3.BÖLÜM

1.9K 115 130
                                    

Multi Medyada,
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Harekâtta görev yapan Allah'ın Aslanları var.🇹🇷🍎

Hamza, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Müdürlüğü ile olan işlerini halletti ve hemen ardından yarım kalan eğitimlere başladı.

5 saattir spor salonunda 150 şınav,101 mekik, 299 barfix çekmişti ki dinlenmek ve su içmek için bir koltuğa oturdu.
Suyunu içtikten sonra bir ayakkabı sesi işitti aniden arkasına dönmesi ile dedesinin sekreteri Gülçiçek Hanımı arkasında gördü.

Hamzanın yanına izin almadan oturarak:
" 5 dakikaya hazır olur musunuz?" dedi ve hemen oradan ayrıldı.

Kendi kendine:
"Fazla cürretkar bir sekreter. Dedem bunu nasıl çalıştırıyor anlamıyorum ne bu rahatlık?! Ah dede! Ne işlerin içine attın beni? Oysa ki benim en değerli varlığım Vatan, en önemli hedefim Kızıl Elmaydı. Ah be! Yandın oğlum sen! " diyip doğruldu ve soyunma odasına doğru ilerledi.

***
---
"Hüma Gül! Karıcığım bak sana ne getirdim. İçli köfte, meyre, soğan sarması, suryaz, perde pilavı...
Şırnak'ın en meşhur yemekleri bunlarmış. Bizim Şırnaklı Osman'ın annesi yapmış.
Eli lezzetlidir beğenirsin diye sana da getirdim. Hem kızlarımız için de değişik tat olur.
Sen fazla yemek yapmaya uğraşma sonuçta üç canlısın."diyip göz kırptı hanımına.

Hüma Gül Hanım biraz utanmıştı.
"Ne gerek vardı bu kadar? Zahmet olmuş teşekkür ederiz babaları. Kızlarımla bunu afiyetle yiyeceğiz inşallah." deyip biraz nefes verdikten sonra tekrar kocasına dönüp:
"Ertuğrulum, kızlarım diyoruz hep de bunların hiç ismi olmayacak mı? Sen isim olarak ne düşünüyorsun?"

"Ben derim ki birisinin ismini sen koy diğerininkini de ben koyayım. "

"Peki. Hmm.." deyip biraz düşündü Hüma Gül Hanım.
Sonra birden:
" Lale ismini çok seviyorum aslında onu koyabiliriz. " dedi.

"Bende rahmetli cefakâr annemin ismini koymak istiyorum. Tabi senin için de uygunsa?"

"Tabi ne demek. Estağfirullah saygı duyarım. " deyip gülümsedi.

Ertuğrul bey biraz daha düşünceye daldı. Gözleri hanımının üzerinde sabit kalmıştı ki birden:
"Aklıma ne geldi bak. Lale Gül... Asiye Gül... Bence güzel oldu. Sonlarına Gül koyalım ki annelerinden bir parçaları olsun. Annelerine çeksinler,bence gül gibi hanım olurlar." deyip göz kırptı. Ardından bir tebessüm bahşetti hanımına.

Hüma Gül Hanım çok utanmıştı.
"Estağfirullah tabi olabilir. Neden olmasın sen nasıl uygun gördüysen. " dedi ve dikkatini dağıtmak için elindeki yemek kaplarını açmaya başladı.

Ertuğrul bey hanımına dönüp:
"Ilk tanıştığımız günü hatırlıyor musun? Ben sana bir kilo hindistan cevizi almıştım yoksa hindistan sütü müydü?
---


Aaaaah! Yine saçmaladım . Olmuyor ya kızım yazamıyorum.
Neden bahsediyorum ki?
Şırnak'ın ortasında ne Hindistanı, ne sütü ? Off Asiye Gül offf!
Babamın anneme hindistan sütünden aldığını da söylemediler.
Nereden uydurdum bunu bilemiyorum. Kafam çok karışık.

KIZIL ELMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin