Multi Medya da Hamza DEMİR var!🇹🇷🍎
Dakikaların ardından hava zifiri karanlık ve yolculuk hâlâ bitmemişti.
Hostesler yemek servisi yapmaya başlamışlardı. Sıra Asiye Gül ile Hamza'ya gelince Asiye Gül,
"Fatma Teyze ile bana ordan iki Adana Kebap göndersinler bol acılı olsun. " dedi gülümseyerek.Hostes ,
" Özür dilerim efendim. Adana kebap yok normal tavuk döner var ister misiniz?"
dedi kibar bir şekilde.Asiye Gül,
"Nasıl olur da Adana Kebap olmaz ya? Bu otobüs Adannn..." diyecekti ki ağzına yine Hamza'nın eli set oldu.Hamza eli Asiye Gül'ün ağzında hosteslere gülümsedi ve daha fazla rezil olmamak adına,
"Biz iki tavuk döner alalım o zaman. Ne varsa ondan getirin." dedi.Hostes, "Peki içecek olarak ne alırdınız efendim?"
Hamza ,
" Ben bir gazoz alayım. " dedi ve kendi kendine "Her şeyi sindirmem gerekiyor da .." diye ekleyerek mırıldandı.Hostes son cümleler anlamamış olacak ki,
"Efendim? " dedi.Hamza ise " Yok bir şey gazoz soğuk olsun diyordum. " dedi.
Hostes ise kafası ile onayladı ve Asiye Gül 'e döndü.
" Peki hanımefendi siz içecek olarak ne alırdınız?"Hamza elini Asiye Gül'ün ağzında unutmuş olacak ki hemen çekti.
Asiye Gül sırıtarak,
"Ben bir bol tuzlu ayran alayım. " dedi.Hostes yine,
" Özür diliyorum efendim ayran da kalmadı maalesef. Tuzlu olan da burada bulunmuyor. Başka istediğinz bir şey var mı?" dedi.Asiye Gül ,
"O zaman bol köpüklü Osmanlı kahvesi alayım muavin kardeş . " dedi.Hostes ne demek istediğini anlamadı fakat bozuntuya vermek de istemedi.
"Osmanli kahvesi yok ama Türk kahvesi var . Uygun mudur hanımefendi?"Asiye Gül yine kaşlarını çatarak,
"Nasıl olur da Osmanlı torunlarının Osmanlı kahvesi olmaz. Bak kardeş bunu başka ülkede deme dillere düşmeyelim. Dedelerime şikayet edeceğim bu treni amaaan otobüsü?" dedi.Bu sözlerden sonra Hamza'nın ağzı hafif kıvrıldı .Komik geldi fakat daha fazla uzasın istemiyordu.
Hostese döndü ve fısıldayarak,
"Siz türk kahvesi getirin de bir kendine gelsin. Çok yorgun olduğu için saçmalıyor kusura bakmayın. " dedi. Hostesler gidince ceketini çıkardı ve kenara astı.Bir kaç dakika sonra yemek servisi yapıldı.
"Buyrun efendim."
Hostesler uzaklaşınca Asiye Gül kahveyi ağzına götürdü. Ufak bir tadına baktıktan sonra,
" Mmm... Fena değilmiş aslında." dedi ve bardağı Hamza'ya uzatarak,
" Fatma Teyze tadına bakmak ister misin? Harika bir şeye benziyor." dedi .Hamza'nın yüzünden bu ifade gitmeyecek gibi görünüyordu. Bu kız hep şaşırtmak zorunda mıydı ?
Hamza aklına gelenlerle ,
" Yok yavrum bende çarpıntı yapıyor, sen iç. " dedi.Yine mi ? Ne yavrumu be?
Kendi kendine ,
"Ulan Hamza senin kafayı yemen yakındır diyeyim. Başka tabir mi kalmadı be! Bu kızın da midesi nasıl anlamıyorum . Her şeyi karıştırıldı. Döner ile türk kahvesi .. Cık! Hiç midem kaldırmaz. Değişik damak tadına sahip demek. " dedi ve Asiye Gül'e ufak bir göz gezdirdikten sonra yemeğine devam etti.Asiye Gül , dönerden bir ısırık aldı ve;
"Cık! Adana kebabın yerini tutmuyor bu ne yav, lastik gibi." dedi.Hamza'ya dönüp,
"Fatma Teyze Adana'ya gidince seninle bir Adana Kebap yiyelim olur mu? Ben ısmarlayacağım bu sefer, valla hatrım geçmesin." dedi cırlayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL ELMA
RomanceHamza DEMİR, Kızıl Elmayı dava bellemiş bir genç... Vatan uğruna canını seve seve verecek yiğit bir Özel Harekâtcı... Güney Doğuda Dağların Aslanı, İstanbul'da İstihbaratın Bozkurtu... Asiye Gül OSMANOĞLU hem öksüz hem yetim, Bilinmeyen Osmanlı To...