Sabah yorgun bir şekilde uyandım, telefona baktım, sabah vardiyası bendeydi. Zor da olsa yataktan kalkabildim. Akşamki olanlar yine aklıma geldi. Keşke rüya olsaydı dedim . Ve Aykut. Onu tanıdığım kadarıyla karşıma yine çıkacağından emindim.
Üzerimi değiştirip aşağı indim. Annem kahvaltı hazırlamış beni bekliyordu.Bugün hiç iştahım yoktu. Bir iki lokma da olsa bişeyler yedim. Annem az yediğimi söylese de arkamdan , ben çoktan çıkmak için kapıya gittim . Vakit kaybetmeden evden çıktım.
Sabah saatlerinde bizim iş biraz yoğun oluyordu. Eeee kahvaltı saatlerinde sıcak ekmek isteyen çoktu. Sabahın temposuna kendimizi kaptırdık çalışıyorduk. Ustalar arka arkaya ekmekleri fırına atıyordu . Bende ekmek isteyenlere ekmekleri poşete koyup veriyordum. Çünkü gelen müşterilerin ekmeklere dokunması yasaktı.
Bu tempoyla çalışırken bir türlü öğle olmadı. Meltem gelse de sohbet etsek diye düşündüm. İşim hafifleyince bende reyonda eksik tamamlayan arkadaşlara yardım ettim.Sonunda öğlen olmuş, Meltem gelmişti. Onda da bir durgunluk vardı. Meltem benden üç yaş büyüktü. O da benim gibi üniversiteye gitmemiş. Hiç çalışmamış önce. Markette çalışmak ilk işiymiş . İşe başlayalı nerdeyse iki olmuş bile.
Onu durgun görmek iyice modumu düşürdü. Dayanamayıp:
"Ne oldu?"diye sordum.
"Sanırım nişanlanıyorum."dedi.
"Aaaa nereden çıktı bu, benim hiç haberim olmadı, hiç bahsetmedin."
"Aslında bir tanıdığımızın oğlu, geçen gün bize geldiler, bir anda gelişti her şey. Biraz birbirimizi tanıyacağız. Anlaşabilirsek bir adım atacağız" dedi durgun bir sesle."Peki sen istiyor musun, iyi düşün."
"Hayır, ne yapacağımı bilmiyorum."dedi.Üzgün görünüyordu.
"Dur bakalım, bir çözüm buluruz, sen üzülme, istemiyorsan konuşursun."diyerek teselli etmeye çalışıyordum.
"Yanındayım her zaman."
Ama Meltem birden gülmeye başladı.
"Neee!"der gibi baktım ona."İsmi Okan. Ben ondan hoşlanıyordum aslında, çok sık olmasa da aileler birbirine gelip gidiyor arada. Onda da bişeyler seziyordum bana karşı. Birbirimize gelip giderken sohbet etmeye başladık. Gün gün içimde bir heyecanlanma olmaya başladı. Sanırım aynı duyguları paylaşmışız . Ve birkaç gün önce isteme oldu.Çok mutluyum."dedi.
"Alacağın olsun, nasıl üzüldüm senin için. Hem neden hiç bahsetmedin aşk olsun"
"Haklısın arkadaşım ama senin de işlerin vardı. Sonradan söylemeyi daha uygun gördüm. Bu yüzden canım benim şaka yapmak istedim, zaten fazla zamanımız yok. 30 gün sonra nişan yapacağız, o sırada Okan ile daha sık görüşüp, zaman geçireceğiz."dedi.
Hemen ardından:"Hem bunları yine konuşuruz. Dün ne oldu, anlatsana."dedi. Olanları anlattım.
" Bu Aykut ileri gitmiş. Bu ne rahatlık arkadaş. Hem senin kara gözlü ilk adımı atmış işte" dedi gülerek.
" Of Meltem yaaa. O kadar şey anlattım bunu mu çıkardın sonuç olarak".
"Her işte bir hayır vardır ne diyeyim ki . Aslında bir sorum var . Olaydan sonra nere kayboldu ki seninki"." Şimdi nerden benimki oluyor . Bende bilmiyorum nereye kaybolduğunu. Meltem aslında yarın vardiyaları yine değişsek olur mu, çay bahçesine gitmek istiyorum. Belki bulurum teşekkür ederim"dedim.
" Sen teşekkürü bahane etme bence görmek istiyorum tekrar desene şuna sen" hala imalı imalı konuşuyordu Meltem.
"Ne alakası var ki şimdi. Kabul ediyor musun etmiyor musun?"diye biraz atarlandım.
" Tamam tamam şaka yaptım. Değişelim tabi" diyerek Meltem kabul etti.
İşe koyulduk, reyonları düzelttik, paketlerin tarihini kontrol ettik. İşler bitince sohbet ettik biraz . Benim mesai bitmişti şükür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülüşüne Hasret Gözlerim
Teen FictionTam her şey bitti derken biri çıkar karşınıza. Tesadüf mü kader mi tahmin edemezsiniz. Seversiniz sevilirsiniz. Peki sonra hayat bizi nasıl yönlendirir? Yasemin de böyleydi : üzgün, hayata küsmüş.... Sevdiği adam da terk etmişti. Ama bir sür...