذا الفستان سوف يناسبك بشكل جيد للغاية.
(Bence bu elbise size çok yakışacak.) "deyip çiçek desenli bir gömlek takımı uzattı.

Hamza ciddi mi diye adama baktı.
İçinden,
"Ulan bu adam beni ne sanıyor? Kül kedisi mi?"dedi.

***

Asiye Gül en sonunda  bir takı mağazasına girip kardeşi için takılara baktı. Satıcı kıza bir tebessüm bahşedip mağazadaki takılara  bakmaya devam etti. Hepsini tek tek eline deniyor her bakışta gülümsüyordu. Kız kardeşine verdiği an gözlerinin önüne geliyor , mutlu oluyordu.En sonunda karar verdi. Çok mutlu olmuştu.  İkiz kardeşi için şık bir kolye, eniştesi için en fiyakalısından kol saati aldı.
Takıcıdan çıkıp kıyafet mağazalarını dolaşmaya başladı.

***
Hamza ilk başta o takımı giymemek için çok direndi. Fakat yanındaki şirketin bayan asistanı ,onun geleneksel bir kıyafet olduğunu bu takımla çekimin şart olduğunu söyledi.
Hamza da dışından türkçe söyleniyordu. Nasıl olsa anlamıyorlardı. Gözlerini devirerek,
"Nasıl bir geleneksel kıyafet bu anlamıyorum. Sizin arap erkekleri hep çiçekli böcekli şeyler mi giyer? Hıh? Anlaşıldı bu fok balığı oğlanın neden kıza döndüğü " dedi.

Asistan kız,
"I don't understand, Mr. Hamza, did you say something?
(Anlamadım Hamza bey, bir şey mi dediniz.)

Hamza tekrar göz devirip,
"Yok bacım yok. Bir şey der miyim? Çok beğendim şu böcekli takımı. Çekimden sonra bana verin çeyizime koyayım diyorum."dedi.

Asistan kız tekrardan,
"I don't understand you, sir. Do you speak Arabic or English?
(Sizi anlamıyorum efendim. Arapça ve ya ingilizce konuşur musunuz?)"dedi.

Hamza sinirlenip,
" Niye hep ben konuşuyorum bacım. Biraz da siz anlayın ya! Sabahtan beri vurdunuz flaşı vurdunuz flaşı gözlerim şaşı oldu. Kusura bakmayın  da bu gözler bana çok lazım. Nasıl atış yapacağım ben bu gözlerle? Hiç düşünen var mı? Ha? Müdürüm beni buraya gönderdiğine çok pişman olacak. Bir de fok  balığı gibi ne idüğü belirsiz şu adamı başıma verdiniz. Sabrım kalmadı ulan! Sarkıp duruyor şeref... ya! Ben de insanım! Hakkıma giriyorsunuz bir de bana karizmamı çizecek çiçekli böcüklü takım sunuyorsunuz. Giymem ben o takımı! Ahanda buraya koydum nokta." dedi ve takımı giydi .
Şu anda ise fotoğrafını çekiyorlardı .
Bundan öncesi nasıl ikna olduğunu kendisi bile şaşıyordu. Şirkette imzaladıkları kağıdı göstermeleri kâfi olmuştu. Tabiiki hepsi dedesi içindi.
Yoksa yapmazdı.
Hamza'ydı o, dağların aslanıydı...

O kıyafetten sonra iki çekim seti daha yapıldı. Sonrasında ise Hamza derin bir oh çekti.
"Ulan kim imzaladı o kağıdı? Hangi salak okumadan belge imzalar? Oğlum Hamza sen salak mısın? Adamlar işini biliyor resmen. Ben ne bileyim öyle bir madde yazdığını, arap mıyım ben? Hepsini arapça yazıp koydular önüme, vay çakallar vay! Ulan resimlerimi devrelerim görmese  bari! Dillere düşerim de kurtulamam valla!" diye söylenerek otelin yolunu tuttu.

.
.
.

Bölüm Sonu 😊

Beğenmeden geçmeyin lütfen!!!🤩


🇹🇷
🇹🇷

...

...
Keyifli okumalar ♥♥♥

SOSYAL HESAPLAR
😍
YAZAR GÜLÜZAR ATLIHAN
😍

♥Instegram adresim
@atlihanguluzar

♥Twitter adresim
@1bordoferacelim

♥Wattpad adresim
@Yazar_glzratlhn

Vote ve yorum yaparsanız çok mutlu olurum.

♥Seviliyorsunuz haberiniz olsun.♥

ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER😘😘😘

Kitap kokulu kalın.
📘📗📙📚📔
İyi okumalar.
📖📖📓💚🙆😘😘😘











KIZIL ELMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin